Güncelleme Tarihi:
YARIŞMADAN FOTOĞRAFLAR (FOTO-GALERİ)
Miss Turkey 2008’de yarışmışsınız. Bu yıl neden bir yarışmaya daha katılma gereği duydunuz?
- Altı yıldır bu piyasanın içindeyim. Oyunculukla başladım. ılk “Annem” dizisiyle setlere adımımı attım. Zaten halen İstanbul Aydın Üniversitesi’nde oyunculuk eğitimi alıyorum; üçüncü senem... Ondan sonra modellik de başladı. ıki buçuk yıldır modellik yapıyorum. “Tek eksiğim derece” deyip Best Model’a başvurdum.
Derece olmasa olmaz mıydı?
- Olurdu ama derece sahibi olmak, taç takmak benim için önemliydi. 10 Aralık’ta Türkiye’yi uluslararası yarışmada temsil edeceğim ve bu benim için büyük bir onur. Ayrıca katılmasaydım, birinciliğim ilan edildiği anda yaşadıklarımı hiçbir zaman yaşayamazdım. O yüzden iyi ki katılmışım diyorum.
Birinciliğiniz ilan edildikten hemen sonra seyirciler arasından bir kadın ayağa fırladı, sizin porno filmlerde oynadığınızı ve birinciliği hak etmediğinizi ileri sürdü. Ne hissettiniz o an?
- Çok ilginç bir andı... Sonrasında arkadaşlarım taklidimi bile yaptı. Bir an denilenleri dinledim, sonra kameralara dönüp poz verdim. O kadar... Orada benim için önemli olan Türk basınıydı... Ödülü kaldırırken, “Başardım çünkü bunu hak ettim” diye düşünürken bunları duydum, sonra hiç umursamadan dönüp poz verdim. Tüm karelerde de gayet mutlu çıkmışım, çünkü gerçekten mutluydum. Yaşananlar, benim geceme gölge düşürmedi.
O ELEMEYE BEYAZ MAYO YÜZÜNDEN KATILAMADIM
Yarışmanın finalistlerinden Ayşegül Eren’in annesi Huriye Eren, “Çocuklarımız figüran olarak katıldı, birinci önceden belliydi. Tuğba ön elemelere bile katılmadı” demiş, hakkını mahkemede arayacakmış.
- Hemen o konuya açıklık getireyim, ben ön elemeye gittim ama biraz geç kaldım. Yanımda da beyaz mayo vardı. Erkan Özerman “Herkes siyah mayo giyecek, seni bu mayoyla çıkarırsam torpil var zannederler” dedi ve beyaz mayo ile yürümeme izin vermedi. Ama bu bir yarı final değildi, sadece gösterimdi. O gece sadece basın güzeli seçildi. Torpil olsaydı, yarı finale kalanların isimleri de o gece açıklanırdı. Final gecesini herkes bir kez daha izlesin, görsün kim nasıl yürüyor, nasıl kıyafet taşımış... Ondan sonra “Bu kızın kazanması haksızlıktı” desinler, tacımı kendim iade ederim.
Henüz 21 yaşındasınız. Buna rağmen çok iddialı laflar ediyorsunuz...
- Ne gibi?
“İçe dönük biriyim ama söz konusu oyunculuksa sınırım yok” demişsiniz mesela...
- Bir çerçevem var tabii canım... Çünkü benim de bir ailem ve özel hayatım var. Ama özel hayat ile iş birbirine karıştırmamalı.
Nedir o çerçevenin sınırları peki?
- Mesela çırılçıplak soyunmam, onun da bir sınırı var. Ama inandıysam, oyunculuk adına rolümün gerektirdiğini düşünüyorsam kuralları esnetirim.
ORTADA PORNO FİLM YOK “CEHENNEM”DE OYNADIM
Peki porno film iddialarına ne diyeceksiniz?
- Ortada bir porno film yok. “Cehennem”de rol aldım ben.
