OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:00
1-Avrupa içine kapanmaktan değil dışarıya açılmaktan fayda görecektir.2-Türkiye, Avrupa ve Arap dünyası arasında köprü olabilecek bir ülke.GAZETECİLİK mesleğimde en çok istediğim şeylerden biri buydu: İngiltere Başbakanı Tony Blair’le bir mülakat yapabilmek.Bosna’da dökülen kanı durdurmak için gösterdiği çabalar, siyasetteki duruşu, cesur davranışları, Avrupa’nın siyasette vasatlaşmasına karşı yaptığı çıkışları ve daha birçok özelliği beni etkilemişti.Bunun için çok uğraştım.Blair, çok ender mülakat veren bir siyasetçi.Hele İngiltere dışındaki yayın organlarına çok daha az konuşuyor.* * *Haberi İngiltere’nin sempatik Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott verdi.Her zamanki gibi Türkçe başladı:‘Size bir iyi, bir kötü haberim var. Hangisinden başlayayım.’‘İyisinden başlayın’ dedim.‘Başbakan Blair, size özel bir mülakat vermeyi kabul etti’ dedi ve devam etti:‘Kötü habere gelince; sizi Londra’da değil, Brighton’da kabul edecek.’İşçi Partisi’nin kongresi, Manş kıyısındaki Brighton Kenti’nde yapılıyordu. Blair’le orada görüşecektim.Son terör olayları nedeniyle Brighton’da olağanüstü önlemler vardı. Bir gün önce kongreye giriş kartlarımızı almak için Brighton’a giden Londra Temsilcimiz Faruk Zabcı, polis tarafından durdurulmuş ve kendisine, yeni terör uygulamaları nedeniyle sorgulandığını gösteren bir belge verilmişti.* * *Kongre, Hilton Oteli’nde yapılıyordu.Bize otelin, Başbakan Blair’in kaldığı kat dahil her tarafına girmemizi sağlayan bir ‘Complex Access’ kartı verildi.Başbakan Blair bizi kaldığı süitte kabul etti.Gerçekten sempatik bir insan. Doğal olarak o farkında değil; ama ben kendisiyle ikinci defa karşılaşıyorum.Birincisi, Ürdün Kralı Hüseyin’in cenazesi sırasındaydı.
Yemek kuyruğunda hemen önümde duruyordu.Çok güzel bir sohbet oldu.Türkiye’nin tarihi bir döneme gireceği 3 Ekim öncesi, ‘Avrupa Birliği’nin dönem başkanı’ olarak rahatlatıcı, samimi bir destek verdi.Görüşmeden çıkarken şunu düşünüyordum:Karizmatik bir liderlik için gerekli her şey Blair’de vardı.Buna bir de olağanüstü sempatikliği ekleyin...Yüz yüze ilk görüşmeİngiltere Başbakanı Tony Blair, Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ü, parti kongresinin (İşçi Partisi) yapıldığı Brighton’daki Hilton Oteli’nde kabul etti. Korumalar tarafından çok sıkı korunan 6. kattaki görüşme, Blair’le Türk gazeteciler arasında yüz yüze gerçekleştirilen ilk görüşme oldu. Blair, ilk kez bir Türk gazeteciyi kabul ederek, sorularını yanıtladı.Son zamanlarda biyografinizi okuyorum, ‘Rolling Stones ve Crame’ hayranıymışsınız.Yoksa siz de mi?EvetAman Tanrım (gülüşmeler). Eric Clapton ve Mick Jagger?Sayın Başbakan, 3 Ekim’le başlamak istiyorum. Türkiye’nin pozisyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?