20 bin 526 verem hastası var

Tüberküloz basilinin uzun süreli ve çok sayıda ilaçla düzenli bir şekilde tedavi edildiğinde kontrol altına alınabildiğini  belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, "Tüberküloz hastalığı, yaygınlığındaki artış ve kontrolündeki güçlükler nedeniyle son 15 yıldır yeniden dünyanın gündeminde yer alıyor" dedi.

" HER YIL 1,7 MİLYON HASTA VEREM SEBEBİYLE ÖLÜYOR"

"Dünya Sağlık Örgütü 2006 Küresel Tüberküloz Raporu"ndaki verilere göre dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni verem hastasının ortaya çıktığı ve 1,7 milyon hastanın verem sebebiyle öldüğü bildiriliyor. Ülkemizde 2006 yılı içinde belirlenen verem hastası sayısı ise 20 bin 526"

Ülkemizde tüberküloz (verem) kontrolündeki en büyük sorunun  tedavi edilemeyen hastalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karadağ: "Her yıl 2000' e yakın hasta tedaviyi terk ediyor. Sayıları her geçen gün artan bu hastalar toplum içinde serbestçe dolaşıyor, etrafa dirençli mikrop saçıyor. Bu durum toplum sağlığını ciddi olarak tehdit ediyor. Ayrıca hastaların büyük çoğunluğunun genç oluşu toplum içinde bulaşmanın yaygın olduğunu ve hastalığın tanı-tedavi sürecinin aksadığını da işaret ediyor" diye konuştu.

DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ (DGT) ŞART

Hastalığa karşı alınan önlemler hakkında da bilgi veren Karadağ: "Dünya Sağlık Örgütü hastalığın kontrolü için, "Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi" adı verilen bir dizi önlemleri, tüm gelişmişlik düzeyindeki ülkelere önerdi. Türkiye'de de 6 temmuz 2006 tarihinde yayınlanan genelge ile  bu uygulamaya başlandı" dedi.

Son iki yıldır ülkemizde uygulanan doğrudan gözetimli tedavinin tam başarılı olabilmesi için gerekenler hakkında Prof. Dr. Karadağ, önerilerini şöyle paylaştı :       "Hem toplum bilincinin gelişmesi, hem de başarılı sonuç alınması açısından tüberküloz şüphesi olan herkesin ücretsiz balgam tetkiki yaptırmak için verem savaş dispanserlerine yönlendirilmesi gerekir. Bu konuda verem savaş dernekleri gibi sivil toplum örgütleri de sorumluluk üstlenmeli; hasta ve ailesine destek olmalı ve hastaları ilaç kullanımına teşvik etmelidir. Tüm bunlara rağmen uyum göstermeyen ve ilaç tedavisine düzenli tedavi etmeyen hastaların mutlaka karantina altına alınması sağlanmalıdır. Toplum sağlığını korumak için bu şarttır."