18’lik Hüsmen ‘707 Coupe’yi yarattı Peugeot’nun finalisti oldu
Güncelleme Tarihi:
Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2005 00:34
Son dönemde dünyada otomotiv sektörüne damgasını vuran Türk tasarımcıların sayısında hızlı bir artış yaşanıyor. Bu artış bir taraftan Türkiye’nin tanıtımı için önemli bir fırsat yaratırken diğer taraftan başarılı tasarımcıları örnek alan genç Türk tasarımcıların sayısının da artmasını sağlıyor.
Volkswagen, Mazda ve Ford gibi dev otomotivcilere, Türk tasarımcıları damgasını vururken, son olarak 18 yaşındaki bir Türk genci, Peugeot’nun üçüncüsünü düzenlediği ve tüm dünyadan 2 binin üzerinden projenin katıldığı tasarım yarışmasında finale kaldı. Emre Hüsmen isimli Bursa’lı genç tasarımcı binlerce projeyi geride bırakarak ilk kez bu yarışmada 30 finalist arasında girme başarısını gösteren Türk oldu.
İLK GÜNAK İLE BAŞLADI
Bugün bir çok uluslararası projeye imza atan Türk tasarımcıların ismi dünyada ilk olarak şu an Volkswagen’in Tasarım Bölümü Başkanı olan Murat Günak ile duyulmaya başladı. Peugeot ve Mercedes’te önemli tasarımlara imza atan Günak bu başarıların ardından Volkswagen’e transfer olarak Grubun 7 markasının başına getirildi. Daha doğrusu Volkswagen Grubu, geleceğini Günak’a teslim etti.
Günak’ın elde ettiği başarıların ardından dünya Türk tasarımcılarının ismini ikinci olarak Mazda 3 modelinin tanıtımıyla duydu. Hasip Girgin isimli bir Türk tasarımcı Mazda için çok önemli olan bu modelin tasarımına imzasını atmıştı. Girgin’in hemen ardından Ford’un satış rekorları kıran modeli Focus’un ikinci jenerasyonuna da bir Türk’ün eli değdi. Murat Güler isimli Türk tasarımcı yeni Focus’un dış tasarımını gerçekleştirirken, hemen ardından Ford’un bir diğer başarılı modeli Mondeo’nunda tasarımı için çalışmaya başladı.
Fransız Peugeot firması da son üç yıldır özellikle genç yetenekleri keşfetmek için internet üzerinden dünya çapında bir tasarım yarışması düzenliyor. İlk yıl büyük ilgi görmesinin ardından yarışmayı devam ettiren Peugeot, bu yıl üçüncüsünü düzenleyerek, birinci seçilen tasarımı prototip olarak Eylül’de Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergileyecek.
Türkiye’den büyük ilgi gören ilk iki yarışmaya, çok sayıda Türk’ün başvurmasına rağmen bugüne kadar ilk 30’a hiç bir Türk kalmamıştı. Ancak, üçüncüsü düzenlenen ve geçtiğimiz hafta ilk 30 finalistin belirlendiği yarışmada, ilk kez bir Türkün de adı geçti. Emre Hüsmen isimli 18 yaşındaki Türk genci, ‘707 Coupe’ isimli tasarımı ile Türk tasarımcıların artık her yaşta ve her kulvarda var olduğunu ispatladı. Kanada’da eğitim gören 1986 doğumlu Bursa’lı Türk gencinin bundan sonra ilk 10’a kalıp kalmaması ise internet üzerinden yapılacak seçimlere bağlı.
Bu yılki konsepti çok daha yakın, ulaşılabilir ve somut bir geleceğe ait olan yarışmada, yarışmacılar bu kez, kendi zevklerine hitap eden, kendi ihtiyaçları doğrultusunda, kendi rüyalarını süsleyen bir otomobil yaratma mücadelesine girdi. Tasarımlar, yaratıcılarının beklentilerinin, ilgi alanlarının ve kullanım tercihlerinin birleşmesinin sonucunda ortaya çıkarken, Peugeot markasının temel değerleri olan mükemmellik, dinamizm, dizayn ve yaratıcılık ise tasarımlarda vurgulanan diğer özellikler.
Final için internetten oy verin
İlk 30’a kalarak binlerce projeyi geride bırakan Emre Hüsmen’in, ilk 10 finalist arasına kalması ise bundan sonra internet üzerinden verilecek oylara bağlı. www.peugeot-concours-design.com isimli siteye girip, Emre Hüsmen’in projesini seçtiğiniz takdirde, Türk gencini ilk 10, belki de yarışmanın birincisi olarak görme şansını yakalayabiliriz.