“Cehennem” Türkiye’nin ilk üç boyutlu filmiydi, değil mi?
- Evet... Türkiye’de bir ilkti ve o söylem de filmde çalışan makyözünden kameramanına herkese yapılan bir saygısızlık. Bahsedilen sahne de sadece 15 saniyeydi. Gözüken belli; o sahnede yarı çıplaktım. Profesyonel modeller transparan giydiğinde de görüntü çok farklı değil yani...
Çok gençsiniz, bu tarz haberler sizin açınızdan yıpratıcı olmuyor mu?
- O filmde rol aldığımda daha da gençtim ve bu tip haberler yine çıkmıştı. Hatta “Kolpaçino Bomba” zamanında ortaya çıktı bu görüntüler, yani filmin gösterime girmesinden bir yıl sonra!
O sahne konusunda çekimserlik yaşamadınız mı hiç? Çünkü kariyerinizin başındaydınız...
- “Cehennem”deki rol geldiğinde okuldaki hocalarıma danıştım, “Bu rolü kabul etmeli miyim?” diye sordum. Aldığım yanıt “Beş sene sonra bu teklif gelse oynamaz mıydın?” oldu. Ben de “evet” dedim.
ALTI YILLIK EMEĞİM GÖZARDI EDİLİYOR
Altı yıldır oyunculuk yapıyorsunuz, sadece “Cehennem”deki o kısacık anla anılmak kötü bir his olsa gerek...
- Ben adım adım ilerlemeyi seçtim. Rol aldığım diziler belki tutmadı, belki adım duyulmadı. Bu yüzden de “Cehennem”le ortaya çıkmışım gibi göründü. Oysa altı yıllık emeğim ve üst üste koyduğum taşlar var, onlar yok sayılıyor. Eğitimime önem veriyorum, özel hayatıma özen gösteriyorum. Modelliğin ve oyunculuğun da hakkını vermek istiyorum ben...
“Kolpaçino Bomba”da size ilk önce Arzu Yanardağ’ın canlandırdığı rol teklif edilmiş, öyle mi?
- şafak Sezer ile ilk görüştüğümde, şale karakteri için beni onayladı. Ama ben Cemile rolünü, aldatılan kadını istedim. şafak Bey’e “ısterseniz kaşımın ortasını birleştirin, yüzüme de kocaman bir ben koyun ama ben farklı şeyler oynayabildiğimi göstermek istiyorum” dedim ve Cemile rolünü aldım.
KADIN KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLMELİ
Modellik yarışmalarında derece alanların bazılarına Avrupa ve Amerika kapıları açılabiliyor. Gerekirse oyunculuğu askıya alıp modellik için ülke değiştirebilir misiniz?
- Tabii ki, benim için dert değil. Benim hayatımda dondurmak, durdurmak gibi bir durum yok. ınsan hayatı boyunca çalışmak zorunda. Yarışmadan sonraki gün bile okulda, yeni tiyatro oyunumuz için provadaydım.
Sokakta, güzelliğinizi kullanarak gayet rahat bir hayat sürdürebileceğinizi söyleyecek 100 kişi bulabilirim.
- Bunu söyleyebilirler ama kadının öncelikle kendi ayakları üzerinde durabilmesi gerekiyor.
BABAANNEM TAÇ TAKMAMI ÇOK İSTERDİ
Ailenize çok bağlı olduğunuzu söylemişsiniz önceki röportajlarınızda...
- Hâlâ öyle... Hayatımda en çok değer verdiğim kişi annem. En önemli kararlarımda yanımda olan tek insan, en mutlu olduğum yer onun yanı ve hiçbir zaman değişmeyecek. Çünkü tüm ailem destekçim.
Peki aileniz hangi mesleği seçmenizi istiyordu?
- Ailem beni hep özgür bıraktı. Sadece babaannem doktor olmamı isterdi. Bir de taç takmamı... Geçtiğimiz yıl onu kaybettim. Tacı taktığımda da babaannemi düşünüp “başardım” dedim.