20 yaşına kadar isminden nefret etti ŞERİF SEZER

Güncelleme Tarihi:

20 yaşına kadar isminden nefret etti ŞERİF SEZER
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 02, 2005 00:00

Dingin, sakin ses tonu ve kelimeleri tane tane konuÅŸmasıyla insanı terapideymiÅŸsiniz gibi rahatlatan biri Åžerif Sezer. Yani Asmalı Konak’ın Kader’i, Çemberimde Gül Oya’nın Sultan’ı, daha da öncelere giderseniz Yol filminin Zine’si. 1988 yılında Her Åžeye RaÄŸmen filmindeki rolüyle Ankara Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünün sahibi.Av Zamanı, Hakkári’de Bir Mevsim ve Camdan Kalp oynadığı önemli filmler arasında. Hamam filminde canlandırdığı Perran rolüyle Adana Film Festivali ve SÄ°YAD jürisince En Ä°yi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülüne layık bulundu. Åžerif Sezer, deÄŸiÅŸik yüzüyle sıradan güzeller gibi deÄŸil de, Kızılderili güzellerini andırıyor. Ä°ncecik, upuzun, sakin, duru. Ama Mudanya’da baÅŸlayan hayatı kendisi gibi sakin, duru deÄŸil...Mudanya’da zeytincilikle uÄŸraÅŸan bir ailenin en büyük kızıdır. 1943 doÄŸumlu olduÄŸuna dair rivayetler varsa da, bunu ne doÄŸrular ne yalanlar. Sebebi yavaÅŸ yavaÅŸ ergenliÄŸe adım attığı, ortaokul yıllarında gizlidir. Ailesi onu ortaokula çok geç gönderdiÄŸi ve kendinden küçüklerle okuduÄŸu için bu konuda kompleksi oluÅŸur. Tek kompleksi yaşı deÄŸildir, kasabanın çocukları onunla ‘Kasabanın Åžerifi’ diye dalga geçtikleri için uzun yıllar isminden nefret eder. Bir erkek ismine zar zor alışmaya çalışırken, en çok da ona Åžerife diye seslenenlere kızar. Ä°smiyle barışması için 20 yıl geçmesi gerekecektir. 20 yaşında Paris’e gidip ona ‘Şeri’ diye seslendiklerinde ancak o zaman isminin kulaÄŸa hoÅŸ geldiÄŸini fark eder.Ailenin tek çocuÄŸu o deÄŸildir. Kendisinden küçük ikiz kız kardeÅŸleri de vardır ama biri difteriden öldüğünde, ailede huzur kalmaz. Anne ve babası o sekiz yaşındayken boÅŸanır. Ankara’ya yerleÅŸen annesini altı yıl göremez. Daha doÄŸrusu annesine gösterilmez. Çünkü babasının ailesine göre, annesi suçludur; çocuklarını görmeye hakkı yoktur. Ä°lkokulu bitirdiÄŸinde uzun boyu sayesinde çok gösteriÅŸli bir kızdır. Ama bu aleyhine iÅŸler. Mudanya’dan ayrılıp, okumak için can atarken sorumluluktan kaçmak isteyen amcası tarafından evliliÄŸe hazırlık amacıyla ortaokul yerine dikiÅŸ nakış kursuna yollanır.MUDANYA’DAN ANKARA’YA ANNESÄ°NÄ°N YANINA KAÇIÅžAnnesini görmeyeli altı yıl olmuÅŸtur. Ankara’da yaÅŸadığını ve evlendiÄŸini bildiÄŸi halde ailesinin korkusundan irtibat kuramaz. Annesi hasrete dayanamaz, Mudanya’da yaÅŸayan bir arkadaşı kanalıyla, kızıyla haberleÅŸmeye baÅŸlar. Birlikte plan yaparlar. Åžerif Sezer, evden sadece ilkokul diploması ve nüfus kağıdını alıp çıkar. Bursa’ya giden otobüse biner. Mudanya’da o kadar çok dolanır ki otobüs, yakalanma korkusuyla atar yüreÄŸi. Nihayet Bursa’da annesine kavuÅŸur. Kendi tabiriyle ‘O gece Bursa’dan Ankara’ya tüyerler.’ Sonraları Mudanya’ya dönebilmek için 18 yaşını doldurmayı bekleyecektir. Babası meraktan ölmek üzereyken, ‘Ankara’da annemin yanındayım, dönmeyeceÄŸim’ yazan telgrafı alır.14 yaşındadır ve nihayet annesi sayesinde ortaokula gitme özgürlüğüne kavuÅŸmuÅŸtur. Ä°ki yaÅŸ küçük çocuklarla okumaya cesaret edemez. Kız enstitüsüne yazılır. DikiÅŸli nakışlı dersler yeniden baÅŸlar. Sosyal derslerdeki baÅŸarısını gören öğretmeni, ‘Senin burada ne iÅŸin var, niye normal ortaokula gitmedin’ diye damarına basar. O cesaretle aynı bahçeye bakan ortaokulun müdürünün karşısında bulur kendini. ‘Ben burada okumak istiyorum, sonra da burada liseye devam etmek istiyorum’ der. Annesinin henüz bu planından haberi yoktur. Ortaokul bir ve ikinci sınıf derslerini alacağı özel bir sınıfa gitmesi, bunun için de valilikten özel sınav izni alması gerekmektedir. Ãœrkek ürkek valiliÄŸin kapısına gider, izni kapar. Orta üçün bile derslerini hatmedip girer sınava. Kazanıp, orta üçe gitmeye hak kazanır. Tek zayıfı ise müziktir.LÄ°SE İÇİN HEVESLENDÄ° KONSERVATUVARA GÄ°RDÄ°Ortaokulu bitirmiÅŸ lise birinci sınıfa baÅŸlamıştır. Bu sırada, konservatuvarda yatılı öğrenciler tarafından sergilenen bir oyun seyretmeye gider. Öğrencilerin rengarenk giysilerini görünce, ben bu okulda okumak istiyorum, diye iç geçirir. O güne kadar sahneye çıkıp bir ÅŸiir okumuÅŸluÄŸu bile yoktur. Ertesi yıl bir sınıf arkadaşı konservatuvara baÅŸvurunca, o da cesaretlenir. Tüm adaylar arasında sadece ikisi yatılı kabul edilir. Alev Sezer ve Arsen Gürzap’la sınıf arkadaşı olur. 18 yaşındadır. Kaçtığı Mudanya’ya dönüp, babasıyla hasret giderme zamanı gelmiÅŸtir. Otobüsten indiÄŸinde hemen fark edilir. Ona çocukken hava atanların hepsine tepeden bakarak yürür yolda. Konservatuvara girdiÄŸini öğrenen aile üyeleri kötü yola düşmüş gibi ‘Bizim kız oyuncu olacakmış’ diye dudak büker.Okul biter, Ankara Devlet Tiyatrosu’na girer. Birkaç ay sonra, okul çevresinde tanıştığı Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden bir gençle evlenir. Kocası burs kazandığı için Paris’e gitmeleri gerekir. Tiyatro aÅŸkını bir kenara koyup, yeni aÅŸkı ile Paris’te yeni bir hayata baÅŸlar. Ä°lk yıllar fena gitmez. Parasızlıktır tek derdi. ÇoÄŸunlukla çocuk bakıcılığı yapar. Bazı moda evlerinde dikiÅŸ diker, fotomodellik yapar. Altı yıl hiç Türkiye’ye ayak basmaz. Bir gün Paris’ten Ä°stanbul’a gidecek arkadaşının otomobiline atlar, yurduna döner. GeliÅŸ o geliÅŸtir. Paris’e eÅŸyalarını toplayıp, eÅŸinden boÅŸanmak için döner. Aradan iki yıl geçtikten sonra ikinci evliliÄŸini yine Paris’te tanıştığı Sorbonne’da felsefe doktorası yapan Azmi Arna ile Ä°stanbul’da yapar. Ä°kinci evliliÄŸinde de gelinlik giymez: ‘Çünkü, külfetli buluyorum o iÅŸi. Ä°nsanların tek baÅŸrolde olduÄŸu yer evlilik. Belki de bu yüzden gelinlik ve damatlık giymeye bu kadar istekliler. Ben sahnede kendimi gösterme fırsatı bulduÄŸum için hiç öyle bir hevesim olmadı.’SHERATON OTELİ’NÄ°N BARINDA GARSONLUK GÃœNLERÄ°Ä°kinci evliliÄŸiyle birlikte Ä°stanbul’a artık tamamen