Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2006 00:00
10 ünlüye sorduk: Eğer bütün günü annenizle geçirecek olsanız ona nasıl bir Anneler Günü programı hazırlardınız, onu nereye götürür, ona ne alırdınız? Gelen cevaplar genelde hepsinin annesiyle sohbet etmeyi, onu dinlemeyi çok özlediğini ortaya çıkardı. Gidilmek istenen mekanlar, yapılmak istenen aktiviteler değişse de günün içinde bir yerde anneyle sohbet etme isteği değişmedi.
NORA ROMİ (Hürriyet Yazarı)
Onunla Milano’ya uçmak ve deli gibi gezmek isterdim
Sabah uyanıp, annemi alarak onunla güzel bir şehre uçmak isterdim. Yakın, güzel ve özellikle iç açıcı... Mesela Milano olabilir çünkü oğlu da orada yaşıyor. Beş dakika onu da görürdük. Orada, sokaklarda deli gibi gezer, eğlenir, millete laf atar, alışveriş yapar ve birlikte Giacomo’ya yemeğe giderdik. Bir de ona bir sene boyunca her gün yeni kaplanmış nevresim takımlarında yatma hediyesi verirdim. Yani yatağının her gün değiştirilmesini sağlardım.
YALIN (Şarkıcı)
Bu sefer ben susup sadece onu dinlemek istiyorum
Uzun zamandır hayatın rutininde, ailemin neler hissettiğinin, neler düşündüğünün, neler yaşadığının uzağındayım. Tabii ki annemle elimize geçen fırsatlarda görüşüyor ve telefonlaşıyoruz. Ama asıl çok uzun zamandır birbirimizi dinlemediğimizi fark ettim. Dertleştiğimiz zaman bile bakıyorum ki hep ben anlatıyorum. Hep ben dertli, hep ben huzursuz, hep ben akıl istiyorum. Sanki o hep iyiymiş, hep bıraktığım yerde mutluymuş gibi... O yüzden eğer Anneler Günü’nde imkanım olsa ve bütün günü onunla geçirme şansım olsa, doğru zaman mıdır, geç mi kaldım, bir vicdan rahatlatması mıdır bilmem ama bu kez ben susup sadece onun anlatmasını, onu dinlemeyi, isterdim.
HANDE YENER (Şarkıcı)
Ya özel bir tatil ya da geniş bir aile yemeği
Hediye olarak onun için özel bir tatil planlıyorum. Eğer onunla bütün günü geçirecek vaktim olsa bütün aileyi bir araya toplayıp güzel bir restorana yemeğe götürmek isterim. Ablam, ablamın ailesi, oğlum ve annemle, annemin sevdiği bir restoranda
yemek yemek çok keyifli olabilir. Böyle bir mekan deyince de aklıma Lacivert geliyor.
PAMELA (Şarkıcı)
Önce yatağına güzel bir kahvaltı sonra deniz kenarında yemek
Annemle Anneler Günü’nde bir araya geliyoruz zaten. Bu sene de yine bir arada olacağız. Yıllardır genelde hep sabahları yatağına güzel bir kahvaltı hazırlayıp götürüyorum. Bu sene de öyle yapacağım. Kahvaltının yanına bir çiçek ve not koyacağım. Sonra da onu şöyle denizi izleyebileceğimiz, havanın tadını çıkartabileceğimiz bir yere götürürdüm. Annem de benim gibi yeni mekanlar keşfetmeyi, güzel yemek yemeyi sever. Onunla beraber yeni bir restoran keşfedebilirdik. Daha çok vaktim olsa beraber atlar Londra’ya bile gidebilirdik. Şöyle hem alışveriş yapar hem de güzel bir Londra kahvesi içerdik.
CEYDA DÜVENCİ (Oyuncu)
Kucağına yatıp bütün gün kendimi ona anlatırdım
Annemin kucağına yatıp onunla tüm gün sohbet etmek isterdim. Ona doğumumdan başlayıp bu güne kadar her şeyi anlattırırdım. Fonda Doris Day çalardı. Bir de geçen yıl Anneler Günü’nde Sabancı Atlı Köşk’te caz müziği eşliğinde brunch yapmıştık. Bu yıl da böyle bir brunch yapmayı planlıyoruz.
