19 dakikada Kerem Görsev

Güncelleme Tarihi:

19 dakikada Kerem Görsev
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2013 00:00

Usta piyanist Kerem Görsev’in 14. kişisel albümü ‘To Bill Evans’ çıktı.

Haberin Devamı

Görsev’le, henüz konservatuvardayken dinleyip hayran kaldığı ve klasikten caza yönlenmesine sebep olan Bill Evans’la ilgili konuştuk.

Hayırlı olsun yeni albüm ‘To Bill Evans’. Ayrı bir yeri var bildiğim kadarıyla Bill Evans’ın sizin için. Yanlış hatırlamıyorsam, daha önceki konuşmalarımızda “Bende 90’a yakın CD’si var” demiştiniz. Nasıl bir hayranlık bu?
- Evet, doğru. Bill Evans bana göre ayrı bir felsefedir. Onun yüzünden zaten konservatuvar eğitimim bu şekilde yöneldi. Onu ilk dinlediğimde ‘Since We Met’ albümünü, hayran kalmıştım. Yaşam sevincim oldu benim.
Tanışabildiniz mi kendisiyle?
- Maalesef. Bugüne kadar çok dünya starıyla tanıştım, birlikte konser verdim ama Bill Evans 1980’de öldü ve ne yazık ki tanışamadım. ‘Kalbimizde yaşıyor’ derler ya, öyle bir şey işte. Siz aramadan biraz önce onu dinleyip piyanoda bazı parçalarını çalıyordum.
“Konservatuvar eğitimimi etkiledi” dediniz. Nasıl oldu?
- Bill Evans dinledikten sonra bu müziği ve onun gittiği yol bana heyecan verici geldi. Klasiği hiçbir zaman ikinci plana itmedim tabii ama onun yeri ayrıydı.
Albümünüzün düzenlemesini yapan ve kayıt sırasında orkestrayı yöneten Alan Broabent de bildiğim kadarıyla Bill Evans hayranı. Bu yüzden mi birlikte çalıştınız?
- Evet. Ortak yönümüz o. Daha önce de çalıştık birlikte ama bu albümde, Bill Evans’a ithafen yaptığım bestelerin aranjesini Alan Broabent yaptı.
Kayıtları da canlı yaptınız sanırım.
- Evet. Prag Senfoni Orkestrası’yla Prag’da yaptık.
Ne kadar sürdü?
- Bir gün. İkinci gün mix yapıldı.
Şaşırtıcı değil mi bu?
- Birçokları için evet. Ama müzik zaten beyinde yapılır. Alan Broabent, kayıt öncesindeki bir sene boyunca besteleri yavaş yavaş yolladı. Ben de evde bunları beynime kazıdım. Notaları, Prag’a iki ay evvel yolladık. Kağan Yıldız ve Ferit Odman’la evde ‘maket çalışmalar’ diyebileceğimiz çalışmalar yapıyorduk. Her şeyi çok iyi sindirdik.
Sıkıntılar oldu mu?
- Alan Broabent üç tane parçayı klasik piyano stili yazmıştı. Bana biraz ağır geldi ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndaki piyano hocası İris Şentürk’le görüştüm. Notaları ona verdim ve bana parmaklarını, bağlarını, pozisyonları yazmasını istedim. Beni biraz aşan notalardı açıkçası. Her gün çalıştım. İnanarak çaldığım için sonuç başarılı oluyor.
İki albüm daha hazırlıyorsunuz sanırım bu arada?
- Evet. Bir tanesinin tüm orkestrasyonları yazıldı: ‘Emirgan’. İstanbul’un en güzel semtlerinden biridir Emirgan. Kendim de orada oturuyorum. Gelecek sene çıkarmayı planlıyorum. Diğer yandan da quintet formatında trompet, saksofon bas, davul ve piyanonun olacağı bir çalışmayla uğraşıyorum.
Albümün kayıt ya da hazırlık sürecine girmeden önce yaptığınız rutinler var mıdır?
- Mutluluk, dünyadaki en büyük destekçimdir. Allah’a şükürler olsun, çok mutlu bir aile hayatım var. Sağlıklı yaşamaya çalışıyorum. Sabah erkenden kalkar, akşam erken yatarım. Denizle aram çok iyidir. Hatta daha geçen hafta Ataköy’den çıkıp benim kullandığım tekneyle 17 saatte Bodrum’a gittik.
Dalgıçlık var mı?
- Profesyonel değilim, tüp kullanmıyorum. Ama denizin altını izlemek için ekipmanlarım var. Saatlerce izleyebilirim, midye çıkarırım...
Bunlar dışında?
- Yürüyüş yapıyorum. Televizyonda belgesel kanallarını seyretmeyi seviyorum. Bir de eski Amerikan otomobillerinin restorasyonunun yapıldığı programlar favorim. Çünkü şimdiye kadar 24 tane klasik otomobilim oldu. Tabii ki bir de müzik dinliyorum sürekli. Müziksiz yapamam.
Peki, hep caz mı?
- Evet. Klasik de dinlerim tabii. Bu ikisi bana yetiyor, başka arayışa ihtiyacım yok.
Klasik otomobillerden niye vazgeçtiniz?
- Masraflı ve çok vakit isteyen bir hobi olduğu için. Boş vaktim olduğu zaman uyumayı tercih ederim. Öğle uykularını severim. Sabah çok erken kalkınca ihtiyaç oluyor.
Emeklilik hayaliniz var mı?
- Olmaz mı... Kızım henüz 13 yaşında. Üniversiteye girmesini bekliyorum. Sonra Bodrum’daki evimde 6-7 ay kalıp piyano çalmak istiyorum.
Kızınızın müzikle arası nasıl?
- Üç sene yarı zamanlı konservatuvara gitti. Ama sonra normal okula devam etmek istedi. Halbuki kulağı, çoğu müzisyenden daha iyi. Bu yüzden biraz üzüldüm ama kendi hayatı tabii ki... Ayakları üzerinde durabilsin yeterli bizim için.

Haberin Devamı


89 tane CD’sini topladım

Haberin Devamı

1970’lerin ortalarıydı. Konservatuvarda müzik eğitimime devam ederken ağabeyim Ahmet’in arkadaşlarından Ali Arif Ersen, kolay dinleyebileceğim caz albümleri vererek bana cazı sevdirdi. Günün birinde verdiği bir kasetin hayatımı etkileyip beni başka yönlere çekebileceğini nasıl bilebilirdim? O albüm Since We Met’ti. Klasik müzik kökenli olduğumdan Bill Evans’ın tuşesi, armoni anlayışı ve piyano çalışındaki swing’i beni büyülemişti. O günden beri 89 adet CD’sini topladım.

*Albümleri, kızım Nisan Görsev’e bırakacağım bir miras, yaşadığım ülke Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakacağım belgeler olarak görüyorum.

*Eski Amerikan otomobillerinin restorasyonunun yapıldığı televizyon programları favorim. Çünkü şimdiye kadar 24 tane klasik otomobilim oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!