Ali DAĞLAR
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2008 00:00
Elektrik Yüksek Mühendisi Ertürk Tanrısever (68) Türk Patent Enstitüsü’nün patent ödülünü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. O günlerde enstitünün marka ödülünü Tarkan’a mı, yoksa Hülya Avşar’a mı verdiği tartışmaları arasında ismi gölgede kaldı. Oysa, tıbbın 100 yıldır kullandığı bir yöntemi değiştiren Quantum Energy Surgical (QES) cihazının mucidiydi o.
Kuantum Enerji Cerrahi Cihazı adını verdiği, ölü ve kanserli hücreleri buharlaştıran cihazın ilk patentini 5 Kasım 2002’de ABD’den almıştı. Kullanım hakkı için bir firmayla değil, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile anlaştı. Vakıf yöneticileri ve Tanrısever ortak olarak bir tıbbi cihazlar şirketi kurdu. Buluşunun çıkış noktasını argon atomunun oluşturduğunu söyleyen Tanrısever, icadının nelere yarayacağını anlattı.
KESİYOR, KANATMIYOR
Elektrikle tedavi yöntemi tıpta yüz yıldır kullanılıyor. Voltajla dokuya müdahale ederken insan vücuduna elektron hücum ediyor. Bu elektronlar çok yüksek enerjiyle çarpıyor vücuda. 200 bin Kelvin derece gibi bir sıcaklık ortaya çıkıyor ve bunu durdurmak mümkün değil. Enerji seviyesi çok yüksek ve yüksek enerji verilmezse tedavi mümkün olmuyor. Yüz yıllık cerrahi uygulamada Argon atomunun kullanılması yöntemini buldum ve bu imkansızlığı aştım. İnsan vücuduna elektronlar giriyor, iyonlar çıkıyor. Bu sırada vücutta hasar meydana geliyor. Yani iyileşti dediğiniz bir hasta tedavi sırasında meydana gelen iç hasar nedeniyle evine çıktığı akşam ölebiliyor. İşte bu 200 bin Kelvinlik elektron girişini nötralize ettim. Vücuda giren elektronların hızını 200 bin Kelvinin onda birine indirdim. Bu şekilde elektronların hızını kontrol etmeyi, onlara hükmetmeyi de argon gazının atomu sayesinde başardım. 200 bin derece enerjinin yüzde birini, kanamayı durdurmak için kullanıyorum. Enerjiyi istediğim seviyeye indiriyorum.
METASTASIN ÖNÜNDE BARİKAT
Bu cihaz, tek uygulamayla karaciğeri keserken önce kanamaları kapatıyor, sonra hastalıklı loblara müdahale ediyor. Bu yöntem herhangi bir şeyin tepesine uygulanıyor. Doku buharlaştırma özelliği dünyada ilk. Bugün hálá, karaciğerin değişik bölgelerinde tümör varken hasta ameliyat edilemiyor. Organ nakli gerekiyor ki bu da çok zor bir yöntem. Cihazımla bölgedeki en sert kemikleri bile buharlaştırırım. Ölü ya da hastalıklı hücreyi cihazla buharlaştırırken, hemen yanı başındaki sağlıklı hücrenin bundan haberi olmuyor, yani etkilenmiyor. Metastazın da önüne geçebiliyorsunuz bu cihazla.
KISA SÜREN BEYİN AMELİYATI
Vücuttaki en hassas dokulara müdahale edebiliyorsunuz. Mesela iç kanamalarda müdahale süresini kısaltıyor. Herhangi bir yerde doku kesilecek. Önce damarları kapatıyor, sonra kesiyorsunuz bu cihazla. Aynı uygulamada tümörün üstüne tutuyorsunuz cihazı; tamamen buharlaşıyor. Moleküller küçük parçalara ayrılarak buharlaşıp yok oluyor. Bu işlemi yaparken arkasında milimetre kalınlığında bir ölü doku bırakıyor. O ölü doku, damarları ve lenf yollarını kapatıyor, dolayısıyla kanama olmasını engelliyor. Yani kansız bir ameliyat ve tedavi. Beyine de müdahale mümkün. Bu kanama durdurucu ve buharlaştırma özelliği nedeniyle beyin ameliyatının süresi dörtte bire iniyor.
ÖDÜL İÇİN BAŞVURMADIM
İcadı ABD, Kanada, Avustralya, İngiltere, Almanya, İtalya ve Yunanistan gibi bir dizi Avrupa ülkesinden patent alan Ertürk Bey, bu ödüle şaşırmış biraz: "Patent Enstitüsü son yıllarda patent almış büyük buluşları tararken, ABD’den patent alan tek Türk olarak benim ismimi görmüş."
DENEYLER ÇAPA’DA YAPILACAK
Hatta sadece tıpta değil elektronik kimyasal yapılar için de buluşun uygulanabileceğini belirterek ikinci bir patent almamı önerdiler. Sağlık Bakanlığı’ndan ön onay aldık. Bu süreci takip eden aracı kurum NDI aracılığıyla Türkiye’de bir hayvan çalışması yapılacak. NDI’den uzmanlar bu deneyleri inceleyecek. Çapa Tıp Fakültesi’nde iki ay içinde deneyi yapacağız.