Güncelleme Tarihi:
Nihat Doğan fotoğrafları için tıklayın
"Zoruna mı Gitti" adlı yeni albümünü bir süre önce çıkaran genç türkücü Nihat Doğan, hayatındaki birçok sırrı paylaştı. Çalışmak için gittiği Almanya'dan 17 yaşında sınır dışı edildiğini söyleyen Doğan, "Benim için çok zor yıllardı" dedi.
"Zoruna mı Gitti" adlı yeni albümünü bir süre önce çıkaran genç türkücü Nihat Doğan, sırlarını Kelebek’le paylaştı. Çalışmak için gittiği Almanya’dan 17 yaşında sınır dışı edildiğini söyleyen Doğan, "Benim için çok zor yıllardı" diyor.
Hep medyanın gündemindesiniz ama sizi çok fazla tanımıyoruz. Öncelikle çocukluğunuzdan ve ailenizden konuşalım. Muş’ta mı doğdunuz?
Kaç kardeşsiniz?
- Rahmetli babam üç kez evlenmiş. İlk eşinden bir oğlu, ikinci eşinden bir kızı, üçüncü eşinden yani bizim annemizden de dört çocuğu var. Yani toplam altı kardeşiz. Çok kalabalık bir aileyiz.
AÅŸiret olduÄŸunuz doÄŸru mu?
- Evet, biz Batman kökenli olan Badıkan aşiretindeniz. Badıkan, hemen hemen her dönem milletvekili çıkaran, güçlü bir aşirettir. Bu aşiretten İstanbul’a gelen ilk kişi de babam. Şu an buradaki sayımız 3 bini geçiyor... Geçen gün bir saydık, 18-20 yaşında 300 tane yeğenim var. Genç kuşak gittikçe çoğalıyor aşirette.
Peki, şarkıcılığa kadar olan hayatınız nasıldı?
- Babam yaşı küçük olduğu için amcasının nüfus cüzdanı ile İstanbul’a gelip bir şekilde Komili sabun fabrikasında işçi olarak çalışmaya başlamış. Sonra ustabaşlığa kadar yükselmiş. Ben 13 yaşında babamı kaybettim. O döneme kadar çok iyi bir hayatımız vardı. Babamı kaybettikten sonra her şey zorlaştı tabii.
Ne oldu?
- Babam ölünce akrabalarımız gelip bizi Muş’a götürmek istedi. Ben gitmek istemedim, çünkü sanatçı olmak istiyordum. Dolayısıyla ailemi de göndermedim. Çok küçük yaşta çalışmaya başladım. Bir yandan okuyup, diğer yandan da boyacılık yapıp, su satarak ailemin geçimini sağladım. Lise ikinci sınıfa geldiğimde ise Avcılar’da bir çay bahçesinde türkü söylemeye başladım. Derken bir gün, beni dinleyen Türkan Abla sayesinde Almanya’ya gittim.
İşçi olarak mı?
- Yok, şarkıcı olarak... Türkan Abla, Almanya’da çalışıyordu. Bana Almanya’da bir düğün salonu açacağını ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Tabii hiç düşünmeden kabul ettim. Lise üçüncü sınıfta okulu bırakıp apar topar Almanya’ya gittim. Bir yıl orada kaldım. Ama orada star olamayacağımı anlayınca tekrar İstanbul’a döndüm.
<B> Hepsi bu mu?
- Değil tabii ki. Oradaki hayatım da çok maceralıydı. Almanya’da Türkan Abla’nın kız kardeşi olan Mukaddes Abla’nın yanında kalıyordum. Bir gün Türkiye’de yaşayan kızı Almanya’ya geldi. Dünya güzeli bir kızdı. Kendisiyle altı ay büyük aşk yaşadık. Beni onunla evlendirmek istediler ama yaşımın küçük olmasından dolayı evlenemedik. Sonra ise apar topar Türkiye’ye geldim.
Neden apar topar?
- Çünkü sınır dışı edildim. Mukaddes Abla, tekstille de ilgileniyordu. Jean satıyordu. Bir depoda malları vardı. Ama borcu nedeniyle bütün mallarına haciz konulmuştu. Bir gün çok ağladığını görünce o malları tek başıma depodan kaçırdım. Tabii çok geçmeden polis beni yakaladı. Yakalanır yakalanmaz nezarete atıldım. 17 yaşındayım. İşlemlerim yapıldı ve beni apar topar Türkiye’ye gönderdiler. Yani sınır dışı edildim. Ama buna hiç üzülmedim. Çünkü dönmek istiyordum.
