Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2007 00:00
Yaz başında Aşkı Bulamam Ben adlı şarkısı ve ona çektiği tahrik edici klibiyle dikkatleri çeken Murat Boz (26), nihayet ilk albümü Maximum’la karşımızda. Pek çok müzik eleştirmeninin, "Türk Pop müziğinin aranılan yeni starı olabilir" dediği Boz, Tarkan’ın eski vokalisti.
Olumlu eleştirilere rağmen olumsuz yorumların da hedefi oldu, birçok starın kötü bir kopyası olduğu iddia edildi. O, cevap olarak, "Takmıyorum" diyor. Elinden geleni yaptığını söylüyor ve biraz daha hoşgörü bekliyor.
Albümünüzün gecikmesinin sebebi nedir?
- Aslında albümüm hazırdı. Ama bu yaz birçok büyük isim, iyi albümlerle çıkınca aralarında kaynayıp gitmek istemedim. Sadece single’la çıkmaya karar verdik. Single’a gösterilen ilgi bizi daha da kamçıladı. Daha iyisini yapmalıyız dedik. İçimize sinmeyen bazı şarkıları çıkardık. Yeni şarkılar ekledik.
Albümün gecikmesinin bir sebebinin Sezen Aksu’dan beklediğiniz şarkı olduğunu duymuştum. Doğru mu bu?
- Sezen Aksu beni bir şekilde duymuş, beğenmiş ve ileride Murat’a bir şarkı yapmak isterim, demiş. Ama bu albüm için konuşulan, kesinleşen ve beklenen bir şey yoktu.
Single sonrası birleşilen nokta, Türk Pop Müziği’ne taze kan getireceğiniz, yeni pop star olabileceğiniz yönündeydi. Bu beklentileri ya karşılayamazsam, diye düşündünüz mü hiç?
- Elbette bu büyük bir sorumluluk. Her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak, müziğimi geliştirmek için çalışıyorum. Bu yorumlar beni daha da hırslandırdı.
Caz eğitimi almışsınız, hálá da İTÜ Konservatuvarı’nda öğrencisiniz. Hedefiniz en baştan pop müzik söylemek, pop starlığa oynamak mıydı?
- Hiçbir zaman ileride şöyle bir noktada olacağım, şöyle star olacağım demedim. Hayatım bir şekilde buraya doğru yönlendi. Biraz istemsizce olduğu bile söylenebilir. Ben sadece şarkı söylemek istiyordum. Hatta müzikaller daha çok ilgimi çekiyordu. Üniversiteye kadar da çelimsiz bir adam olduğum için hiç pop star olabilirim gibi bir hayale kapılamadım.
Sesinizin güzel olduğunun ilk ne zaman farkına vardınız? Şarkı söylemeyi meslek olarak yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Ortaokul yıllarında fark ettim. Bunda annemin ve çevremin katkısı oldu. Lisede Milliyet’in müzik yarışmasına katıldım, birinci oldum. Müzik öğretmenimin tavsiyesi ve çalıştırmasıyla da yeteneğimi git gide daha fazla keşfettim ve geliştirdim. 1995’te İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdim, dört sene keman ve piyano eğitimi aldım. 1999’da Bilgi Üniversitesi caz bölümüne girdim, iki yıl sonra İTÜ Konservatuvarı’na geçtim. Bir yandan da para kazanmak için vokalistlik yapmaya başladım. Müzik piyasasına Emel Müftüoğlu’nun vokalisti olarak girdim. Sonra gerisi geldi. 2001’de Tarkan’la tanıştım. Hayatımın dönüm noktası oldu. Ozan Çolakoğlu tanıştırdı bizi.
KÖTÜ ELEŞTİRİLERİ TAKMIYORUM
Şarkılarınızdan çok fiziğinizle konuşuluyorsunuz. Bunun müzisyenliğinizin önüne geçmesi rahatsız etmiyor mu sizi?
- Rahatsız olmuyorum çünkü bundan kaçmak mümkün değil. Dünyada da durum böyle. İyi müzikle iyi görsellik birleşince ortaya daha hoş bir ürün çıkıyor. Ama tabii ki müziğimle konuşulmayı tercih ederim. Benden çok daha yakışıklı adamlar var üstelik.
Yeni bir isim çıkınca adettendir, yerli yabancı birçok artistle kıyaslanır. Siz de bunlara maruz kaldınız...
- Son klibimle ilgili böyle pek çok eleştiri aldım. Dansım Justin Timberlake’e benzetildi. Ama Türkiye’de gelmiş geçmiş en iyi kliplerden birini çektiğime inanıyorum. Milyonlarca klip çekildi dünyada. Elbette bazı şeyleri andıracaktır. Eleştirileri de açıkçası takmıyorum. İnsanlar biraz daha hoşgörülü olabilir. Çünkü ben kendimi geliştirmek için elimden geleni yapıyorum. Dans dersleri alıyorum. Sesimi geliştirmek için dersler alıyorum.
Türkiye’ye ve dünyaya baktığımızda artık yeni pop starların pek çıkmadığını görüyoruz. Daha lokal, daha kendi halinde, kendi söz müziğini yazan, kendine has tarzı olan müzisyenler yükselişte. Siz nasıl var olacağınızı düşünüyorsunuz?
- Valla git gide değişen şartlarla işimin çok zor olduğunu düşünüyorum. Bizim, dünya starları gibi olabilmemiz imkansız. Justin Timberlake bir videosu için bir milyon dolar harcıyor, Madonna sahne şovları için servet yatırıyor. Bizim, mp3 ve korsan yüzünden git gide daha kötüleşen ve daralan bir piyasada onlarla yarışabilmemiz mümkün değil. 2007 yılında yeni çıkmış bir şarkıcı olarak adımdan söz ettirmek bile, 90’lı yıllarda star olmaktan zor. Ama ben bu yola baş koydum. Gittiği yere kadar gideceğim. Çok çalışıyorum.
PÜF, TARKAN’IN BANA VERDİĞİ DESTEĞİN KANITIDIR
Püf, bana Tarkan’ın hediye ettiği bir şarkı. Beş yıl Tarkan’a vokalistlik yaptım. Onun şarkısını söylemem kadar doğal bir şey yok. Tarkan’ın bana verdiği desteğin de kanıtıdır. Böyle bir şarkıyı bana vermeyip kendi albümüne de koyabilirdi, çok da ses getirirdi. Düzenlemeyi birkaç kere yeniden yaptık. Ama ne yapsak da şarkının onun etkisinden kurtulması zor. Çok kuvvetli ve tipik bir Tarkan şarkısı. Ama hiç alakası olmamasına rağmen Aşkı Bulamam Ben şarkısında bile beni Tarkan’a benzettiler. Bunda haydi haydi benzetecekler.
MURAT BOZ, 26 yaşında,
balık burcu.
Yemek yemeyi, seyahat etmeyi seviyor. Deniz olan her yere gidebilirim, diyor. Karadeniz Ereğlili olduğu için çocukluğu ve gençliği denizle haşır neşir geçmiş. Formunu haftada üç-dört gün fitness yaparak koruyor. Futbolda üniversitede okul takımında oynayacak kadar iyi. Evcimen olduğunu, gece dışarı çıkmayı pek sevmediğini söylüyor. En büyük keyfi, evde DVD izlemek. Annesi öğretmen, babası işçi emeklisi. Bir ağabeyi var.