Çin’den Amerika’ya, Avusturalya’dan Taiwan’a 30 tasarımcının finale kaldığı yarışmada üçer projeyle Hollanda ve Rusya en fazla finalist çıkartan ülke olurken, Emre Hüsmen’in eğitim aldığı Kanada adına yarışmaya katılması ise açıkçası benim dikkatimi çekti. Çünkü internette Emre Hüsmen ile ilgili yaptığım araştırmada, geçtiğimiz yıla kadar Bursa’da yaşayan gencin daha önce de amatör olarak tasarımlar yaptığı ve Ford’un dikkatini çektiğini öğrendim. Hatta, Oto Haber dergisinin tasarım yarışmasına da katılmış.
10 finalist Ocak sonunda belli olacak
16-23 Aralık tarihleri arasında, ilk 30 proje seçilerek jüri üyelerine sunuldu ve daha sonra bu tasarımlar, 20 Ocak 2005 tarihine kadar internet kullanıcılarının ve basının oylamaları için internet üzerinden sergilenmeye başlandı. Ocak sonunda ise ilk on proje toplu olarak internette sergilenecek. Şubat ayı ortasında sonuçlar internet sitesinden açıklanacak ve 2005 Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarı’nda kazanan tasarımcı basına tanıtılacak. Mart-Eylül 2005 tarihleri arasında tasarım orjinal boyutlarında üretilecek. Konsept otomobil, Eylül ayında gerçekleştirilecek olan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilenecek.
Amatör çizimlerin çok fazla şansı yok
Bugüne kadar bir çok Türk gencinin başvurduğu yarışmada finale kalan 30 proje, yarışmanın amatör çizimlere şans tanımadığını ortaya koyuyor. Şu an otomotiv şirketlerinin tasarım merkezlerinde kullanılan çizim tekniklerini kullanan finalistlerin projeleri, ünlü tasarımcıların çizimleri ile yarışır düzeyde. Bu yüzden özellikle Türkiye’deki genç ve yetenekli tasarımcıların bu konuda eğitim alıp, tasarımlarını iyi bir perspektif anlayışı, teknik çizim ve boya tekniği ile gerçekleştirmesi gerekiyor. Bilgisayara sahip genç tasarımcıların da tasarımlarını tamamladıktan sonra bunu bilgisayar ortamına sokup özellikle, ‘ölçü’ ve ‘doku’ konusunda daha gerçekçi ve profesyonel hale getirmeli. Bunları, finale kalan çizimleri gördükten sonra söyleme gereği duydum. Kuşkusuz finale kalanlar da amatör ama teknikleri profesyonel.
İLK GÜNAK İLE BAŞLADI
Bugün bir çok uluslararası projeye imza atan Türk tasarımcıların ismi dünyada ilk olarak şu an Volkswagen’in Tasarım Bölümü Başkanı olan Murat Günak ile duyulmaya başladı. Peugeot ve Mercedes’te önemli tasarımlara imza atan Günak bu başarıların ardından Volkswagen’e transfer olarak Grubun 7 markasının başına getirildi. Daha doğrusu Volkswagen Grubu, geleceğini Günak’a teslim etti.
Günak’ın elde ettiği başarıların ardından dünya Türk tasarımcılarının ismini ikinci olarak Mazda 3 modelinin tanıtımıyla duydu. Hasip Girgin isimli bir Türk tasarımcı Mazda için çok önemli olan bu modelin tasarımına imzasını atmıştı. Girgin’in hemen ardından Ford’un satış rekorları kıran modeli Focus’un ikinci jenerasyonuna da bir Türk’ün eli değdi. Murat Güler isimli Türk tasarımcı yeni Focus’un dış tasarımını gerçekleştirirken, hemen ardından Ford’un bir diğer başarılı modeli Mondeo’nunda tasarımı için çalışmaya başladı.
Fransız Peugeot firması da son üç yıldır özellikle genç yetenekleri keşfetmek için internet üzerinden dünya çapında bir tasarım yarışması düzenliyor. İlk yıl büyük ilgi görmesinin ardından yarışmayı devam ettiren Peugeot, bu yıl üçüncüsünü düzenleyerek, birinci seçilen tasarımı prototip olarak Eylül’de Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergileyecek.
