OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 24, 2004 00:00
Size sanatı, tüm sanatı, hep sanatı sesle sunan bir Ä°nternet sitesi. O, bir radyo aslında. Ama kendisini ‘radyo’ olarak tanımlamıyor. O, aslında kendisi bir sanat eseri. Bir art-form.ABD’nin (ve dünyanın) en önemli ‘yaÅŸayan’ müzelerinden ÇaÄŸdaÅŸ Sanatlar Müzesi (Museum of Modern Art MoMA) bünyesinde yer alan P.S.1 ÇaÄŸdaÅŸ Sanat Merkezi’nin bir giriÅŸimi bu sanat radyosu: WPS1.org. Radyo deyince, aklınıza Türk-stili radyolarımız gelmesin. Hani durmadan laf ebeliÄŸi yapılan, gelgeç zeka esprileriyle, sadece birbirini tanıyan ahbaplar arasındaki senli benli laubali geyik muhabbetiyle, frekans tahsisi yapılmaması sayesinde akıllarına estiÄŸi gibi kör bir amatörlükle götürdükleri ‘vakit kayıpları’nı kastetmiyoruz. Radyo deyince, Türkiye’de örneÄŸi olmayan-olamayacak olan ‘entelektüel ve bilgilendirici gerçek sohbet’ radyosunu kastediyoruz. ÖrneÄŸin BBC4 gibi. Ä°ÅŸte WPS1.org böyle bir radyo. Zaten, kendilerini radyo olarak tanımlamıyorlar. Onlar bizatihi bir sanat eseri!WPS1, Ä°nternet üzerinden yayın yaptığı için Amerikan Federal Yayıncılık Kurulu’nun denetimine (Amerikan RTÃœK’ü) tabi deÄŸil. Bu nedenle, sansür veya denetim çekincesi yok. Bu sayede, örneÄŸin Picasso’nun sevgilileri hakkındaki görüşlerini anlattığı dehÅŸet mülakatları yayınlayabiliyor. Ve elinin altında, MoMA gibi dev bir kültür hazinesinin 2,500 parça ses arÅŸivi var. Bir radyo için bulunmaz nimet. MoMA bu ses arÅŸivini nasıl oluÅŸturmuÅŸ? 1939’dan beri gıdım gıdım biriktirerek. GelmiÅŸ geçmiÅŸ ne kadar çaÄŸdaÅŸ ve önemli sanatçı varsa hepsiyle yapılan mülakatlar ses arÅŸivinde duruyor...Ä°ÅŸte size bir Bilgi Toplumu uygulaması... Bir çaÄŸdaÅŸ sanatlar müzesi sadece çaÄŸdaÅŸ eserleri asa-asa sergilemekle yetinmezse, sanatın ‘sesini’ de saklarsa ve yeni bilgi üretiminde kullanırsa bu, bir Bilgi Toplumu uygulaması olur. GeçmiÅŸ kuÅŸakların bilgisine bilgi ekleyip yeni kuÅŸaklara aktarır. Müzenin amacı da zaten baÅŸka nedir? ÖrneÄŸin, Walt Disney’in kendi sesinden Miki Fare’nin yaratılış öyküsünü dinlerken, o dönemde animasyon tekniÄŸinin ne kadar zahmetli olduÄŸunu bir kez daha idrak ediyorsunuz. Ama bugünkü bilgisayar teknikleriyle de o dönemde yaratılan animasyon ‘ruhu’nu tekrarlama ve yakalama imkanı olamayacağını da... Bu ve bunun gibi hizmetleriyle WPS1, dünden bugüne ve yarına bir kültür-sanat köprüsü. WPS1’in bazı özellikleri var ki kıskanmamak mümkün deÄŸil:Ä°nternet üzerinden yayın yaptığı için, istediÄŸiniz programı istediÄŸiniz zaman dinleyebilirsiniz. Sanat için sanattan sanat piyasasına, sanatçılarla ‘Proust Mülakatı’ yapmaktan graffiti ‘sanatçıları’na kadar sanatın her konusuyla ilgili. Ä°ngilizcenin müthiÅŸ avantajını kullanıyor. ABD, Ä°ngiltere, Kanada baÅŸta olmak üzere ingilizce konuÅŸulan ve anlaşılan her ülkeden sanatçıyı ve sanat anlayışını dünyaya açıyor. Ama WPS1, bir ‘konuÅŸan kafalar’ merkezi deÄŸil. Aksine, düşünen ve hisseden kafalar merkezi. Bu nedenle sanatçılara eser ısmarlıyor. Müzik veya söz fark etmez. Son zamanlarda yayınladığı en ilginç ve yaratıcılığı ile insanı hayrete düşüren eser ÅŸu: Yıkılan Ä°kiz Kuleler’in semtinden eski ve yeni ses kayıtlarından oluÅŸan ‘Sıfır Noktası Ses Anıtı’.WPS1’in arkasında ‘kapı gibi’ MoMA var. MoMA, dünyada çaÄŸdaÅŸ sanat merkezi ve müzesi denildiÄŸi zaman akla gelen ilk bir iki adresten. 1929’da kurulduÄŸundan bu yana çaÄŸdaÅŸ sanatın teori ve pratiÄŸiyle uÄŸraÅŸan bu ‘yaÅŸayan’ müze, bütün entelektüel birikimiyle WPS1’in destekçisi. Bu, ÅŸimdiye kadar dünyada baÅŸka hiç bir müzenin yapmadığı bir ÅŸey. Ve, ABD’nin aslında bir bilgi toplumu olması sayesinde mümkün.Â
button