Üyelik kabulü için müzakereleri başlatmamız gerekli. Ardından birçok iniş çıkış olacaktır. Bu da böyle bir süreçte kaçınılmaz. Türkiye gibi önemli ve büyük bir ülkenin AB’ye girmesi, önemli bir konudur. Kararlılık var, ayrıca Türkiye AB için bir onurdur. Ben kişisel olarak Türkiye’nin üyeliğinden yanayım. Bu hem Türkiye için, hem de Avrupa için doğrudur. Ve eminim amacımıza ulaşacağız.ORTAK ÇIKARIMIZ FAZLATürkiye’nin AB’ye girişini neden bu kadar destekliyorsunuz? Schröder, Berlusconi gibi liderler, Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. Bunu da açıkça söylüyorlar. Oysa sizin durumunuz onlardan çok farklı. Türkiye’nin üyeliğini bu kadar desteklemenizin sebebi nedir?Bunun iki sebebi var. Birincisi, Avrupa içine kapanmaktan değil dışarıya açılmaktan fayda görecektir. Birleşip bütünleşmek, ekonomik ve politik olarak dünyayı daha iyi bir hale getirecektir. İkinci sebebi ise Türkiye, Avrupa ve Arap dünyası arasında köprü olabilecek bir ülke. Büyük ve Müslüman bir ülke, bu nedenle aramızdaki anlayış ve ortak çıkarlarımız oldukça fazla. Türkiye’nin AB üyeliği kendi içinde önemli olmakla beraber, değişen dünya ve Avrupa kriterlerinin bir sembolü olarak da önemli. Bu nedenlerden ötürü Türkiye’nin üyeliğini destekliyorum.BAŞLASIN GERİSİ GELİRSizce 3 Ekim öncesi son dakikada bir problem çıkabilir mi?Benim ‘büyük resim’ dediğim şeyin üzerinde konsantre olunursa,
son dakika problemleri olmayacaktır. Ve ‘büyük resim’, üyelik kabulü ile ilgili müzakereleri baÅŸlatmaktır. Ä°nsanlar kelimeler üzerinde tartışabilir. Benim için bunlar önemli deÄŸil. Önemli olan açılış müzakerelerini baÅŸlatmak. Kritik olan nokta bu. Çünkü daha sonra herkes bir araya gelecektir.Ama bazı ülkeler hálá çeliÅŸkili açıklamalar yapıyor.Türkiye’nin AB üyeliÄŸinin bazı cephelerde neden çeliÅŸkili olduÄŸunu anlayabiliyorum. Türkiye büyük bir ülke. Müslüman bir ülke. Åžunu da unutmamak gerekir; Ä°ngiltere de AB’ye senelerce uÄŸraÅŸtıktan sonra girdi. Ä°nsanların anlaması gereken, her zaman büyük bir ülkenin AB’ye giriÅŸi söz konusu olduÄŸu zaman aynı ÅŸeyler olur. EÄŸer küçük bir ülkenin AB’ye giriÅŸi söz konusuysa, ‘Bununla kolayca baÅŸ ederiz’ denirken, büyük bir ülkenin giriÅŸi söz konusu olunca ister Müslüman olsun ister Hıristiyan, ister Kuzey Avrupa’dan olsun ister Güney Avrupa’dan, herkes bunun büyük bir deÄŸiÅŸiklik olduÄŸunu düşünür. ‘Acaba bu bana ne gibi deÄŸiÅŸiklik getirir’ diye sorar. Bunlar doÄŸal.ZAMAN HIZINIZA BAÄžLISizce üyelik ne kadar zaman alacaktır?Bu Türkiye’nin yapacağı deÄŸiÅŸimlerin hızına baÄŸlı. Son yıllarda Türkiye oldukça yol kat etti. DoÄŸrusunu söylemek gerekirse, ben Türkiye ve AB konularıyla ilk olarak ilgilendiÄŸim zaman oldukça zordu. Konuyla ilgili anlaÅŸmaya varmak zordu. Görüşmeler zordu. Åžunu belirtmeliyim ki, BaÅŸbakan ErdoÄŸan göreve baÅŸladıktan sonra liderlik kalitesi, gücü, kararlılığı ve deÄŸiÅŸimler beni çok ÅŸaşırttı. Bütün bu deÄŸiÅŸimler olursa daha çabuk hareket edilecektir.Kırık kalpler tamir edilebilirKıbrıs konusunun iki tarafta da bazı problemler yarattığının farkında mısınız?Sanırım, Kıbrıs’la ilgili olarak yeterince zeki davransaydık çözüm olurdu. Kıbrıs’ın