Türkiye’den büyük ilgi gören ilk iki yarışmaya, çok sayıda Türk’ün başvurmasına rağmen bugüne kadar ilk 30’a hiç bir Türk kalmamıştı. Ancak, üçüncüsü düzenlenen ve geçtiğimiz hafta ilk 30 finalistin belirlendiği yarışmada, ilk kez bir Türkün de adı geçti. Emre Hüsmen isimli 18 yaşındaki Türk genci, ‘707 Coupe’ isimli tasarımı ile Türk tasarımcıların artık her yaşta ve her kulvarda var olduğunu ispatladı. Kanada’da eğitim gören 1986 doğumlu Bursa’lı Türk gencinin bundan sonra ilk 10’a kalıp kalmaması ise internet üzerinden yapılacak seçimlere bağlı.
Bu yılki konsepti çok daha yakın, ulaşılabilir ve somut bir geleceğe ait olan yarışmada, yarışmacılar bu kez, kendi zevklerine hitap eden, kendi ihtiyaçları doğrultusunda, kendi rüyalarını süsleyen bir otomobil yaratma mücadelesine girdi. Tasarımlar, yaratıcılarının beklentilerinin, ilgi alanlarının ve kullanım tercihlerinin birleşmesinin sonucunda ortaya çıkarken, Peugeot markasının temel değerleri olan mükemmellik, dinamizm, dizayn ve yaratıcılık ise tasarımlarda vurgulanan diğer özellikler.
Final için internetten oy verin
İlk 30’a kalarak binlerce projeyi geride bırakan Emre Hüsmen’in, ilk 10 finalist arasına kalması ise bundan sonra internet üzerinden verilecek oylara bağlı. www.peugeot-concours-design.com isimli siteye girip, Emre Hüsmen’in projesini seçtiğiniz takdirde, Türk gencini ilk 10, belki de yarışmanın birincisi olarak görme şansını yakalayabiliriz.
Çin’den Amerika’ya, Avusturalya’dan Taiwan’a 30 tasarımcının finale kaldığı yarışmada üçer projeyle Hollanda ve Rusya en fazla finalist çıkartan ülke olurken, Emre Hüsmen’in eğitim aldığı Kanada adına yarışmaya katılması ise açıkçası benim dikkatimi çekti. Çünkü internette Emre Hüsmen ile ilgili yaptığım araştırmada, geçtiğimiz yıla kadar Bursa’da yaşayan gencin daha önce de amatör olarak tasarımlar yaptığı ve Ford’un dikkatini çektiğini öğrendim. Hatta, Oto Haber dergisinin tasarım yarışmasına da katılmış.
10 finalist Ocak sonunda belli olacak
16-23 Aralık tarihleri arasında, ilk 30 proje seçilerek jüri üyelerine sunuldu ve daha sonra bu tasarımlar, 20 Ocak 2005 tarihine kadar internet kullanıcılarının ve basının oylamaları için internet üzerinden sergilenmeye başlandı. Ocak sonunda ise ilk on proje toplu olarak internette sergilenecek. Şubat ayı ortasında sonuçlar internet sitesinden açıklanacak ve 2005 Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarı’nda kazanan tasarımcı basına tanıtılacak. Mart-Eylül 2005 tarihleri arasında tasarım orjinal boyutlarında üretilecek. Konsept otomobil, Eylül ayında gerçekleştirilecek olan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilenecek.
Amatör çizimlerin çok fazla şansı yok
Bugüne kadar bir çok Türk gencinin başvurduğu yarışmada finale kalan 30 proje, yarışmanın amatör çizimlere şans tanımadığını ortaya koyuyor. Şu an otomotiv şirketlerinin tasarım merkezlerinde kullanılan çizim tekniklerini kullanan finalistlerin projeleri, ünlü tasarımcıların çizimleri ile yarışır düzeyde. Bu yüzden özellikle Türkiye’deki genç ve yetenekli tasarımcıların bu konuda eğitim alıp, tasarımlarını iyi bir perspektif anlayışı, teknik çizim ve boya tekniği ile gerçekleştirmesi gerekiyor. Bilgisayara sahip genç tasarımcıların da tasarımlarını tamamladıktan sonra bunu bilgisayar ortamına sokup özellikle, ‘ölçü’ ve ‘doku’ konusunda daha gerçekçi ve profesyonel hale getirmeli. Bunları, finale kalan çizimleri gördükten sonra söyleme gereği duydum. Kuşkusuz finale kalanlar da amatör ama teknikleri profesyonel.