11. oyuncu Diyarbakır

Güncelleme Tarihi:

11. oyuncu Diyarbakır
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2012 07:12

Kanal D’nin merakla beklenen dizisi “Sultan”, yayın hayatına geçtiğimiz hafta başladı.

Haberin Devamı

Başrolünde Nurgül Yeşilçay ve Şahin Irmak’ın yer aldığı dizi, ilk bölümüyle seyirciden tam not aldı. Irmak’ın oynadığı Şeyhmus karakterinin anne ve babasını canlandıran Nur Sürer ile Orhan Güner’e göre, dizinin ilk bölümden elde ettiği bu başarıda çekimlerin yapıldığı Diyarbakır’ın da büyük payı var.
“Sultan”, bu akşam saat 22.15’te ikinci bölümüyle ekranda olacak.  Yeni dizinizde Sultan’ın kayınvalidesi Ayşe rolünde seyirci karşısına çıktınız. Rolünüzden önce hikâyeyi sormak istiyorum, sizce bu hikâyenin sihri nerede?
Nur Sürer: Töre, ağalar, kadına şiddet, silah... Tüm bunlardan oldukça uzak, sıradan hayatlar yaşayan mizah yüklü iki ailenin öyküsünü anlatıyoruz. Bu anlatımın odak noktasında da kadın var. Bizim hikâyemizin sihri, kadınlar.
Nasıl bir kadın Ayşe?
- Ayşe, bütün yaşamını beş çocuğu üzerine kurmuş bir kadın. Biraz otoriter, biraz komik. Hırçın da diyebiliriz onun için.
Şeyhmus, 15 yıl ortadan kayboluyor. Sonra aniden döndüğünde annesi Ayşe, tereddütsüz onun tarafını tutuyor. Neler söylemek istersiniz bu konuda?
- Ne olursa olsun analar her zaman çocuklarının tarafında olur. Annelik meslek gibi bir şey.
Ayşe, 15 yıl boyunca Şeyhmus’u bekleyen gelini Sultan’ı da kendi kızı gibi görüyordu. Nasıl oldu da hemen taraf değiştirebildi? 
- Burada taraf değiştirmek yok aslında. Ayşe sadece Şeyhmus’un yanına olmayı istiyor.

Haberin Devamı

BU SETTE HUZURLUYUM
Ayşe’nin eşi Zülküf de Sultan’ı kızı gibi seviyor. Şeyhmus’un Fransa’dan dönüşü aile ilişkilerini karıştıracak mı?
- Ailelerde anneler ve babalar, çocukları konusunda farklı roller üstleniyor. Mesela kadın, kırgınlıkları daha çabuk unutuyor, sevgi kaldığı yerden devam ediyor ama erkeklerde böyle olamıyor. İlla bir hesaplaşma olacak. Zülküf’te de öyle işte, ama düzelir.
Dizi ekibini nasıl buluyorsunuz?
- İyi bir ekiple çalışıyoruz. Bir sürü genç oyuncumuz var, hepsi çocuklarımız gibi. Bu sette huzurluyum.
Diyarbakır eşsiz güzellikte bir şehir. Sizce diziye neler katacak?
- Evet, Diyarbakır gerçekten çok güzel. Diyelim ki bizim hikâyemizde 10 tane önemli rol var, 11’inci emin olun Diyarbakır. Bir yığın kültüre kucak açmış, onları himaye etmiş, şimdi de bizi sarmalıyor bütün güzelliğiyle.
Altı aydır Diyarbakır’dasınız. Sizin gözünüzden nasıl bir yer Diyarbakır? Çalışması kolay mı?
- Evet, çok rahat çalışıyoruz burada. Burada daha önce sinema filmleri çekilmişti ama ilk defa bu kadar uzun soluklu bir çalışma yapılıyor. Diyarbakırlılar çekimlere alıştı. Bölgeden oyuncularımız da var, son derece yetenekli hepsi. Bu şehri seviyorum, insanlarını seviyorum... 

Orhan Güner Sultan’ı kızıgibi görüyor
Nur Hanım’a sorduk, size de soralım; sizce hikâyenin sihri nerede?
- Bu hikâyenin sihri; şarklı bir anlatım dili taşımasında bence.
Zülküf nasıl bir baba, nasıl bir kayınpeder?
- Zülküf, Şeyhmus’la olumsuz ilişkisine rağmen kötü ve sevgisiz bir baba değil. Kayınpederliğine gelince; orada çok özel. Bu, Sultan’ın kişiliğinden de kaynaklanıyor olabilir. Çok iyi, eşiyle ilişkisini riske etme tehlikesine rağmen adaletli, vicdanlı.
Hayat ona neler göstermiş? Yaşadıkları yüzünden mi Sultan’a kızı gibi bakıyor?
- Tabii ki o da yaşıtları gibi hayattan çok şey öğrenmiş ama Sultan’ı kızı gibi görmesinin nedeni, bu hayatta örselenmiş o insana karşı vicdanını hep yanında taşıyor olması.
Oğlu, 15 yıl sonra Fransa’dan çocuğuyla birlikte dönüyor. Zülküf de ona tepki gösteriyor...
- Doğal olarak, Sultan’ı beklentilerle mutsuz eden oğlu döndüğünde ona iyi davranmıyor. Burada yine söz konusu olan Zülküf’ün adalet duygusu.
Zülküf’ün eşi Ayşe, oğlunun tarafını tutuyor. Bu durumda Zülküf arada kalmıyor mu?
- Ayşe’nin oğlunun tarafını tutuyor olması hiç yadırganacak bir durum değil, o sosyal konumda olan bütün anneler gibi güdülerinin götürdüğü yere gidiyor. Zülküf’ün arada kalması da hikâyemizi oynanır, seyredilir, yaşanır bir hale getiriyor.
Dizi ekibini nasıl buluyorsunuz?
- Çok isabetli bir rol dağılımıyla iyi bir ekibiz.
Diyarbakır sizce diziye neler katacak?
- Diyarbakır’ın güzelliği, hikâyemizin görsel ihtişamını artıracak. Çalışmak hiçbir yerde kolay değil, Diyarbakır’da da öyle. Ben kasım ayından beri buradayım. Burada çalışmamızın en faydalı yanı şu oldu; sokağın melodisini oynadığımız rollerdeki aksanlara, ağızlara yerleştirdik.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!