durumu çok netti. Açılış müzakereleri Kıbrıs’ın legal olarak tanınması anlamına gelmiyordu. Bunu söyledik, bu net. Benim söylemek istediÄŸim daha önemli bir ÅŸey.Kıbrıs konusu, Türkiye’nin AB üyeliÄŸini etkileyecek mi?Kıbrıs konusunda asıl çözmemiz gereken nokta, stratejik olarak Türkiye’nin AB üyeliÄŸi konusunu etkilememeli. Bu konuda tartışmalar, söylemler olacaktır. Ancak bir kez tren yola çıktı mı, hızlı ya da yavaÅŸ gideceÄŸi yere er ya da geç varacaktır.Kıbrıslı Türklerin kalbi kırıldı. Referandum sırasında evet demeye çok istekliydiler. Referandum sonrası Avrupalıların yardımcı olmadığını görünce düş kırıklığına uÄŸradılar.Anlıyorum. Bu duygunun ne kadar kuvvetli olduÄŸunu da hissedebiliyorum. Kırık kalpler tamir edilebilir. Son 8 yıldır Kuzey Kıbrıs konusuyla ilgileniyorum. Böyle bölünmüş toplumlarda ne olduÄŸunu anlayabiliyorum. Ä°nsanlar bu durumlarda ancak daha geniÅŸ açıdan meseleye baktığı zaman gerçeÄŸi görebiliyor. Ayrıca Yunan BaÅŸbakanı ile de çok iyi iliÅŸkilerim var. O da ileri görüşü olan biri. Umarım, zaman içinde her ÅŸey yerine oturacaktır. Ben pozitif bir insanım, Kıbrıs’la ilgili sorunlar çözüme ulaÅŸacaktır.Politik bir yön olmadan Avrupalı AB’yi anlayamazBirçok insan konuÅŸmalarınızı beÄŸeniyor. Bunlardan biri de benim. KonuÅŸmanızda Avrupa’da son yıllarda liderlik eksikliÄŸi hissedildiÄŸinden bahsediyorsunuz.Yanlışın ne olduÄŸunu saptayıp doÄŸruyu bulmalıyız. Avrupa’nın sorunu teorik tartışmaları çok sevmesi. Avrupa insanı ekonomi, suç oranı, iltica gibi sorunlarla uÄŸraşırken Avrupa BirliÄŸi’nin de bir kurum olarak bu konularda insanlara yakın olup bir araya getirmesi gerekir. Ben her zaman bu kurumun belirlenmiÅŸ net kurallardan oluÅŸup insanlara daha etkili bir ÅŸekilde yardımcı olması gerektiÄŸini söylemiÅŸimdir. Ama bu kurumu teorik kurallardan oluÅŸan akademik bir hale getirmemek gerekir. Ben AB’yi kurum olarak destekliyorum. Ama Avrupa’yı ilgilendiren sorunlarla ÅŸu ya da bu ÅŸekilde ilgilenilmesi gerekiyor. Avrupa için önemli olan politik bir yön belirleyip insanların bunu kavramasını saÄŸlamak. Politik bir yön olmadan Avrupalı, AB’nin ne olduÄŸunu da tam olarak anlayamaz.Bizim için çok iyi oldu‘Biliyorsunuz, ben New Castle Futbol Kulübü taraftarıyım. Sizin futbolcunuz Emre BelözoÄŸlu bu yıl New Castle’da oynuyor. Bunun bizim için çok iyi bir ÅŸey olduÄŸuna inanıyorum.’Kapalı kalanlara dünya iyi davranmazAvrupa ve AB’nin geleceÄŸi hakkında ne düşünüyorsunuz Sayın BaÅŸbakan?Ekonomisini dışarıya açmalı, etkili politik kurumları harekete geçirmeli, halk ve birlik arasında doÄŸru dengeyi kurmalı. Yani Avrupa üzerine düşeni yapabilmeli, yoksa her konuya karışarak karşıt olarak kalamaz. Avrupa BirliÄŸi ya kendi sınırları içinde kapanıp kalmalı ya da dışarı açılmalı. KonuÅŸmamda da söylediÄŸim gibi bu dünya, kapalı kalanlara çok iyi davranmıyor. Sadece açılan insanlara iyi davranıyor.O bana Tony, ben ona Tayyip diyorumBir zamanlar AB ve Avrupa deÄŸerlerine karşı olan Ä°slami bir politikacının