Şimdi Almanya’ya gidebiliyor musunuz?
- Gidebiliyorum artık sorun yok. Ä°lk yıl bir sıkıntı yaÅŸadım. Ama avukatlar sorunu çözdü.   Â
Türkiye’ye döndükten sonra ne oldu?
- Hemen liseyi bitirdim. Çok yerde çalıştım, sonra "Kırdın Kalbimi" isimli ilk albümümü yaptım. Asıl zorluklar ondan sonra başladı. Sanatçı oldum diye aşiret beni dışladı. Bu sıkıntı tam beş yıl sürdü. Arkamda kimse olmadan bu camiada tek başıma kaldım. Ben bugünlere, tek başıma, tırnaklarımla kazıyarak geldim. Çok badireler atlattım. Enteller benimle çok uğraştı ama yok edemediler.
SEZEN AKSU PRODÜKTÖRLÜĞÜMÜ YAPMAK İSTEDİ
Nasıl uğraştılar sizinle?
- Akıllarınca aşağılamaya, dalga geçmeye çalıştılar. Doğu’dan gelmişiz, biz bir şey bilmiyoruz ya, onların gözünde böyleyiz. Oysa çok şey biliyoruz, hatta en iyisini biliyoruz. Hıncal Uluç kendi köşesinde Tarkan’la ilgili bir konuda benden güzel bir şekilde bahsediyor. Bu nasıl oluyor? Hangisine inanacağız! Bu entel arkadaşlar Sezen Aksu’ya ölüp,
Çok iddialısınız. Popülerliğinizin artmasında Seda Sayan’ın da etkisi var. Bu da bir gerçek öyle değil mi?
- Bana sadece magazinsel anlamda bir popülerlik kazandırmıştır, o kadar. Eğer senin bir birikimin, bir altyapın varsa bu piyasada kalırsın. Şimdi Seda Hanım hayatımda yok ama ben hálá buradayım. Çünkü ben halkın starıyım.
21. yüzyılın rol modeliyim
Yılbaşı çekimlerinde Özcan Deniz’in verdiği selamı almadığım doğrudur. ’Bitti, ayrıldık’ demediğim hanımefendiyle ekran karşısında saçma sapan hareketler yaptı. Ben şimdi onun selamını alır mıyım? Bana ters gelen, halka da ters geldi. Sokağa çıktığım zaman artık herkes bana, ’Nihat Abi kırdın kalbimi’ diye seslenmiyor. ’Nihat Baba’ diye sesleniyor. Halk bugüne kadar böyle tepki veren birini görmedi. O yüzden de saygıyla yaklaşıyorlar bana. 21 yüzyıl Türkiye’sinde halkın beğendiği, örnek alacağı bir rol model yoktu, böyle bir boşluk vardı. O boşluğu, ben dolduracağım. Halk artık bazı tipleri takip etmeyi, sevmeyi bıraktı. Onlardan vazgeçti. Bakın birçoğu bitti, gitti. 10 yıl sonra benim nerelerde olacağımı siz de göreceksiniz...
Karıkoca arasına deli bile girmez İbo niye giriyor
Neden sürekli İbrahim Tatlıses hakkında konuşuyorsunuz. Ne oldu aranızda?
- ’Bitti, ayrıldık’ demememize rağmen Seda Hanım’la aramızda yaşadığımız küçük bir krizi fırsat bilip, iş bitsin diye uğraştı.
İyi de İbrahim Bey, sizin Seda Sayan’dan ayrılmanızı neden istesin ki?
- Seda Hanım’dan ayrılınca benim biteceğimi düşündü de ondan. Karıkoca arasına deli bile girmemiş. Sen ne giriyorsun, sana ne? Elini tutuyor, mangal partileri veriyor. Bu hareketler yakışıyor mu ona? Ayıp!
İbrahim Bey ile Seda Hanım eski dostlar. Yemek yemeleri kadar doğal ne olabilir ki?
- Olmaz! Altı ay ara yapacaksın. Örf, adet budur. Altı ay sonra bir araya gelip yemek yersin, görüşürsün. O zaman kimsenin bir şey söylemeye hakkı yoktur. Her kuşun eti yenmez işte. Bunlar şunu unutuyorlar, Nihat Doğan’ın duvarda resmi, álemde ismi var.