21 Ağustos’tan beri cepten yiyoruz

Güncelleme Tarihi:

21 Ağustos’tan beri cepten yiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2010 00:00

İnsanın dünya kaynakları üzerindeki etkileri üzerine çalışan GFN- Küresel Ayak İzi Ağı’nın 2010 yılı için yaptığı hesaplamalara göre 21 Ağustos itibariyle, bu yıl ekonomik faaliyetlerimizi ve yaşamımızı sürdürmek için doğanın sağladığı kaynakları tüketmiş bulunuyoruz. Yılın geri kalan kısmında yaşamımızı, gelecek yılın kaynaklarını erken tüketerek sürdüreceğiz

Haberin Devamı

WWF ve Global Footprint Network (GFN-Küresel Ayak İzi Ağı) 1998’den beri Yaşayan Gezegen Raporu yayınlıyor. İki kurumun işbirliğiyle yapılan hesaplamalarda doğanın sunduğu ve gezegenin her yıl yenilediği kaynak miktarı hesaplanıyor. Bu rapor temel alınarak yapılan hesaba göre 21 Ağustos’ta bu yılın limitini şimdiden doldurduk.
GFN, insanın dünya üzerindeki etkisinin hesaplamasını yaparken ekolojik ayak izi ve biyolojik kapasite arasındaki farkı ortaya çıkarıyor. Bunda nüfus, tüketim oranı, küresel gayrı safi milli hasıla ve kaynak ihtiyacı gibi etkenleri göz önünde bulunduruyor. Bugün insanlığın ihtiyacı olan kaynakları sağlamak ve çıkardığımız atıkları yok edebilmek için dünyanın mevcut kapasitesinin 1.4 katı daha fazla kaynağa ihtiyaç var. Yani tüm kaynak tüketimimiz birden dursa, dünyanın harcadığı kaynakları yerine koyabilmek için yaklaşık bir yıl beş ay gerekli. Ama kaynak tüketimimiz ve çıkardığımız atıklar durmadığı için geleceğimizden yemeye başladık.

Haberin Devamı

KAYNAK SAVAŞLARI KAPIDA

Dünya aslında insan ve hayvan kaynaklı doğal atıkları dönüştürüp tolere edebilecek kapasiteye sahip. Son 30 yıla kadar kaynakları kullanılırken doğa hala kendi kendini yenileyebilecek kadar zamana sahipti. Ama artık dünya bizim tüketim hızımızı yakalayamıyor. Bir yıl içinde tüketilen kaynakların doğa tarafından yenilenmesi en çok 12 ayı bulması gerekirken bu süreç 17-18 ayı buluyor. Kötü olan ise bu tarihin giderek daha erkene çekilmesi. Geçen yıl bu limit eylül ayında doluyordu. Nüfus ve tüketim eğilimi böyle devam ederse 2050’ye doğru ihtiyacımızı karşılamak için tam iki dünyaya ihtiyaç duyacağız. Limit aşımı daha ileri aşamalarda kaynakların paylaşılması konusunda ciddi anlaşmazlıklara da yol açacak. Savaşlar toplu göçler, açlık ve kıtlık, salgın hastalıklar ve diğer felaketler... Ne yazık ki bunlar orantısız olarak özellikle fakir ülkeleri daha da çok etkileyecek, çünkü kendi kaynakları tükendikçe dışarıdan kaynak alma imkanları da olmayacak.

LİMİT AŞIMI DURABİLİR Mİ

GFN limit aşımını sonlandırmak için, uçsuz bucaksız bir dünyada yaşamadığımızı fark etmek zorunda olduğumuzu hatırlatıyor: “Aslında dünya bizim ihtiyacımızı karşılayabilir. Ama bireylerin ve kurumların ekolojik limitlerin farkına varması gerekiyor. Ekolojik limitleri hayatımızın merkezine yerleştirerek yaşamanın yeni yollarını bulmalıyız. Ekolojik ayak izi gibi ölçümleri kullanarak, doğal kaynaklarımızı yönetmek insanlığın dünya üzerindeki devamını sağlayacak.”

Haberin Devamı

TÜRKİYE’YE İKİ DÜNYA LAZIM

Türkiye’de tüketimin ekolojik ayak izi 209,6 milyon küresel hektar. Kişi başına düşen ekolojik ayak izi ise 2,8 küresel hektara denk geliyor. Türkiye 1974’den beri ekolojik borçlu ülkeler arasında. 2006’dan beri, talebin bir kısmı ithalat yoluyla karşılanmasına rağmen ekosistemin kendini yenileme hızından daha hızlı üretim gerçekleşiyor. Türkiye’deki ayak izinin büyük bir kısmı gıda sektöründe gerçekleşiyor. WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, “Bugün ortalama bir Amerikalı için beş, Avrupalı için üç, Türkiye’de yaşayan ortalama bir vatandaş için iki dünya gerekiyor” diyor.
Dünyada en fazla ayak izi olan ülkelerin başında Kanada, Amerika ve Çin geliyor. Amerika’nın tüketim çılgınlığı malum. Çin gibi ülkelerde insanlar daha kısıtlı kaynaklarla yaşasalar bile, nüfusun fazlalığı toplam tüketimi arttırıyor. WWF Türkiye iletişim ve Kaynak Oluşturma Direktörü Deniz Öztok ise bir Türk’ün yaşam standartının dünya ortalamasının üstünde olduğunu söylüyor: “Türkiye kalkınmakta olan bir ülke. Bu profilde çevresel standartlarımız yüksek olmadığı için ekolojik ayak izimiz yüksek. Bizde çevresel sorunların başında doğal alanların parçalanması geliyor.”

Haberin Devamı

EKOLOJİK AYAK İZİNİZİ HESAPLAYIN

Global Footprint Network’ün sizin ekolojik ayak izini ölçen çok güzel bir testi var. Kişisel ihtiyaçlarınızı hiç böyle düşünmemiş olduğunuza emin olabilirsiniz. http://www.footprintnetwork.org sitesinden ‘footprint for you’ sekmesine girin. Önünüze çıkan haritada Türkiye’nin üzerine tıklayın. Testi Türkçe de yapabiliyorsunuz. Sebze ve tahılı ne kadar, tavuğu, balığı, kırmızı eti ne kadar tükettiğiniz soruluyor. Özellikle kırmızı et üretimi için tüketilen su ve karbon miktarının çok fazla olduğunu hatırlatalım. Bu da sizin test skorunuzu ne yazık ki arttırıyor.
Yaşadığınız evin metrekaresi, evde ısınmak için kullandığınız yakıt, aracınızın büyüklüğü, araçla haftada kaç kilometre yol yaptığınız, demir yolu kullanıp kullanmadığınız, uçakla yılda kaç km yol yaptığınız da testin soruları arasında. Bunlar da özellikle yakıt tüketiminizi ortaya koyacak. Aldığınız her kıyafetin, evinizin dekorasyonuna harcadığınız her kuruşun bir etkisi olduğunu unutmayın. Sonuçlar çok çarpıcı. Eğer herkes benim yaşadığım gibi yaşasaymış yılda 1.9 gezegene ihtiyaç duyacakmışız. Yani neredeyse iki dünyaya.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!