ÅŸimdi AB üyeliÄŸi müzakerelerinde ÅŸampiyon olmasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?Politikada olur bazen. Ama Tayyip ErdoÄŸan’ın, beraber çalışmak için çok iyi bir partner olduÄŸunu söylemeliyim. GeçmiÅŸle ilgili okuduÄŸum ÅŸeyler dışında, ÅŸimdi arkadaÅŸ olarak gördüğüm kiÅŸi, iÅŸ yapmak için çok uygun.Size Tony diye hitap ediyormuÅŸ, siz de ona Tayyip diye. DoÄŸru mu?Evet, kesinlikle.ABD’ye karşı onun gibi davranmamı beklemeyinDünkü konuÅŸmanızı okudum. Çok güzel bir konuÅŸmaydı. Bir bölümünde Hugh Grant’ın, ‘Love Actually-AÅŸk Her Yerde’ filminden söz ettiniz. Hugh Grant o filmde Ä°ngiltere BaÅŸbakanı’nı oynuyordu ve ABD BaÅŸkanı’na kafa tutuyordu. Sanırım filmi çok beÄŸenmediniz.Filmi beÄŸendim. Sadece ÅŸunu söylüyordum; Amerika ile iliÅŸkiler oldukça zor ve çok önemli. Biliyorum içimizden bazıları benim de Hugh Grant gibi davranmam gerektiÄŸini düşünüyor. Ama iyi bir filmle gerçek hayat arasında farklar var. Gerçek hayatta ertesi gün var, gelecek yıl var. Kolay bir alkış uÄŸruna her ÅŸeyi yıkmaktan kaçınmalıyız.Ayrıca dünkü konuÅŸmanızda Türkiye’nin AB üyeliÄŸi konusuna hiç yer vermediniz. Oysa öteki bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye konusu iç siyaset malzemesi haline geldi. Siz kendi kamuoyunuzdan korkmuyor musunuz?Ä°ngiltere, temelde Türkiye’nin üyeliÄŸini destekliyor. Ama sokaktaki vatandaÅŸ Türkiye’nin üyeliÄŸini konuÅŸuyor dersem sizi yanıltmış olurum. Ve benim konuÅŸmamın asıl konusu, ülke içi konulardı. Fakat, Ä°ngiltere deÄŸiÅŸik bir ülke. Ä°ÅŸgücünü dışarıya da açmış, dışarıdan yabancı iÅŸgücü kullanımına açık bir ülke. Bizim için Türkiye’nin AB üyeliÄŸi hiçbir zaman korku nedeni olmamıştır. Benim için baÅŸkalarının sorunlarını anlamak her zaman önemli olmuÅŸtur. Ben her zaman insanları ve AB’yi geniÅŸlemeye ikna etmek için uÄŸraÅŸmışımdır.Irak’tan çekilme seçime baÄŸlıIrak’ta geleceÄŸi nasıl görüyorsunuz. Ne zaman çekileceksiniz?Birçok ÅŸey aralık seçimlerine baÄŸlı. EÄŸer aralık seçimleri ülkeye, doÄŸrudan seçilmiÅŸ dengeli bir hükümet verirse bu çok büyük bir deÄŸiÅŸiklik yapacaktır. Irak sorunu oldukça net; terörizm, agresif bir baÅŸkaldırma ve düzensizlik var. Bununla beraber intihar eylemcisi olmaya hazır kiÅŸiler, dengeyi bozup kaos yaratıyor. Fakat, orada olup baÅŸladığımız iÅŸi bitirmeliyiz.Ä°ntihar eylemcileri yeni bir akım gibi. Onlarla mücadele etmek çok zor.Evet, öyle. Ä°ÅŸte bence Türkiye’nin AB’ye girmesi gerekliliÄŸinin bir baÅŸka sebebi, Müslüman bir ülkenin yanımızda olması ve sivil dünyanın din farkı gözetmeksizin terörden payına düşeni aldığını anlamak. Türkiye, terörden çok çekmiÅŸ bir ülke.Evet, öyle. Türkiye de, Ä°ngiltere de terörü yaÅŸadı.Ama bu dünyanın geleceÄŸini ve güvenliÄŸini tehdit eden bir unsur. Terörist, bu savaşın 21’inci yüzyıl savaşı olduÄŸunun farkında. Çünkü terör bir ülkede kaos yaratabilir, gerginlik ve korku sonuç olarak o ülkenin ekonomisini de bozacaktır. Aslında terör, dünya ekonomisine bir tehdit.Â
button