10 yıl 50 bin yıldız 375 milyon euro

1885 yılında inşa edilen Hollanda’nın ve Avrupa’nın en saygın müzelerinden Rijksmuseum’un büyük bir bölümü, 2003 yılında restorasyon çalışmaları için kapatılmıştı.
Evet yanlış duymadınız, ta 2003.
Son 10 yıldır devam ediyordu bu çalışmalar.
Hatta geçen yıl, Hollanda Başkonsolosluğu, Osmanlı-Hollanda ilişkilerinin 400. yılı vesilesiyle bizi Amsterdam’a davet ettiğinde ekip olarak çok üzülmüştük buranın hâlâ restorasyonda olmasına.
Neyse ki koleksiyonundaki belli başlı birkaç eseri, küçük bir alanda da olsa görme şansını yakalamıştık.

İLK GÜN 30 BİN KİŞİ GEZDİ

Ve sonunda geçen haftalarda bu restorasyonun artık bittiğinin ve açılış yapılacağının haberleri duyulmaya başlandı.
Hatta müzenin internet sitesinde bile bir ‘geri sayım’ bölümü oluşturuldu. 13 Nisan’da Kraliçe Beatrix’in de katılımıyla görkemli bir açılış yapıldı.
O gün müzeyi, tam 30 bin kişi ziyaret etti!
Herkes heyecan içindeydi. Çünkü müzenin restorasyon işlerinin aslında 2008’de bitmesi gerekiyordu. Ama su baskını, planlama hataları gibi pek çok aksilikten dolayı, süreç uzadıkça uzadı.
Sonuçsa gerçekten muhteşem oldu.
19. yüzyıl mimarisine ait bina, bir 21. yüzyıl müzesi görünümüne kavuşturuldu. Bu görünümü sağlayansa detaylı bir elemeyle seçilen İspanyol mimarlık ofisi ‘Cruz y Ortiz’ oldu.
Antonio Cruz ve Antonio Ortiz, Rijksmuseum’un asıl mimarı Pierre Cuypers’in anısına saygıyla yeni girişi, dış mekân sergi alanını, mağazaları, atölyeleri, kütüphaneyi... kısacası müzenin her metrekaresini naif mimari dokunuşlarla yeniledi.
Rembrandt, Vermeer, Jan Steen ve Franz Hals gibi Hollanda Altın Çağı’na damgasını vurmuş sanatçıların yer aldığı müzede, sadece ünlü Hollandalı ressam Rembrandt’ın yine onun kadar ünlü tablosu ‘Gece Nöbeti’ eski yerinde kaldı. Yani tam binanın ortasında.
Bunun dışında neredeyse her şey yer değiştirdi. Ve bazı bölümlere modern görünüm hâkim oldu. Örneğin büyük galerinin tavanı, İngiliz sanatçı Richard Wright tarafından 50 bin yıldızla süslendi.
Bu moderniteye Philips markası da LED’leriyle ortak oldu. Müzedeki eserlerin aydınlatılması için tam 3800 LED kullanıldı. Bu özel LED’ler sayesinde eserlerin sıcaklık ya da UV ışınlarından zarar görmesinin engellendiği açıklandı.
Müzenin iç tasarımınıysa Louvre Müzesi’nin de tasarımını yapan Jean-Michel Wilmotte üstlendi. Sütunları, süslemeleri, mobilyaları binanın orijinal görünümüne uygun olarak tasarladı.

HEPSİ 375 MİLYON EURO

Bakın tüm bu yenilikler rakamlarla nasıl özetleniyor:
* Rijks Müzesi yenilenmenin ardından, Hollanda’nın 800 yıllık tarihini artık sekiz bin eserle anlatabiliyor.
* Müzedeki 80 galeriyi (odayı) dolaşmak istediğinizde ortalama 1.5 kilometre yol kat etmeniz gerekiyor.
* Müzenin görülen ve görülmeyen koleksiyonundaki eserlerin sayısı 1 milyon adet. Bu sayı, renovasyondan önce müzeyi ziyaret edenlerin yıllık ortalamasıyla aynı miktarda.
* 30 bin metrekarelik alana sahip müzenin artık 12 bin metrekaresi sergi alanı olarak kullanılıyor.
* Müzenin alışveriş dükkânıysa 300 metrekare oldu.
* Sergileri gördükten sonra biraz temiz hava almak isterseniz, sizi 14.418 metrekarelik bahçeye yönlendireceklerdir.
* Ve son olarak bunların hepsi ne kadar tuttu dersiniz? Tam 375 milyon euro!