10 trilyon hayali

Güncelleme Tarihi:

10 trilyon hayali
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2003 17:40

Beş altı gün kaldı, hayalgücünüzün yettiği kadar uçun, hayal kurun. Allah için 10 trilyon iyi para. Arkadaşım F. ile ortak bir bilet alalım, dedim, ama beyimizin bir kötü huyu var, eğer büyük ikramiye 10 trilyonsa, çeyrek bilet alıp 2,5 trilyonun, yahut da 1 trilyon liralık “küçük” ikramiyenin hayalini kuramaz artık. Varsa yoksa 10 trilyon. Dokuz bile kurtarmaz... Yani ortaklık yattı.

Haberin Devamı

Gözünü sevdiğimin F’si...

Bu yüzden zaten delikanlılığının tadını çıkaramadı, yaşı geldiğinde ağız tadıyla zamparalık yapamadı.

Herkes gençliğinde mahalle bakkalının kızı Nesibe’yi, yahut resim öğretmeni Zafer Hanım’ı görür rüyalarında, değil mi? Hayır, beyimiz öyle amortiyle, çeyrek biletle yetinmez. Sanki Allah yaratırken “Sen dünyadaki en güzel kadına layıksın!” diye fısıldamış kulağına.

Dünyada, varsa yoksa Melissa Mell...

Türkiye’de de... yok, söylemeyeyim, şimdi torun torbaya karışmış kadın, ayıp olur!

*

Hem Boğaz’da yürüyoruz (ihtiyarlık, kolesterol...) hem de 10 trilyonun hayalini kuruyoruz. F. benden tırıl, değil 10 trilyon, bir 10 milyar bulsa sekiz takla atacak da... papeli bozduruyor, fiyakayı bozmuyor, atıyor:

- 10 trilyon abi, dokuz buçuk kurtarmaz. Her kuruşun gideceği yer belli...

Haberin Devamı

7 yaşındaki oğlu S. adımlarını bize uydurmak için nefes nefese, soruyor:

- Baba, baba, “kuruş” ne demek?

Sormaz olaydım, ağzımdan kaçtı:

- Ne yapacaksın 10 trilyonla söyle bakalım!

- Abi dur, daha oraya gelmedik. Önce 5 Ocak pazartesi sabahı yaşanacakları anlatayım sana, yani Milli Piyango’dan 10 trilyon kazandıktan sonraki ilk mesai gününün sabahı...

- Oğlum 2 Ocak Cuma torbaya mı girdi. Cuma günü mesai var...

- Gitmiyorum ulan işe! Trilyoner adam... Mahsus gitmiyorum ki, pazartesi sabahı.. bak bak dinle...

- Pazartesi sabahı, şöyle saat on, on buçuk, suratımda iki günlük sakal, altımda pis bir blucin, işe gidiyorum. Arkadaşlar bir afallıyor tabii. Cuma da gelmemişim ya, mazeret bekliyorlar... Doğrudan şefin masasına, karşısına oturup ayaklarımı masasına uzatıyorum, burnuna doğru. Patronun sekreterine sesleniyorum, bağıra bağıra:
 - Necla, Hakan denilen adam geldi mi kızım? (Hakan, patronu...)

Şaşırıyor kızcağız:

- Geldi F. Bey, şu anda misafiri var yanında.

- Söyle o hıyara, bir sıcak çay kapıp gelsin...

Bu minval üzere, Kuruçeşme’den Rumelihisarı’na kadar hiç susmadan uçuyor, boğazını sıkmam gerekiyor, susturmak için...

Patronuyla, patronun sekreteriyle, şefiyle, ev sahibi yaşlı çiftle ve bu arada eğer hâlâ yaşıyorsa herhalde bin yaşına gelmiştir Melissa Mell’le ilgili “fantaaazilerini” anlatmıyorum size, anlatamıyorum.

Haberin Devamı

Rumelihisarı’nda (beni Kanada’dan okuyorsa selam olsun) Ayla’nın (Kılıç) bayıldığı kahvede oturup dumanı üstünde bir salep söylüyoruz, gına en az üç kere gelip gittiği için konuyu kapamaya çalışıyorum.

- Oğlum, sen kaç paralık piyango bileti aldın bu Yılbaşı çekilişine?

- Alamadım be abi, ulan 16 milyon, çok para be...



*


Millî Piyango lafı açılmışken, iki fıkra attırayım:

Fıkra no.1 : 33

Fıkra no.2 : Adam akşam alı al, moru mor gelmiş eve, daha paltosunu çıkarmadan karısına seslenmiş,

- Hanııım, çabuk eşyanı topla, valizini yap! Milli Piyango’dan büyük ikramiye çıktı bana!...

Mutfaktan önce çığlığı duyulmuş kadının, ardından atlamış kocasının kollarına.

Haberin Devamı

- Aşkım benim! Dünya turuna mı çıkıyoruz yoksa?

- Hayır, demiş adam, sen annenin evine gidiyorsun artık!

VE ÖDÜLSÜZ BİLMECE ...

Fıkrayı bilirsiniz değil mi?

Hani arkadaş grubunda hep aynı fıkraları anlattıkları için, her birine bir numara vermişler. Birisi “5” diyormuş, herkes yerlere yatıyormuş. Derken biri “17” demiş, herkes gülmüş, biri katıla katıla gülmüş, boğuluyor adam... “Ne oldu yahu, niye bu kadar güldün?” demişler. “Bu fıkrayı ilk defa duyuyorum da ondan!” demiş...

Bu yukarıdaki “33” öyle bir fıkra işte. Haydi bakalım tahmin edin, benim “33” dediğim bu meşhur Millî Piyango fıkrası hangisidir. Dünya çapında meşhur bir fıkra istiyorum, belki de en meşhuru...?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!