Barış AKPOLAT
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2010 00:00
Dört kişiler, müziği ve yaratıcı hikayeleri seviyorlar. Onların türünde müzik yapanlar albüm bile çıkartamazken, 123 kendi plak firmasını kurdu. 2008’de çıkardıkları ‘Aksel’ albümlerini hikaye ve ilüstrasyonlarla dolu 230 sayfalık bir kitapla yayınladılar. ‘Kitap-albüm’lerini lansman konserinde satmaya başlayan ekip, yıllar içinde yarattıkları üçlemenin ikinci albümü ‘Arve’yi 14 Aralık’taki İKSV Salon konserinde tanıtacak
Müzik piyasası malum; herkes elinde, kaydını bitirdiği albümüyle firmalarla görüşüyor. Sadece dağıtım için bile zar zor anlaşma yapılıyor. 123 bu sorunu aşalı çok oldu, artık kendi plak firmaları var. Beste yapıp söz yazar gibi hazırlıyorlar albümlerini de. Albümse bildiğiniz gibi değil. İlüstrasyon ve fotoğrafların yanında, detaylıca örülmüş bir hikayeyi içeren bir kitapla birlikte veriliyor. Grup, uzun süredir bir hikaye üzerinde çalışıyor: Aksel, Arve ve Anja bu üçlemenin parçalarını oluşturuyor.
Aksel hikayenin miladı, her şey ondan önce ve sonra olarak ayrılıyor. Fantastik öğeler içeren hikaye, Aksel’le ve doldurulmuş bir baykuş arasında geçiyor. “Aksel, güney şehirlerinde yaşayan 13-14 yaşlarında bir ergen. Yalnız kaldığında gittiği Huzur Apartmanı’nın tepesinde içi doldurulmuş, beyaz bir kar baykuşu buluyor ve ruhani bir arkadaşlık yaşamaya başlıyor. Kuzeye doğru bir tren yolculuğu yapan ikili önce bir ormana, sonra da baykuşların yaşadığı Buz Palas’a gidiyor. Balinaların diyarında bir balinanın sırtına çıkıyorlar. Sonradan anlıyoruz ki baykuşu öldürüp içini doldurup Aksel’le tanışmalarını sağlayan adam aynı zamanda kuzey seyahatindeki trenin makinisti. Yani Arve. Balinanın adı Anja ise bu hikayenin sonu” diye anlatıyor hikayenin yazarı ve grubun davulcusu Berke Can Özcan.
HER ŞEYİ ÖZETLİYOR
Üçlemenin ikinci parçası Arve’de müziği dinlerken, kitabı okuyacak ve fotoğrafları da inceleyebileceksiniz. Özcan; “Yeri geldiğinde hikayenin tamamlayıcısı şarkı sözlerini de okuyacaksınız” derken, 123’ün bas gitaristi Feryin Kaya devam ediyor: “Aksel kitabında hikayeye hakim olmak zordu. Arve’de her şey çok açık. Ayrıca Aksel bunun yanında çocuk kitabı gibi kalıyor. Arve, siyah sayfaları ve renkli fotoğraflarıyla, Arve denen adamın el kitabı gibi.”
2004’te Feryin Kaya (28), Berke Can Özcan (28) ve Burak Irmak’ın (29) kurduğu gruba solist Dilara Sakpınar da (22) eklendi. Hikaye Özcan’a ait olsa da, tüm üyeler söz yazıyor: “Sözler ve müzik hikayeye uygun ilerliyor. Zaten artık kendiliğinden gelişiyor” diyor Özcan.
Üçlemenin ilk albümü Aksel yayınlanmadan ikincisinin kayıtları bitmişti bile. Şimdi tek eksikleri Anja, yani üçlemenin son albümü. Feryin Kaya: “Bu hikaye için hep konuşuyor ve yüzlerce not tutuyoruz. Böylece şarkı sözleri ortaya çıkmış oluyor” diyor.
123’ün ilk zamanlarında tüm söz ve hikayeyi Özcan yazarken, sonradan katılan Dilara Sakpınar da üçlemenin sonu Anja ve üçlemeden ayrı hazırladıkları ‘Lara’ albümü için söz yazıyor. Çok yakın arkadaş oldukları için yazdıkları arasında doğal bir benzerlik oluyor. 14 Aralık’ta İKSV Salon’daki tanıtım konserlerinde satışa çıkacak albümün ham kayıtlarından plak basmayı düşünen grup, üçleme bitince hikayeyi anlatan bir kısa
film çekmeyi de düşünüyor.
ADINI ARVE HENRIKSEN’DEN ALDI
123 üyelerinin hepsi Norveçli trompetçi Arve Henriksen’e hayran: “Aksel ve Anja karakterlerinin adı hazırken, Arve’ye isim arıyor fakat bulamıyorduk. ‘A’yla başlayan kuzeyli isimler ararken aklımıza bu sanatçı geldi. Albümdeki Arve şarkısını kaydedip Henriksen’e yolladık. Şarkıyı beğendi ve trompetleri çaldı. Arve çok karanlık ve çığ gibi büyüyen bir parça. Üçlemenin diğer karakterleri Aksel ve Anja’nın isimleri de Norveçli müzisyen ve yazar Ketil Björnstad’ın kitaplarından bulundu. Albümdeki Çalı Çırpı isimli şarkıyıysa Esbjörn Svensson’e ithaf ettik. Kuzeyin en önemli caz piyanistlerinden olan sanatçının öldüğü gün yazmıştık bu şarkıyı.”