Güncelleme Tarihi:
Kuyumcu Yusuf Uğur Sadıkoğlu, oryantal Tanyeli ile ilişkisinden dünyaya gelen 25 yaşındaki Taylan’ın kendi oğlu olmadığı iddiasıyla iki yıl önce dava açtı. Sarıyer Aile Mahkemesi’ne başvuran Sadıkoğlu, Taylan’ın nüfusundan silinmesini istedi.
Dilekçesinde kendi çocuğu sandığı Taylan’ı 5 yaşındayken nüfusuna aldığını ancak daha sonra kandırıldığını anladığını savunan Sadıkoğlu, DNA testi yapılmasını talep etti.
Tanyeli ve oğlu, iki yıldır süren bu davanın hiçbir duruşmasına katılmadı. Geçtiğimiz hafta görülen son duruşmada mahkeme, Taylan’ın bulunması için Türkiye’nin Avustralya Büyükelçiliği’ne yazı yazılmasına karar verdi.
Bugüne dek mahkemeden kendisine hiçbir tebligat gönderilmediğini öne süren Tanyeli ise sonunda suskunluğunu bozdu. Eski eşinin reklam yapmak amacıyla yalan söylediğini öne süren ve “Çocuğun ondan olduğunu çok iyi biliyor” diyen Tanyeli, karşı dava açmaya hazırlandığını açıkladı.
Dava haberini ilk duyduğumda Alex’le (Syroplos) evliydim. 2010 yılıydı. Gerçek olabileceğine ihtimal dahi vermemiştim. Taylan onun öz oğlu yahu! İnsanlar evlatlık aldığı çocuğa bile bunu yapmıyor, yıllar sonra “Çık hayatımdan” deyip atmıyor. Bu kadar delirmiş olacağı aklıma gelmemişti.
MAHKEMEDE HER ŞEYİ ANLATACAĞIM
Şu ana kadar mahkemeden bana tebligat gelmedi. My Pavyon’da Cenk Eren’le çalışıyordum. Ulaştırmak isteyen ulaştırırdı. Bana davayla ilgili bir haber verilmediği gibi, böyle saçma bir iddia gazetelere servis edildi. O adam beni hem manevi hem de maddi sıkıntıya soktu. Dans okulu açacakken tüm tanıtım çalışmalarını durdurdum, sırf bana bu konuda soru sorulmasın diye. Ama madem olay yargıya intikal etti, ben de mahkemeye çıkıp konuşacağım. Mağdur olduğum, maruz kaldığım her şeyi anlatacağım.
İŞKENCE KARŞILIKSIZ KALMAYACAK
Şimdi de ben suskunluğumu bozuyorum. Avukatım Orhan Erol Yılmaz’la birlikte kendisine maddi-manevi tazminat davası açıyorum. Alacağım rakam falan da umurumda değil. Bana yaptığı bu işkence karşılıksız kalmasın, yeter. Türk adaletine güveniyorum. Zaten küçük bir çocukken maruz kaldıklarımın hesabını sormam gerekiyordu.
HARAMA UÇKUR ÇÖZDÜ
Ben 14 yaşında küçük bir kızken hayatımı mahvetti, hayallerimi elimden aldı. Daha küçücük bir çocuktum anne olduğumda, vücudum bile gelişmemişti. Ben bunca zamandır konuşmamışım, o kim ki konuşuyor? Hiç mi utanmıyor? Kendi terbiyesizlikleri, ahlaksızlıkları ortaya mı çıksın istiyor? O, harama uçkur çözdü. Şimdi neye güvenip de bana dava açabiliyor? Nasıl kalkıp da “Tanyeli beni kandırdı” diyebiliyor?
İSTİSMAR EDİLDİM DİYE DAVA AÇMALIYDIM
Dava açması gereken kişi bendim. 14 yaşında cahil, bilgisiz, küçük bir kız çocuğuyken başıma gelenler nedeniyle “istismar edildim” diye dava açmalıydım. Sırf çocuklarımın huzuru bozulmasın diye gıkımı çıkarmadım, başıma gelenlerin hesabını sormadım, kendime kariyer edindim. Ben mahkemeye vermediysem zamanında, o nasıl bunu yapabiliyor?
BU NASIL BİR AZGINLIKTIR?
Bu kişi, benden sekiz yaş büyük. 25 yıl sonra ortaya çıkıp “Ben kandırıldım” diyor. 14 yaşındaki bir çocuğun onu kandırdığını söylüyor. Bundan daha iğrenç bir şey olabilir mi? Oğullarım, benim yaşadığım haksızlıkları duymasın diye 25 yıldır onun sülalesinden bir bardak su bile istemedim. Ben çocuklarım için neleri sineye çektim, onunki nasıl bir azgınlıktır ki yıllar sonra kendi oğluna karşı böyle bir dava açabiliyor?
İYİ NİYETLİ DEĞİL
En ağırı, bir insanın kendi kanından, canından olan oğluna böyle bir şey yapması... Neden 25 yıl sonra kalkıp da “O benim oğlum değil” diyor? Bunun altında hiçbir şekilde iyi niyet aramıyorum. İsmini zikretmek istemediğim o adamın çok kötü niyetli olduğunu düşünüyorum.
OĞLUM DNA TESTİNİ KABUL EDER Mİ
Benim en hassas noktam, anneliğimdir. Türkiye’de okuyan 12 yaşındaki oğlum, matematik, fen ve İngilizce’de derece sahibi. Büyük oğlum da bankacılık yapıyordu. Onları her şeyden sakınırım. Bunu bildiği için, beni en hassas yerimden vuruyor. DNA testi yapılmasını istiyor. Oğlum bu testi yaptırmayı kabul eder mi bilmiyorum.
TEK KURUŞLUK MENFAATİM OLMADI
Ben o adamı tanıdığımda emlakçı ya da kuyumcu değildi. Ben o yaşta gece kulüplerinde çalışıp para kazanırdım, o da kapıda beklerdi. Onunla 1992 yılından bu yana görüşmüyorum. Ben ayakları yere sağlam basan bir kadınım. Çocuğumu da kendim yetiştirdim. Ondan tek kuruşluk menfaatim olmadı.
OĞLUMUN PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Günlerdir ağlıyorum. Çünkü bu olaylar yüzünden oğlumun psikolojisi bozuldu. Çocuk yıllardır çalıştığı bankadan ayrıldı, nişanlısını bile bırakıp Avustralya’yı terk etti. “Dünya turuna çıkıyorum” dedi, şimdi Güney Amerika’da. Sesini dahi duymuyorum, sadece bazen internetten konuşuyor. “Hem annemsin hem babamsın ama bu olanları kaldıramıyorum. Kendime geldiğimde gelirim, üstüme gelme” diyor.
REKLAMINI YAPIYOR
Biz altı yıl bilfiil beraber yaşadık. Rüştümü ispatlayınca da evlendik. Şimdi adam kalkmış reklamını yapmak için neler söylüyor! Adımı kullanarak “Kuyumcuyum, emlakçıyım” diyor. Kamuoyuna onu kandırdığımı anlatıyor. Asıl o bunu kendi kanına nasıl yapar? Neden üç-beş yıl sonra değil de 25 yıl sonra bu iddiaları ortaya atar? Görgü tanıklarıyla mahkemeye gideceğim.
BENİ TEHDİT ETTİLER
Beni kibar kibar tehdit ettiler. Yeni biriyle evlenmiş de eşinin çevresi çok kuvvetliymiş! Bana “Bu mahkemeyi kazanman çok zor” dediler.