22 dakikada Devin Özgür Çınar

Güncelleme Tarihi:

22 dakikada Devin Özgür Çınar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2013 00:00

‘Geriye Kalan’ filmindeki performansıyla 48’inci Altın Portakal’da ‘En İyi Kadın Oyuncu’ seçilen Devin Özgür Çınar, altı yıl sonra yeniden tiyatro sahnesinde!

Haberin Devamı

Çocukluğunda nasıl bir kızdın?
- En çok hatırladığım şey oyun oynamaya çok meraklı olduğum. Annem eve sokana kadar çok uğraşırdı. Herkesin taklidini yapmak gibi bir huyum vardı. Bir yerlerde gülünüyorsa hemen oraya sızmaya çalışırdım. Bir de çok meraklıydım. Büyüklerin dünyasını çok merak ederdim.

Peki, o yaşlardan bugüne neler taşıdın?
- Bunu benim söylemem ne kadar doğru olur, bilmiyorum. Ama bugüne taşıdığım şey sanırım mizah duygum. Zaten öyle bir ailede büyüdüm. Hiçbir konu hakkında çok uzun süre ciddi kalındığını hatırlamıyorum. Ben de ne kadar ciddi bir durumun içinde olursam olayım kendime göre, bir noktadan sonra durumla eğlenmeye başlıyorum. Hatta bazı şeylerle fazla dalga geçiyor bile olabilirim. Bu da bir çeşit baş etme yöntemi...

Yüzünde seni hem kuvvetli hem masum hem de kırılgan gösteren bir hüzün var. Neden dersin?
- Böyle bir genelleme üstüne bir şey söyleyemem. Herkes bana bakınca başka bir şey görüyordur. Ben de başka bir şey görüyorum. Üstelik bu her an değişebilen de bir şey. İnsanın kuvvetli, masum, hatta bazen her ikisi de olduğu zamanlar vardır.

Haberin Devamı

İnternette sana dair pek çok yorum okudum. Performanslarından akılda en çok kalan Gönül Yarası filminde canlandırdığın Piraye’nin babası Nazım’a (Şener Şen) geçmişin hesabını sorduğu masa başındaki sahne... Senin kariyerinde unutamadığın sahneler hangileri?
- Sahne sahne hatırlamıyorum açıkçası. Ama İkinci Bahar’dan pek çok sahne olduğunu söyleyebilirim. Rol aldığım diğer işlerde, oyun ve filmlerde de vardır ama böyle bir anda sorunca hatırlayamıyorum.

BiTiyatro, Laçin Ceylan rejisiyle Ionesco’nun ‘Yeni Kiracı’ oyununu sahneliyor. Sen de kadroya çok yeni dahil oldun. Nasıl oldu?
- Selen’in oyundan ayrılması gerekti. Daha önce sadece iki oyun oynamışlardı zaten. Laçin (Ceylan) bana oynar mısın, diye sordu. Ben de o yönettiği için kabul ettim. Böyle bir deliliğe o olmasaydı kalkışmazdım. Laçin, konservatuvardan hocam, aynı zamanda yakın bir arkadaşım. Yaptığı oyunları her zaman çok beğenirim.

Oyun ne anlatıyor?
- Yeni Kiracı, bir adamın yeni bir daireye taşınmasının hikâyesini anlatıyor. Dünyayla hiçbir iletişimi olmayan ve hayattaki en önemli varlığı eşyaları olan adamın evini, iki hamal taşıyor. Adamın eşyalarından daha kıymetli hiçbir şeyi yok ve başka hiçbir şeye ve hiç kimseye de değer vermiyor.

Haberin Devamı

Ya senin rolün?
- Benim rolüm de yeni gelen kiracının evinin temizlik işlerini kendisi yapmak isteyen -tabii böylece biraz daha para kazanabilecek-, bunun için her türlü ama her türlü yola başvuran kapıcı kadın karakteri. Kadın ne yaparsa yapsın adamı ikna edemiyor. Ama vazgeçmiyor da... Aslında içten içe adama, onun gibi mal mülk sahibi zengin insanlara ne kadar büyük bir öfkesi olsa da bunun tam tersi şekilde davranıyor. Ama yine de bir yerden sonra kendini gizleyemiyor. Ve son derece komik durumlara düşüyor. Bütün bunların yanı sıra, ‘Yeni Kiracı’nun absürd bir oyun olduğunu da unutmamak lazım.

Daha evvel aynı projede başka bir oyuncunun can verdiği rolü üstlenmek zordur. Bu konuda tereddüt yaşadın mı?
- Zaten daha önce iki kere oynanmış bir oyundu. Henüz çok yeniydi. Öyle olmasa bile yaşamazdım. Zaten tereddüt edecek bir zamanım da olmadı. Olaylar farklı gelişti.

Haberin Devamı

Oyuna altı günde hazırlandığını duydum. Metni düşününce hiç inanasım gelmedi. Cidden, doğru mu?
- Evet, doğru. Ben rolü çok sevdim. Hem de ‘tamam, oynarım’ demiştim artık. O yüzden elimden geleni yaptım. Geceli gündüzlü çalıştım diyebilirim.

Üstelik ezberi yoğun bir rol...
- Dediğim gibi, bir hafta yoğun çalıştım. Kısa zaman olunca daha çok odaklanıyorsun yaptığın işe. Benim için öyle yani. Bir de şöyle bir avantajım olabilir belki: Ezberim kuvvetlidir.

Altı yıl önce Timuçin Esen’le birlikte Mikado’nun Çöpleri’ni oynamıştın. Yıllar sonra yeniden tiyatro yapmaya nasıl karar verdin?
- Bu uzunca üstünde düşünülmüş bir şey değil. O yüzden bir karar da söz konusu değil. Laçin faktörü var diyebiliriz. Bir de oynadığım karakteri çok sevdim okuyunca. Öncesinde seyretmemiştim çünkü.

Haberin Devamı

Yine aynı oyunun provalarının ardından seyircinin karşısına çıktığında, geri dönüp sahneden koşarak çıkmak istediğini söylemiştin. Şimdi sen sahnedeyken iç sesin ne söylüyor?
- Prova yapmak filan güzel de... Oyundan önceki yarım saatte heyecandan vücut kimyam değiştiğinde, aslına bakarsan neden tiyatro yapmadığımı hatırladım. Bir yandan o heyecanda çekilecek dert değil diye düşündüğüm de oluyor. Ama yine de sahnede olmak, çok sevdiğim bir şey.
Şu sıra televizyonda görünmüyorsun. Sana 48’inci Altın Portakal’da ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülünü getiren ‘Geriye Kalan’ filminden sonra, hayatında tiyatro var.

Bu bilinçli bir tercih olmalı...
- Kafama göre bir şeyle karşılaşmadığımdan böyle. Hoşuma giden bir iş olduğunda yapacağım tabii ki!

Haberin Devamı

Bu yıl Yeni Kiracı’da

1973’te Zonguldak’ta doğdu. Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olup ‘İkinci Bahar’ gibi diziler, ‘Mikado’nun Çöpleri’ tiyatro oyunu, ‘Gönül Yarası’ sinema filmlerinde rol aldı. Ona 48’inci Altın Portakal’da ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü getirense, Çiğdem Vitrinel’in yönettiği ‘Geriye Kalan’ filmi oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!