Güncelleme Tarihi:
Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin tanıtım yüzü seçilmiştiniz. 2010’da da ülkemizin reklam yüzü siz oldunuz. Bu nasıl bir duygu?
- Çok büyük bir onur ve gurur. Avrupa’da sokaklarda yürürken bir yanda yüzü olduğum markaların billboard’ları asılı, bir yanda da Türkiye billboard’ları. Ama özellikle Türkiye billboard’ları insanın içini titretiyor. Vatanınız, daha ötesi var mı?
Böyle bir kampanyanın parçası olmak büyük sorumluluklar getiriyor...
- Tabii. Ama ben zaten hayatım boyunca sorumluluklarımı bildim.
Yedi dil biliyorsunuz. Sansasyondan uzaksınız. Bunlar tanıtım yüzü olmanızı etkiliyor mu sizce?
- Asıl Avrupa’da yaptığım çalışmaların etkili olduğunu düşünüyorum. Avrupa basını ile yaptığım röportajlar, billboard’larda çıkan fotoğraflarım, dergi çekimleri, televizyonda yayınlanan röportajlar...
DİZİDE OYNAMAK BANA GÖRE DEĞİL
Podyum, reklam çekimleri, köşe yazarlığı, kitaplar... Bir de sık sık günde 150 bin kişinin ziyaret ettiği internet siteniz var. Tüm bunlara nasıl yetişiyorsunuz?
- Altı yıldır haftalık Para dergisinde yazıyorum. Bir ay önce de Milliyet Cadde ekibine katıldım. Güzellik ve bakım hakkında yazıyorum. Ocak ayından itibaren InStyle dergisinde her ay “Tülin’e sorun” diye bir sayfam olacak. www.tuliss.com’u biliyorsunuz, kadınlara yönelik bir site. ılk kitabımı ise 2002’de yazmıştım. Moda üzerine yedinci kitabım ocak ayında çıkacak. şu aralar iki yeni kitap üzerine çalışıyorum. Tüm bunlara nasıl yetiştiğime gelince... Zamana karşı yarışıyorum hep. Yanımda hep laptop’um ve iPhone’um oluyor. Yazılarımı havaalanlarında, çekim aralarında, defile kulisinde, arabada yazıyorum. Günüm çok erken başlıyor. Spor yapmış, gazeteleri okumuş, kahvaltımı yapmış olmam ve kitaplar okumam gerekiyor. Hep bir maratondaymışım gibi hissediyorum kendimi. Ama asla şikayet etmiyorum. Bunlar kendi seçimlerim ve hepsini büyük bir heyecanla yapıyorum. Tüm bu işleri bir sisteme oturtturdum.
Oyunculuğu hiç düşündünüz mü?
- Hayır. Kendimi tam olarak Türkiye’de çekilen dizilerde göremiyorum. Ama sit-com ya da sinema filmi olabilir.
İşiniz gereği sürekli geziyorsunuz. Bugüne kadar kaç ülke gezdiniz?
- Tüm dünyayı gördüm neredeyse. Bir tek Avustralya, Afrika ve Grönland kaldı. Sürekli seyahat etmek beni birçok yönden eğitti. Tüm kültürleri, milletleri, dinleri yerinde görmek, anlamak tarif edilemez bir zenginlik. Önyargılarınız kalmıyor.
TÜRKİYE’DEN BAŞKA YERDE YAŞAYAMAM
Türkiye’ye yaşamasaydınız nerede yaşamak isterdiniz ve neden?
- Başka yerlerde yaşamak için o kadar çok seçimim oldu ki... Hâlâ var ama hiç istemedim. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyorum ve tüm işlerime hep buradan gidip geliyorum.
Bitmek tükenmek bilmeyen enerjinizi neye borçlusunuz?
- Hayata olan sevgim. Her şeye pozitif yaklaşmaya çalışırım.
10’UNCU KİTABIMI 2010’DA ÇIKARIYORUM
Biraz da yeni yıldan bahsedelim. 2010’dan neler bekliyorsunuz?
- Benim için her şey aynen olduğu gibi devam etsin. Kötü bir yıl geçirenler için yeni yılda her şeyin daha iyi olmasını diliyorum. 2010 yılında 10. kitabımı çıkaracağım, bu da beni çok heyecanlandırıyor.
Siz şimdiye kadar yapılan en büyük sürpriz neydi? Siz, en son kime çılgın bir sürpriz yaptınız?
- 26 Mayıs eşimin (Memet Özer) 40. yaşgünüydü. Evde ona sürpriz bir parti hazırladım. Tüm arkadaşlarımızı çağırdım. Onu anlatan objeler, konuşmalar gibi bir sürü şey vardı. Çok büyük bir sürpriz oldu.
MUTLULUĞUN SIRRINI BİZ DE BİLMİYORUZ
Yoğun zamanlarda nasıl besleniyorsunuz?
- Kısıtlamalarım yoktur. Çekimlerde zaten hep pizza, hamburger gelir. Ama hep spor yaptığım için korkmam yemeklerden.
Yiyecek danışmanı Memet Özer’le mutlu bir evliliğiniz var... Mutlu evliliğin sırrı nedir?
- Vallahi sırrını biz de bilmiyoruz ki! Bilsek paylaşırdık. Kendi halimizde bir çiftiz işte. Birbirimize aşık, her şeyi konuşabilen bir çiftiz o kadar...