Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2005 00:00
Giderken çok söylendim, ‘Ne işim var bu havada benim Kağıthane’de’ diye. Deli gibi yağmur yağıyordu ve Kağıthane, Çarşamba kadar olmasa da selleriyle ünlü bir ilçemizdir.İlk defa gittiğimden yol iz de bilmiyorum.
Beşiktaş’tan taksiye bindim. Adama yolu nasıl tarif edeceğim hakkında hiçbir fikrim yok. ‘Kağıthane’ye gidelim’ der demez, taksici bana şöyle bir bakıp, ‘Outletlerin oraya mı abla?’ dedi de rahatladım. Beşiktaş-Kağıthane arası yedi lira tuttu. Ama Seyrantepe-Kağıthane minibüsleriyle de gidilebiliyor. Ayazma Yolu üzerinde, yan yana beş tane indirim mağazası var. Vekem, Hotiç, Depo, Koton ve Fusion. Vekem, hem kendi markasının, hem de Calvin Klein, Guess, Esprit, Marlboro, Brooksfield gibi yabancı markaların seri sonu ürünlerini satıyor. Her şey zaten çok ucuz, bir de Calvin Klein ve Guess ürünlerine kasada yüzde 25 indirim yapıyorlar. Ben 12 ve 27 liraya iki Calvin Klein bermuda pantolon, 19 liraya Vekem kazak aldım. 19 liraya güneş gözlükleri, 29 liraya anoraklar vardı. Erkek reyonunda 10 liraya pantolon gördüm. Tek sorun her bedeni rahatça bulamıyorsunuz. Hotiç, defolu ve seri sonu ürünler satıyor. Şu anda mağazalardan toplanan tüm kışlık ayakkabılar bu mağazaya geliyor. Defolu ayakkabı ve çizmeler 59 liraydı. Bazılarının defosu nerede anlaşılmıyor bile. Hemen yanındaki Depo’dan ucuza penye ve kazaklar alabilirsiniz. Özellikle çocuklar için çok çeşit var. Üç lira reyonunda etek, şort, sweatshirt ve bluzlar vardı. Çocuk montları da piyasanın çok altında fiyatlarla satılıyor. Depo’dan sonra sıra Koton’a geldi. Koton’un fabrika mağazası burada. Yolu kaybederseniz, Koton fabrikasının yerini sorun, herkes gösterir. Koton’da hem seri sonu ürünler, hem de sezon ürünleri satılıyor. Seri sonu ürünlerin ucuz olması normal. 29 liraya ceketler, 10 liraya kravatlar, 19 liraya kazaklar var. Fakat burada sezon ürünleri de yüzde 50 indirimle satılıyor. Gözlerime inanamayınca satış görevlisi kıza üç kere sordum, sonunda beni azarlamak suretiyle susturmak zorunda kaldı. Yeni sezondan merserize bir kazak aldım. Normalde 50 liraydı, 25 lira ödedim. Fusion’da trikolarıyla ünlü Stamina, Loft, Colin’s, Kappa ve Volkano gibi markaları bulabilirsiniz. Bir de Füzyon Tekstil’in kendi ürünleri var tabii. 19 liraya kadın ceketi gördüm. Alışveriş yazıları yazıyorum ama alışveriş delisi olduğumu söyleyemem, soyunma kabinlerine girmekten nefret ederim, uzun uzun bakınmaktan hoşlanmam. Ama üç saat nasıl geçti ben bile anlamadım. Her şey o kadar ucuz ki, bakmadan edemiyorsunuz. Çevremdekilere o kadar ballandırarak anlatmışım ki, ertesi gün ve sonraki gün bir daha gitmek zorunda kaldım. Her iki seferde de kaybolduk. Sonunda öğrendim, en kolay Çağlayan’dan aşağı inince ulaşıyorsunuz. Neyse, baktım her gittiğimde yeni ürünler gelmişti. Arkamda kitle var kilitli dolap işini iyi düşününİki hafta önce yazmıştım, özellikle bu mevsimde, üzerimizde kat kat giysiler, paltolar, elimizde şemsiyeler, çantalar varken alışveriş merkezi gezmek zor oluyor, girişlere kilitli dolaplar koysanız ne iyi olur diye. Eli kolu doluyken insanın ne vitrin bakası, ne kıyafet seçesi geliyor. Soyunma kabinleri insana kabir azabı çektiriyor. Zaten çoğunda askı sayısı yetersiz, elinizdeki astınız mı deneyeceklerinize yer kalmıyor. Oysa kapılara yakın yerlerde kilitli dolaplar olsa, her şeyi içine atıp, yanımıza sadece cüzdanlarımızı alsak, güle oynaya dolaşsak...Yazı üzerine onlarca e-posta geldi, aklın yolu bir tabii. Mektup yazan herkes, alışveriş merkezi girişlerine konacak kilitli dolapların hayatı ne kadar kolaylaştırabileceğini yazmış. Hatta birkaç kişi, sırf böyle bir uygulamadan yararlanmak için müdavimi olduğu alışveriş merkezini değiştireceğini bile söylüyor. Alışveriş merkezi idarecilerine sesleniyorum... Bakın ne diyorlar, duyuyor musunuz?Boyner mağazalarından da bir posta geldi. Kısa bir süre önce yenilenen Maslak Boyner mağazasında, müşterilere özel kilitli dolap sistemini devreye sokmuşlar, haberiniz olsun.
button