Arzu KAPROL (Modacı)
Ona en sevilen anne yazan bir tişört tasarlardım
Eğer annemle tam bir gün geçirme şansım olsaydı, güne annemi, kendimin ve çocuklarımın kucaklamasıyla uyandırıp önce güzel bir yatak keyfi yapardık. Evde herkese üzerinde anneme yazılmış mesajlar taşıyan tişörtler giydirir, ben de üzerinde ’Canım annem, seni çok seviyorum’ yazanından giyer ve herkesin bütün gün o tişörtlerle dolaşmasını isterdim. Tabii anneme de üzerinde ’En sevilen anne’ yazan bir tişört ve önlük giydirmek şartıyla... Öğlen ise sadece dizlerinde uyumak herhalde beni çok mutlu ederdi. Akşam ise benim evimde bütün ailemizi bir araya getirip annemle güzel bir akşam yemeği yemek çok keyifli olurdu. Ailemizde bulunan bütün annelere de içlerinde çocuklarından gelen mesajlar olan kurabiyeler pişirip onlara hediye etmek isterdim.
NİHAT ODABAŞI (Fotoğrafçı)
Annem ve onun kız arkadaşlarıyla çay içip sohbet etmek isterim
Mayıs ayının iki günü benim için hep hoştur. 14 Mayıs annemin günü ve 21 Mayıs benim doğum günüm. Bu iki günü de ana-oğul mümkünse beraber geçirmeye çalışırız. Yoğun çalıştığım için o kadar az görüşüyoruz ki, bazen "İndirim yapayım sana, beni tut, senin fotoğrafçın olayım ve sadece seni çekeyim" diyorum. Aklımdan bugün için bir sürü plan geçse de eminim onu en mutlu edecek sey; bütün gün onun yanında olup, arkadaşları Esen, Seniha, Nurten, Sevim ve diğer kızlarla (!) çay içip sohbet etmek olacaktır. Onlara "Bakın oğlum gelmiş" diyecek, evlenmediğimden yakınacak ve biraz da boyumdan posumdan söz edecektir. Hediye olarak da o gün ona güzel bir demet çiçek alacağım, bunun karşılığında o da bana güzel bir spor araba ya da uçak ya da kat ya da yat alır herhalde diye düşünüyorum. Yarım elma gönül alma durumu yani...
HAMDİ KOÇ (Yazar)
Elimde çiçeklerle gideceğim ve yine hayatı ona şikayet edeceğim
Annem hayatımın en büyük bağımlılıklarından ve en büyük haksızlıklarından biri oldu benim için. Ona hálá, bu yaşımda, kendimi anlatmaya, kendim için teselli aramaya gidiyorum. Hayatı anneme şikayet ediyorum ve herşeyin düzeleceğine, moralimi bozmamam gerektiğine ikna edilmiş olarak dönüyorum. Bu iyi niyet enerjisini nereden buluyor, benden ve huysuzluğumdan niye hálá bıkmadı, bilmiyorum. Bu pazar günü de sokağa çıkıp, ellerindeki çiçeklerden hafif bir rahatsızlık duyduğunu saklayamadan annelerine giden adam ve kadınların arasına katılacağım elbette. Ve yine eminim, aklımda, cumartesi günü ona telefonda anlatmayı bitiremediğim meseleleri toparlama niyeti olacak. Çocukluğumdan beri bir şey, beni, annem için hayattaki en önemli şeyin, benim kendimi iyi hissetmem olduğuna inandırmış. Yine oturacağız, yine benden bahsedeceğiz, kırk yıldır hep yaptığımız gibi.
LEVENT ÜZÜMCÜ (Oyuncu)
Annemi beni doğurduğu güne götürmek isterdim
Hiçbir sınırlama olmaksızın dilediğim hediyeyi anneme verebilecek olsaydım, beni doğurduğu güne geri gitmek isterdim. ’Bebek ben’ onun kucağındayken, şimdiki 33 yaşındaki halimle karşısına dikilmek ve önündeki yıllar boyunca beni yetiştirirken hayta biri olup çıkacağımdan korkmamasını söylemek isterdim. "Gençken sorumsuz davranışlarım olacak ama korkma, bak sonunda her şey iyi olacak " demek isterdim. Böylece ona çektirdiğim sıkıntılardan onu korumuş olurdum. Ama biliyorsunuz bir oğlum olduğundan beri Anneler Günü benim için iki şey ifade ediyor. Ona bu tek bir günle geçiştirmemesinin, her gün annesini gururlandıracak biri olmasının önemini aşılamaya çalışıyorum. Çünkü eğer ilişkiler zaten güzelse, o zaman bu gibi günlerdeki kutlamalar daha anlamlı ve sahici oluyor.
EMRE ALTUĞ (Şarkıcı)
Çeşme’de bir balıkçıda sohbet isterdim
Annemle babam Çeşme’de yaşıyor. O yüzden, eğer fırsatım olsa, ben de onların yanına gidip Anneler Günü’nü Çeşme’de geçirmek isterdim. Annemle uzun bir kahvaltı edip, gün içinde Çeşme’nin turistik çarşılarında gezip alışveriş yapmak çok eğlenceli olurdu. Akşam da güzel bir balıkçıda sohbet ederek yemek yemeği çok isterdim.