Güncelleme Tarihi:
KANSERDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARI TÜKETİN
Kanser öyle bir hastalık ki; kimi zaman kendimize kimi zaman bir yakınımıza zarar vermekten kaçınmıyor. Tüm
Nilgün Yıldız yazıyor |
1946-1964 yılları arasında doğanlar büyük tehlikede
Çevresel faktörlerin kanser üzerinde gerçekten büyük etkisi var mı?
New York’ta 2003 yılında bir çalışma yapılmış bu çalışmada kimyasallarla çalışmayan normal insanlar seçilmiş ve bu kişilerin üzerinde hiç kimyasallara maruz olmasalar da 167 endüstriyel kimyasal ortaya çıkmış ve kanserle ilişkilendirilmiş 76 kimyasal bulunmuş.
Kadınların adet dönemini etkileyen erkeklerde sperm sayısını etkileyen kişi başına ortalama 58, doğum kusurları ve gelişme anormalliğiyle ilişkilendirilmiş 79 kimyasal bulunmuş. Yani normal adamda bile bütün bu kimyasalların hepsi mevcut. Oturduğumuz yerde bu kimyasalları alıyoruz.
Özellikle 1946-1964 arasında doğmuş ve şimdi orta yaşlarda olan geniş kitle yakında asal kanser dönemine ulaşacaklar. Esas kanser patlaması bu devrede olacak. Çünkü endüstri devrimi bu dönemde başlıyor. Bütün kimyasallar da ortalarda kol geziyor.
Prof. Dr. Erkan Topuz |
SABAHTAN AKŞAMA KADAR NELERE MARUZ KALIYORUZ?
- Sabah kalkıyorsunuz mesela saati değil de radyolu saatini açıyorsun. Elektromanyetik saate maruz kalıyorsun, alarmını kapatıyorsun.
- Sentetik halıya basıyorsun. Bu halıda sayılamayacak kadar uçucu kimyasal var.
- Sıcak klorlanmış suyla yıkanıyorsun. Anti bakteriyel duş jeli içinde kanserojen triklozan var.
- Koltuk altı deodorantı sürüyorsun terlemeyi önlemek için fakat içinde kanserojenler var.
- Ruj sürüyorsun köpük katranı boyası alıyorsun.
- Ondan sonra kuru temizlemeden yeni alınmış, leke temizleyici ile işlem görmüş takımı giyiyorsun bu da kanserojen.
- Kahvaltı için teflon kaplı özellikle çizilmiş olan tavada yumurta yapıyorsun. Bir de bilemediğin bir yağ koyuyorsun ki bilmediğimiz yağlar zeytin yağı dışındakiler tartışılabilecek kanserojen yağlar. Kızartıcıda ekmek hafif yanıyor. Yanmış ekmek bile kanserojen.
-Musluktan akan yapılan kahveyi ısıtıyorsun kanserojen.
- Yoğun trafikte dizel partikülleri var. Yeni arabaya biniyorsun arabanın içindeki yapıştırıcılar kanserojen.
- Plastik şişelerden su içerek susuzluğunu gideriyorsun. İçinde BPA var.
- Akşam eve dönüyorsun kırmızı şarabını alıyorsun. Şarap tarım ilacı kalıntılarıyla dolu. Yani şarap da organik değil çünkü böcek ilacı sıkılıyor.
- Kokulu mum yakıp romantik bir gece olsun istiyorsun bunun içinde de da bir sürü kimyasal madde var.
- Çiftlikte yetiştirilmiş somon balığı alıyorsun. Çiftlikte yetiştirilmişler civa içeriyorlar.
- Organik olmayan büyük ihtimalle tarım ilacından arınmamış ıspanak, kereviz, patates çeşitli şeyleri yiyorsun fakat bunlar tarım ilaçlarıyla ilaçlanmış, dipleri böcek ilaçları sıkılmış gıdalar bunları biz yeşilde yiyoruz.
- Uyurken de kanserojenlere maruz kalıyorsunuz. Güzel yataklarımız var ya, plastik yataklar, kanserojen. Eğer bu pamuk olsa bile yüzde 18’i ancak organik pamuk. Pamukların da dibine hem böcek ilacı sıkılıyor. Hem tarım ilacı sıkılıyor. Bunun içinde yatıp uyuyorsun bir güzel. - Televizyon seyrediyorsun yakın mesafede durursan radyasyon alıyorsun, bilgisayarından radyasyon alıyorsun, cep telefonunu başının ucunda tutarsan radyasyon alıyorsun,
Çaresi var mesela normal mum kullan. Sabah kalktığın zaman yer halısı kullanma. Vücudunu bebek şampuanı ya da zeytinyağlı sabunla yıka. Organik sebze ve meyve tüket.