2010 benim yılım oldu
Güncelleme Tarihi:
Hareketli şarkıları ve kıvrak danslarıyla müziğe yeni bir soluk getiren Atiye, şu sıralar “Camp Rock 2: Büyük Final” filmi için seslendirdiği Türkçe sountrack’le gündemde... Müzik dünyasına adım attığı andan bugüne başarı grafiğini istikrarlı şekilde yükseltmeye devam eden şarkıcı, katettiği yolu ve gözünü bundan sonra hangi noktaya diktiğini Seninle dergisine verdiği röportajda anlattı.
* 137 milyonun üzerinde izleyiciye ulaşan “Camp Rock” filminin devamı “Camp Rock 2: Büyük Final”de “Wouldn’t Change A Thing” adlı şarkının cover’ını yaptınız. Teklif nasıl geldi?
- Disney Channel, “Camp Rock 2: Büyük Final”in Türkçe soundtrack’i için beni düşünmüş. Bunun nedeni de filmin karakterine uygun olmam. Yani genç olmam, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi çok sevmem. Ben de böyle bir teklif karşısında çok sevindim, gurur duydum tabii.
* Bu filmin de çok ses getireceğini düşünüyor musunuz?
- Gösterildiği tüm ülkelerde “Camp Rock” filminin kendisi de, müzikleri de ilgi gördü. Dediğiniz gibi ilk film, 137 milyonun üzerinde bir izleyici kitlesine ulaştı. Bence ikinci film de beğenilecek.
* İlk filmi izlemiş miydiniz?
- Evet, izledim ve çok sevdim. Bana göre film, gençliğin ruhunu ve müzik tutkusunu çok güzel yansıtıyor.
* Filmin genç yıldızı Demi Lavato’nun büyük bir hayran kitlesi var. Onunla ortak noktalarınızın olduğunu düşünüyor musunuz?
- Gerçek hayatta bilemiyorum ama filmdeki rolüyle ortak noktalarımız var. Genç olması, müziği ve dansı çok sevmesi...
* Siz şarkılarınızla olduğu kadar danslarınızla da kendinizden söz ediyorsunuz. Ne zamandan beri dans ediyorsunuz?
- Çocukluğumdan beri müziği ve dansı çok seviyorum. 5 yaşında dans etmeye başladım. Daha sonra bu tutkumu farklı dans dallarında eğitim alarak pekiştirdim. Bunların arasında bale, jazz, modern dans, hip hop, Latin Amerikan dansları da var.
TEK BİR TÜRE AİT DEĞİLİM
* Türkiye’nin ilk kadın R&B şarkıcısı olarak lanse edildiniz. Ama pop ve rock tarzına da kaydığınız oluyor. Tarzınızı nasıl yorumluyorsunuz?
- Rock ve R&B türleri müziğimde çok etkin ama ben tüm müzik türlerine yakınım. Onun için kendimi belli bir müzik türüne ait hissetmiyorum. şarkılarımı en iyi şekilde yansıtacağını düşündüğüm müzik türü, yakın olduğum müziktir.
* Yurtdışında albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?
- Evet, artık yurtdışında da albüm çıkarmam gerektiğini düşünüyorum ve böyle bir albüm için yoğun bir çalışma programı sürdürüyorum. Geçtiğimiz ay çalışmalara başladık. Bir sorun yaşamazsak önümüzdeki yıl, yurtdışı için hazırladığım albüm piyasada olacak.
* Teoman’la düet yaptığınız “Kal” şarkınız, “Küçük Sırlar” dizisiyle yeniden gündemde. Kelebek Ödülleri’nde “En ıyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçı” ödülünü aldınız. Hayran kitleniz giderek genişliyor. “Bu yıl benim yılım oldu” diyebilir misiniz?
- Evet, 2010 sesimi daha geniş kitlelere duyurabildiğim bir yıl oldu. Rahatlıkla “Bu yıl benim yılım oldu” diyebilirim.
BEN DÜNYA VATANDAŞIYIM
* Bugüne kadar hep farklı ülkelerde yaşadınız. Almanya, Hollanda ve ABD... Türkiye’ye geldiğinizde kültür şoku yaşadınız mı?
