Güncelleme Tarihi:
Bu akşam Kanal D'de yeni bir dizi başlıyor. 2 polis ve 1 gazetecinin maceralarını konu alan "Gece Gündüz" adlı dizi, yaz ekranlarına hareket getirecek. Başrollerini Sarp Levendoğlu, İpek Özkök ve Settar Tanrıöğen’in paylaştığı "Gece Gündüz"ün hazırlık aşaması da hayli zorlu geçmiş. Tanrıöğen, "Emniyet müdürlüğünde danışmanlarımız var. Onlarla bu karakterlerin meslek içindeki ilişkilerini konuşuyoruz, ona göre rolümüze hazırlanıyoruz" diyor.
İPEK ÖZKÖK
Eskiden hep kırılgan aile kızını oynuyordum
- Kaçıncı diziniz? Ve kaç yıl oldu oyunculuğa başlayalı?5 yıldır oyunculuk yapıyorum. Sunuculuk ve oyunculuğu bir arada götürüyorum. 3 sene önce Lig TV’de Hıncal Uluç, Melih Şendil, Atilla Gökçe ile beraber sunduğum bir spor programıyla başladım sunuculuğa. Bir sene devam etti, kadınları spora çekmek için vardım orada. Şu anda Kanal 1’de "Magazin 1" isimli programı sunuyorum. İlk dizim ise "Camdan Pabuçlar"dı. Ardından "Beyaz Gelincik", "Son Tercih", "Tutsak", "Güz Yangını", "Aman Annem Görmesin", "Yalan Dünya" ve en son "Gece Gündüz" oldu.
- Karakterinizden bahseder misiniz?
- Sonra bu çatışma aşka mı gidecek?Gidebilir bilmiyorum ama şu anda bayağı bir karşılıklı söz düellosu şeklinde gidiyor. Seyircinin yadırgamayacağı ve keyif alarak izleyeceği bir karakter bence.
- Hayatın içindeki olayları yansıtan bir gazeteci olma durumuna nasıl bakıyorsun?
Alev’in bir editörü var ve sansasyon yaratmak için asparagas yapmasını istiyor Alev’in. Sürekli çatışma halindeler. Benim için ilginç bir karakter oldu. Hep ağlayan, romantik, aile kızı canlandırmıştım. Alev daha farklı, tuttuğunu kopartan biri, onu canlandırmak zevkli.
SETTAR TANRIÖĞEN
Polislere danışarak rolümüze çalışıyoruz
- Sizi polis olarak mı izleyeceğiz?
Evet, daha önce Alacakaranlık’ta emekli bir polistim ama şimdi burada emekliliğe yaklaşmış bir polisim. Aile babası, kontrollü, önlemli, temkinli. Ama genç polis deli dolu olunca çatışmalar yaşıyorlar aralarında, bakalım ne olacak!
- Ortaya komik sahneler mi çıkacak?
Aslan karakteriyle, benim canlandırdığım Kemal karakterinin çatışması komik aslında. Aynı zamanda kuşak çatışması gibi de! İnsan kendi karakterine yakın insanla daha çok çatışır ya! Adamın gençliği de çok oturaklı değil aslında. Eşini kaçırarak evlenmiş bir kere! O deli doluluk da var. Oradan bir empati kuruluyor Aslan’la aralarında. Bakalım kıvamı tutturabilecek miyiz! Ben kendi karakterime de yakın buluyorum Kemal’i... Kendi kişiliğime yakın olmasa da tanıdığım, hayatın içinden bir karakter.
Evet, emniyet müdürlüğünde danışmanlarımız var. Ama onlarla bu karakterlerden çok bu karakterlerin meslek içindeki ilişkilerini konuşuyoruz. Birbirlerine nasıl hitap ederler, ne konuşurlar gibi. Polisler de bizim gibi insanlar. Onların sadece mesleği bu.
- Polislerin sert imajları yok mudur?
Biz bize konuşurken çok hoş sohbetler ama bir gerginlikleri var. Bu da mesleklerinden dolayı. Oyunculuğun da, marangozluğun da bir gerginliği vardır ama polislerinki bir başka. Ben de Kemal’i biraz daha gergin yaptım mesela.
SARP LEVENDOĞLU
Aksiyon sahneleri büyük ses getirecek
- "Emret Komutanım"dan ne zaman ayrıldınız?
13. bölümü bitirdim ve benim yerime bir arkadaş geldi ve bıraktım. Bu diziye geçtim.
Aslan, tramvatik bir durum yaşamış ve suçlular eski sevgilisini öldürmüş. Onun için bütün suçlulardan intikam almak istiyor. Kötü değil ama sert bir polis. Kibarlıkla değil, kaba kuvvetiyle çözmeye çalışıyor olayları. Hayatındaki herşeyle dalga geçer gibi görünüyor ama iç dünyası farklı. Bunu saklamaya çalışıyor, deli dolu gözüküyor ama problemli aslında.
- Aslan hangi suçların peşinde?
Kemal’le ying yang durumu var Aslan’ın. Genelde öyle konusu. Kemal'in emekliliği gelmiş, normal görevimi tamamlayıp, görevimi bitireyim diyor. Aslan da direkt kapıları kırarak içeri girme peşinde. Arama izni falan düşünmüyor. Mümkünse suçlu ölsün diyor hatta bununla dalga geçiyor, hayatları düşünmüyor, buna önem vermiyor.
- Bu kaçıncı projeniz?
7 oluyor sanırım. Daha önce "Lise Defteri", "Çınaraltı", "Emret Komutanım", "O Şimdi Asker", "Emret Komutanım", "Şah Mat" ve "Zeliha’nın Gözleri"nde rol aldım.
- Hep askeri dizilerde rol almış gibisiniz?
Evet, öyle bir durumum var ama en azından bu sefer üniforma yok. "Lise Defteri", "Emret Komutanım", hatta "Zeliha’nın Gözleri"nde de vardı üniforma, bu dizide yok. Ama tabii hep bir silah var elimde ve hiç sevmediğim bir şey silah. Normalde hiç taraftar olmadığım şeyler ama hayat içinde bildiğimiz ve gördüğümüz şeyler tabii. Bu projeye başlamadan organize suçlar büro amiri ve arkadaşlarıyla toplantı yaptık ve gözlemlediğim kadarını yansıtıyorum.
- Aslan’ın şiddet yanlısı olması tepki görecek mi izleyici tarafından acaba?
- Dizideki aksiyon sahneler nasıl?
Adamlar camdan aşağı uçuyor, ben ciple demir kapıyı kırıp içeri giriyorum, su kulesinden aşağı adam sallıyorum. Silahlı çatışmalar çektik. İki bıçaklama sahnemiz oldu, iki adamı dövüp bir tanesini içeri attık. Ama esas izleyicinin hoşuna gidecek sahneler Kemal ve Alev’le aramızda yaşadığımız sahneler olacak gibi geliyor bana.