Güncelleme Tarihi:
AVUSTRALYALI yıldız Russell Crowe, yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği yeni filmi “The Water Diviner”ın İstanbul çekimlerine devam ediyor. Crowe, çekimlerin üçüncü gününde Haydarpaşa Garı’nın Kadıköy tarafına bakan kısmına bir pazar alanı ve tarihi iskele kurdurdu. Hikâyesi 1914-1919 yılları arasında geçen film için sokağa döneme ait askeri otomobil, fayton ve küçükbaş hayvanlar getirildi. Çekimlere ara verildiğinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Russell Crowe, “Beş haftadır Sydney’de çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Şimdi de Türkiye’deki çekimlerimize başladık. Gerçekten her şey çok iyi gidiyor” dedi. Türkiye’deki çekimlerin üç hafta süreceğini belirten Hollywood yıldızı, “Bir hafta İstanbul’da, iki hafta Fethiye’de kalacağız. Ben daha sonra diğer filmim ‘Noah’ın tanıtımına başlayacağım” diye konuştu.
BÜYÜLÜ BİR ŞEHİR
“İstanbul’u nasıl buldunuz?” sorusuna “Dünyadaki en büyülü şehirlerden biri. Mimarisi itibariyle çok güzel bir şehir. Burada olmak bana heyecan veriyor. Bu, son bir yılda İstanbul’a dördüncü gelişim” yanıtını veren Russell Crowe, filminde rol alan Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan hakkında da şunları söyledi: “Gerçekten çok özel insanlar. Harika oyuncular. Onlarla çok eğlenceli zamanlar geçirdik. Çok kısa süre içinde yakın arkadaşlıklar kurduk. İş ahlâklarından da çok etkilendim.” Crowe, filmi yılsonunda vizyona çıkarmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi: “Muhtemelen önümüzdeki aralık ayında vizyona girecek.”
Dev prodüksiyon
Russell Crowe, Çanakkale Savaşı’nda kaybolan iki oğlunu arayan babanın İstanbul’a geliş sahnesi için dev bir prodüksiyona imza attı. İki dakikalık sahne için hiçbir masraftan kaçınmayan Crowe’un figüranlara da günlük 100 ila 150 TL arasında ödeme yaptığı, ayrıca hepsinin sigorta ücretlerini ödediği öğrenildi.
Russell Crowe, en sevdiği Türk yemeğinin köfte olduğunu söyledi.