Güncelleme Tarihi:
Leyle ile Mecnun dizisinden beri ortalarda yoktun, neler yapıyorsun?
- - TRT’deki ‘Kaba kurgu’ programı sene sonuna kadar devam etti. Aynı süreçte ‘Şems Unutma’ tiyatro oyunu devam ediyordu. Ardından ‘300 Kelime Almanca’ adlı bir filmin çekimleri için Köln’e gittim.
Kimin filmi?
- Züli Aladağ’ın.
Nasıldı?
- Farklı bir ülkede çalışmak başta biraz gözümü korkuttu ama sonra süper rahat ve tatlı geçti. Gelince de hemen oyunun provasına girdim.
Hamlet’ten bahsediyorsun, di mi?
- Evet. Kasım’ın sonundan beri de sahneliyoruz.
Nasıl bir rol?
- Ofelya’yı oynuyorum. Ama tabii bu oyun, yönetmen Kemal Başar’ın dramaturjisiyle orijinal metnin kısaltılarak hazırlandığı bir eser oldu.
Zaten orijinalini sahnelemek saatler sürerdi herhalde...
- Tabii. Bu yüzden bazı sahnelerin çıkarılıp bazılarının yerlerinin değiştirildiği bir çalışma oldu. Modern bir sahneleme oluyor. Sahnede saray dekoru yok mesela. Halatlardan oluşan ve ışığın da oyuncu gibi kullanıldığı bir durum söz konusu.
Oyuncu için zorlayıcı bir durum olmalı. Dekor gibi kurtarıcı bir öğe olmayınca... Tüm gözler sizin üzerinizdedir.
- Salt oyunculuğu bırakıyor sahnede tabii bu durum. Zaten en başta bir Shakespeare oyunu ve Hamlet’i oynamanın ağırlığı da var...
Daha önce rol almış mıydın Hamlet’te?
- Konservatuvar okuyan herkes zaten ya Hamlet ya da Ofelya’yı çalışır. Ama profesyonel anlamda rol almadım. Okulda her zaman gözümüzde büyüttüğümüz bir eserdi ki, gerçekten de hâlâ zor olduğunu düşünüyorum.
Gözünüzde büyüttüğünüz kadar var mıymış?
- Büyüttüğümden daha da fazla diyebilirim. Büyüttüğümden daha da fazla diyebilirim. Ama her sahnelemede başka bir şey oluyor.
Peki, Hamlet dışında neler var hayatında şu sıralar?
- Kısa filmler üzerine çalışıyorum. Bir tane çektik, birkaç tane daha çekiyoruz.
Daha önce aradığımda sette dedikleri için yeni dizi var sandım.
- Yok hayır. Öğrenci bir arkadaşımızın kısa filmine yardımcı oluyorduk.
Var mı peki planda yeni dizi?
- Tabii ki televizyonda bir şeyler yapmak istiyorum ama içime sinen bir projeyle karşılaştığım zaman... Aslında gönlümde yatan, komedi. İnternette sit-com gibi bir proje var dört arkadaşla birlikte yaptığımız şu sıralar. Umarım hayata geçer.
Komedi severken Hamlet’te rol almak, epey uç nokta olmuş.
- Ama Ofelya başka bir şey!
Peki, komediyi bu kadar seven biri olarak sosyal hayatında da neşeli, esprili biri misindir?
- Kesinlikle. Çok sosyalim diyemem ama sevdiğim arkadaşlarımla birlikte olmayı seviyorum. Ve müzik dinlenecek yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Ama en çok tek başıma zaman geçirmeyi çok seviyorum.
Ne yapıyorsun tek başına?
- Bir şeyler izliyorum, dinliyorum, okuyorum, düşünüyorum. Beykoz’a taşındım, bahçede vakit geçiriyorum. Ama dediğim gibi neşeli bir insanım, sadece bu 7/24 değil. Olmadığım zamanlar da oldu hayatta. Ama onların iyi zamanlarımızın kıymetini bilmek için başımıza geldiğini düşünüyorum. Ve bunu sadece kendi başıma gelenleri düşünerek söylemiyorum. Bu ülkede ben rahat bir hayat yaşıyor olabilirim ama aynı sokakta yanından geçtiğim kişiler böyle rahat değilse, ‘ben kendimi kurtardım’ demiyorum. Bireysel mutluluğa inanmıyorum, çok daha kolektif bir şey olduğunu düşünüyorum. Kim kime ne kadar faydalı olabilirle ilgileniyorum.
Aktivist yanın var mı peki?
- Artık aktivistlik başka bir hâl aldı sosyal medyayla birlikte. Garip geliyor bana. Evet, yazarak kendini ifade etmek çok güzel ama sokakta olmanın başka bir sinerjisi var. Ve eğer konuyla ilgili derdim varsa, kendimi sokakta yürüyüş yapan insanların arasında buluyorum mutlaka. Ama bunun imaj olarak yapılması da hoşuma gitmiyor. Yanı başındaki olaya aldırış etmeden farklı şeyler peşinde koşulması saçma oluyor.
Günlük rutinlerin nasıl, erken mi kalkarsın mesela?
- Çok erken kalkarım. Hatta, arkadaşlarım için çok sıkıcı bir insanım. Çünkü erken yatıp erken kalkıyorum.
Niye peki, sağlıklı yaşam çabası mı?
- Hayır. Hep böyleydi. Günü iyi değerlendiriyorum. Spor yapıyorum düzenli. Ama bazen beş ay süper düzenli yapıp iki ay kaytardığım oluyor...
Olmazsa olmazların var mı?
- Ertesi gün market alışverişi yapacaksam bile, günü ve saati bellidir. Düzenliyimdir. Planlı olmak istiyorum.
Sürprizleri de sevmiyorsundur o zaman.
- Evet. Gerçekten sürpriz yapılmasını ve yapmayı hiç sevmem. Çok anti romantik bir şey biliyorum ama ben böyleyim işte...
Yeni Ofelya
Sinema ve dizi oyuncusu Beste Bereket (30), şu sıralar Kemal Başar’ın yönetmenliğindeki Hamlet’te Ofelya’yı canlandırıyor. 21 Ocak Pazartesi saat 20.30’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde izleyebilirsiniz.