Güncelleme Tarihi:
Bodrum'da korunaklı bir yaşam süren eski manken, "10 yıldır televizyon izlemiyorum, gazete bile okumuyorum. Kızım Leyla benim hayatım, onunla yeniden büyüyorum ve ben böyle çok mutluyum" dedi.
Neden bunca zamandır ortalarda yoksunuz?
- Çünkü Bodrum’da yaşıyorum ve yaklaşık 10 yıldır gazete dahi okumuyorum. Zaman zaman gazeteciler telefon açıp gündemdeki bazı manken veya sanatçılarla ilgili şeyler soruyor, görüş almak istiyorlar. Onlara bahsettikleri haberlerin ne olduğunu bile bilmediğimi söylüyorum, ama inanmıyorlar.
n Peki podyumlardan niçin bu kadar erken koptunuz?
- Ben mankenlik mesleğini çok sevdiğim, zevk aldığım için tam 16 yıl yaptım. Mesleğe 18 yaşında atılmıştım. Sonraları zevk vermemeye başladı, sadece iyi para kazanmak için de sürdürmek istemedim. Para kazanacağım diye ruhumu satmadım, satmam da... Üç kuruş kazanmak için bu yapılır mı? Aslında 4-5 yıl daha rahat rahat devam ederdim ama benim için artık zevki bittiyse, üstelik kariyer de yaptıysam, artık bana bir şey katmıyorsa neden devam edeyim? Zaten zamanında sen bırakmazsan, yavaş yavaş zirveden düşmeye başlarsın. "Yaşlandı" derler, "Eskidi artık, defileye çıkmasın" derler, çekerler aşağı...
n Mesleği bırakırken aklınızda ne vardı? Neleri hedefliyordunuz?
- İş kariyeri yeter dedim ve yaşam kariyeri yapmaya karar verdim.
n Şöhretten vazgeçmek bu kadar kolay mı?
- Mesleğin ilk yıllarında şöhret olmak, kendimizi tanıtmak için çok uğraştık. Bu doğru... Ama yıllar ilerledikçe, insan şöhretin çok da matah bir şey olmadığını anlıyor. Ayrıca bana olan ilgi hálá eskisi gibi... Tükenmeyen bir şöhretim var. Yine de bunu hiçbir zaman, hiçbir yerde kullanmıyorum, kullanmayacağım da...
n Mankenliği bıraktıktan sonra modayı takip etmeyi sürdürdünüz mü? Sonuçta yıllarca bu sektörün içindeydiniz...
- Bodrum’da yaşıyorum ve inanın uzun zamandır podyumlardan da modadan da haberim yok. Televizyon izlemiyor, gazete okumuyorum. Ben mankenlik yaparken de modayı takip etmezdim ki ayrıca... İlgi alanıma girmezdi. Annem bile sorardı "Kızım bu yıl ne moda olacak" diye, "Ne bileyim ben" diye cevap verirdim. Modayı takip eden mankenlerin aksine, benim üzerimde trendy hiçbir şey olmazdı. Farklılığı tercih ediyordum çünkü.
n Hayatınızda radikal bir değişim daha yaşandı, Serdar Önal’dan boşandınız. Herkes sizi örnek çift olarak gösterirken ne oldu da birdenbire bitiverdi evlilik?
- Serdar’la 18 yaşında tanışmıştık ve 11 yıldır da evliydik. Ben hep erkek gibi yaşayan, ayakları yere basan bir kadındım. Ama kızım Leyla dünyaya geldikten sonra değiştim. Onu nasıl yetiştireceğimin, ona neler öğreteceğimin derdine düştüm. Daha ruhani şeylerle ilgilenmeye başladım. Dolayısıyla Serdar’ın tanıdığı Merve’ye ters düştüm. Ona göre ben bu dünyada yaşamıyordum. Yaşamadığım için de çok şey kaçırıyordum.
n Sevgi bitmiş miydi yani?
- Sevgi, özgür bırakmaktır. Herkes ne yapmak istiyorsa, nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamalı. Bir kurum yüzünden insanlar birbirine bağlı olmamalı. O zaman mutsuz olursunuz. Biz Serdar’la o bağı koparıp attık. O teknesinde yaşamak istiyor, bense spiritüel konularla ilgilenerek mutlu oluyorum.
n Geçtiğimiz günlerde Bağdat Caddesi’nde birlikte görülmüşsünüz. Kızınız Leyla da yanınızdaymış...
- Görüşmüyor değiliz ki zaten... Hatta birbirimize olan ilgimiz ayrılınca daha da arttı. Daha çok bir arada olmaya, daha çok konuşmaya başladık. O benim canım, kankam, arkadaşım...
Kızım ve kendim için güzel bir dünya kurdum
n Şimdi hayatınız ne durumda? Günleriniz nasıl geçiyor?
- Kızım Leyla benim hayatım, onunla yeniden büyüyorum. O kadar güzel bir dünya ve hayat kurduk ki kendimize... Ayrıca hayatımızda Serdar da var tabii... Yaşantımıza ayrılık öncesinde olduğu gibi Bodrum’da devam ediyoruz. Kızım bu yıl okula başlıyor ayrıca...
n Politikaya atılmayı hiç düşündünüz mü?
- Hayır, işim olmaz! Politika Latince’de "çok yüzlü" anlamına gelir. Ben tek yüzlüyüm. İçinde bulunabileceğim bir dünya değil.