Güncelleme Tarihi:
27 Haziran-3 Temmuz 2002 tarihli Aktüel dergisinde, Selçuk Tepeli ‘İstanbul’da krematoryum açılması gündemde’ başlıklı bir haber hazırlamıştı.
Soru: İstanbul’da krematoryum (ölülerin yakıldığı yer) açılsın mı?
Ayşenur Yazıcı- Haber spikeri: “Yakılmayı tercih ederim”
“Konuştuğum birçok kimse, “Beni denize atın” ya da “Yakın, küllerimi de şuraya savurun” gibi yöntemler düşünüyor. Ben de bütün organlarımı bağışladıktan sonra denize atılmayı isterim. Ama bu herkesi rahatsız edeceğinden, yakılmayı tercih ederim.” (Aktüel, 27 Haziran-3 Temmuz 2002)
Zekeriya Beyaz-Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı: “Ölüyü yakmak günahtır”
“Kesinlikle hayır diyorum. Bunlar kendi kültürümüze yabancılaşmaktır. Sosyal kültürümüze aykırıdır. Bunu Hindular yapar. Türkiye’de de Hindu cemaati yoktur. Kişi vasiyetinde yakılmak istediğini söylemiş olabilir, ama vasiyeti yerine getirmek için hukuka uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Türk Hukuku, cenazeye saygı gösterilmesini öngörür. Cenaze saygındır, yıkanır ve ölü tertemiz bir şekilde geldiği yere, toprağın kucağına bırakılır. Yakma olayı azaptır, yok etmektir. Bizim kültürümüzde yok etme inancı yoktur.”