yerleÅŸir. Ä°stanbul Devlet Tiyatrosu’nda boÅŸ kadro yoktur, o yüzden baÅŸvurmaz bile. Para kazanmak zorundadır. O zamanki Sheraton Oteli’nin barında garsonluk yapar. Araplar’ın Türkiye’ye akın ettiÄŸi yıllardır ve otelin garsonları ÅŸile bezinden ÅŸalvarlar giymektedir. Bir akÅŸam servis yaparken, arkadan vuran ışığın etkisiyle vücudunu gören Arap müşterisi ‘MaÅŸallah, maÅŸallah’ diye iç geçirir. Kafası öne eÄŸik, kimseyle muhatap olmadan çalışan kızın kahkahaları ilk o zaman duyulur. Ä°stanbul’daki garsonluk macerası dört yılı tamamlarken, Devlet Tiyatrosu’nun müdürü deÄŸiÅŸir ve eski mezunlara çaÄŸrı yapar. Åžerif Sezer yuvasına döner.Ä°lk sinema teklifi Sinan Çetin’den gelir. Ama o pek hevesli deÄŸildir: ‘Sinan arkadaşımızdı. Ankaralı olmaktan mı nedir, sinemaya biraz tepeden bakıyordum, hiç istemiyordum. Fakat bir baÅŸladım, aman Allahım ne çok sevdim.’ Sezer’in kariyerindeki ilk rol aldığı, Bir Günün Hikayesi adlı film, 12 Eylül darbesi sonrasında uzun süre rafta kalır. 1982, Åžerif Sezer için bir dönüm noktasıdır. Zeki Ökten onu bir filminde oynatmak ister, Sinan Çetin’in çektiÄŸi siyah-beyaz fotoÄŸrafları aldığı gibi Yılmaz Güney’in yattığı cezaevine götürür. Yılmaz Güney, daha önce Åžerif Sezer’i hiç görmemiÅŸtir. FotoÄŸrafları çok beÄŸendiÄŸi için Yol filminde rol arkadaşı olmasını kabul eder. Büyük yankı uyandıran film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü alır. Ertesi yıl rol aldığı, Hakkari’de Bir Mevsim ise Berlin’de Gümüş Ayı’yla ödüllendirilir.ROLÃœ KABUL ETTİĞİ ASMALI KONAK’I HİÇ SEYRETMEMÄ°ÅžTÄ°Sonra uzun süre hiç film teklifi gelmez. Zaten bu sırada kızı Deniz doÄŸar. Ä°ÅŸler biraz açıldıktan sonra 12 film daha çevirir. Ama oynadığı onca filmden sonra tanınması Asmalı Konak dizisinde Ali HamzaoÄŸlu’nun kız kardeÅŸi Kader rolüyle olur. Åžeref Sezer, diziye altıncı bölümden sonra katılır, o güne kadar diziyi seyretmemiÅŸtir bile: ‘O kadar çok dizi vardı ki hangi birini seyretseydim...’Dizide oynamayı kabul etmesiyle 1,5 yılını Kapadokya’da geçirir. Asmalı Konak dizisinin seti gazetecilerle dolup taÅŸar, Åžerif Sezer onlardan hep kaçar. ‘Sevmiyorum gazetelere televizyonlara çıkmayı. Hem aptal deÄŸilim. Benim için gelmediklerini çok iyi biliyordum. Özel olarak benimle görüşmek isteyen olursa onu kırmam. Bana gelmemiÅŸse ortada ne iÅŸim var?’ÇaÄŸan Irmak, Kapadokya’da bir yandan dizinin yönetmenliÄŸini yaparken bir yandan da Mustafa Hakkında Her Åžey filminin senaryosunu tamamlar. BaÅŸroldeki Mustafa’nın annesi rolünü yazarken Åžerif Sezer’i düşünmüştür. Bundan ona hiç bahsetmez. Dizi bitip, Ä°stanbul’a döndüklerinde sürpriz yapar. Bu rolden bahseder. Åžerif Sezer son olarak yine ÇaÄŸan Irmak’ın senaryosunu yazdığı 12 Eylül’ü anlatan Çemberimde Gül Oya dizisiyle karşımıza çıkar.Hedefi olmadığı gerekçesiyle spor salonundaki bantlarda bile yürümeyi reddeden Åžerif Sezer, kendi hedeflerine doÄŸru bildiÄŸi yolda ilerliyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!