Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2001 01:46
Babam kandil dedem çıra, işin yoksa beni ara
Dağdan gelir takla makla aman abla beni sakla
Rengi kızıl şarap değil kışın fena ahbap değil
Can kurtaran halkası, susamdandır markası, kimseye karşı yoktur gösterişi, cakası
Sıra sıra çamlar yağları damlar
Kendisi var yaşı yok, anası kardeşi yok. Herkesi ağlatır, kendinin gözyaşı yok
Dışı var içi yok, dayak yer suçu yok
Türk milletinin sözlü edebiyatının en önemli türlerinden biri olan bilmece sayısı, çeşitlemeleri ile birlikte 14 bini aşıyor. Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı'nca yayımlanan İlhan Başgöz ve Andreas Tietze'nin hazırladığı, ‘‘Türk Halkının Bilmeceleri’’ adlı kitapta, bitkiler, madenler, yer adları, birçok hayvan türü ve hayvan vücudunun parçaları, insan anatomisi, hastalıklar, ev ve toplum hayatı, ev eşyası, giyecekler, beslenme, kadınların süs eşyaları, tatlılar, sosyal hayat, din hayatı ve ticarete kadar uzanan yüzlerce konuda bilmecelere yer veriliyor. Yazılı belgeleri 14. yüzyıla kadar uzanan Türk halk kültürünün vazgeçilmez unsurlarından olan bilmecelerin gündelik hayatımıza ilişkin olanlarından bazıları şöyle:
Kanun İki satır yazı, yurdun en güzel kızı
Dayak Değnek ucunda bir yemiş, bir daha yemem demiş
Çingene Sırtında gezer haşası, onun olmaz paşası
Bağlama Çam ağacını oyarlar, içine tinton koyarlar, ağlama tintonum ağlama, şimdi kulağını burarlar
Baykuş Dağdan gelir tatarina, ben onu tutarina, ayakları çok katarina, gözleri hambarina
Benzin Dağ başında pınarım, kazanlarda buharım, vapur tren işletir, bir çok işler yaparım
Çatal Bıldırcın budunu kaşır, bulduğunu bana taşır
Daktilo El işler, ağız söyler
Havva ana Oğlan der ogan nedir? Sarımsak soğan nedir? Dişiden erkek doğar, erkekten doğan nedir
İsa Peygamber Anası var , babası yok
İskambil kağıdı Kesilir, dağılır, yenilmez bakılır
Makineli tüfek Bir kapsül çaharam, dünyayı yaharam
Sinema Dört tarafı karanlık, dolaştım Hint'de, Çin'de, ben dünyayı öğrendim, bir zindanın içinde