- Farklı ülkelerde yaşamak, bir anlamda çokkültürlü ortamlarda yaşamak anlamına geliyor. Bu nedenle karşılaştığım farklılıklar beni şaşırtmıyor. Aksine, tüm kültürlerden beslenerek büyümek insanın önyargılarını yıktığı için herkesi olduğu gibi kabul ediyorum. “Dünya vatandaşıyım” diyebilirim. Kendimi Türkiye’de Türkiyeli, Hollanda’da Hollandalı hissediyorum.
* Babanızın Türk, annenizin Hollandalı olmasının sizdeki etkileri ne oldu?
- ıki kültürle de ilgili bilgim oldu. Farklı kültürlerin varlığını küçüklüğümden beri hissettim. Bu da beni ve düşüncelerimi zenginleştirdi. Dediğim gibi kendimi hem Türkiyeli hem de Hollandalı hissediyorum.
* Gelecekle ilgili planlarınız neler? Dinleyicilerinize ne gibi sürprizler yapmaya hazırlıyorsunuz?
- şimdiden söylersem sürpriz olmaz ki! şu an için tek söyleyebileceğim, onları şaşırtıcı sürprizler bekliyor.
* Genç yaşta büyük bir başarı yakaladınız. Bunun sırrı nedir?
- Çok genç yaşta ne yapmak ve ne olmak istediğime karar verdim. Hayalim iyi bir müzisyen olmak ve iyi dans edebilmekti. Bu rüyamı gerçekleştirmek için de çok çalıştım. Pes etmedim, kendime inandım. şimdi bunun meyvelerini topluyorum.
GÜNDEMİMDE OYUNCULUK YOK
* Rengarenk giyiniyorsunuz. Kıyafetlerinizi neye göre seçiyorsunuz?
- Tamamen ruh halime göre... O gün canım ne giymek istiyorsa onu giyiyorum. Belli kurallarım yok. Gardırobumu açıyorum ve aklıma estiği gibi giyiniyorum.
* Birçok şarkıcıyı aynı zamanda dizilerde ve sinema filmlerinde de görüyoruz. Oyuncu olmayı düşünüyor musunuz?
- İleride ne olur bilmiyorum. Ama şu an gündemimde oyunculuk yok. Müzik kariyerime konsantre olmaya ve onu geliştirmeye çalışıyorum. Belki ileride olabilir.
* Bir ara rakibiniz olarak gösterilen Hadise, Eurovision’a katılıp 4. oldu. Siz de Eurovision’a katılmayı düşünüyor musunuz?
- Öyle bir planım yok ama böyle bir teklif gelirse tabii ki çok mutlu olurum. Ve bu sorumluluktan kaçmam.
3. KÖPRÜYE HAYIR
* Yeşiller Partisi’nin başlattığı “İstanbul’un 2 milyon ağacı için 2 milyon İstanbullu” kampanyasında 3. köprüye “Hayır” dediniz. Ne oldu da “Hayır” demeye karar verdiniz?
- Kentleşme konusunda Türkiye’de aceleci veya yanlış kararlar alındığını düşünüyorum. Çarpık bir kentleşme olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu hem şehrin silüetini bozuyor hem de doğayı katlediyor. Oysa gelecek nesilleri düşünerek doğanın ve tarihin korunmasıyla ilgili temkinli kararlar vermek gerek. Ben de 3. köprü projesiyle yeşil alanlara zarar verilmesine karşıyım.
* Sanatçılar için yapılacak huzurevi yararına düzenlenen Geleneksel şarkı Günü’nde yer aldınız, 3. Köprü’ye “Hayır” dediniz. Sanatçının toplumsal konularda duyarlı olması gerektiğini mi anlatmaya çalışıyorsunuz?
- Sadece sanatçılar değil, herkes toplumsal konularda duyarlı olmalı diye düşünüyorum. Bu yüzden de üzerimize düşen vatandaşlık görevlerini yerine getirmeliyiz. Eğer bir yapılaşmayla çevreye zarar gelecekse, buna karşı çıkabilmeliyiz.