Röportaj: Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2005 00:51
Motosiklet kullanırken kask takmanın önemine dikkat çekmek için bir ay önce başlattığımız ‘Kask Kafalı Avı’ sonuçlandı. Bir ay süresince pek çok kişinin kask kullanmanın önemini konuşması ve birbirini kask kullanımı konusunda uyarması, pek çok motorcunun isteyerek kaskını takmaya ikna olması, kask takmayan motorlu emniyet birimlerinin hemen hemen hepsinin kask kullanmaya başlaması, tüm emniyet birimlerinin kask kullanımı konusunda alarma geçip ceza uygulamaları, aslında kampanyanın en önemli sonuçları.
Kampanya hakkında toplam 1876 elektronik posta aldık. Bunların 1032 tanesi çektikleri fotoğraflarla kampanyaya katılan, 806 tanesi kampanyayı desteklediğini bildiren, 38 tanesi de kampanyayı eleştiren motosiklet sevdalılarından geldi. Kask Kafalı Avının en başarılı avcısı ise çektiği 371 fotoğrafla Çiğdem Gürşen oldu. Aralarında o kadar az bir fark vardı ki dayanamadık ikinci olan Tankut Tavil’i de ödüllendirdik.
En klasik soruyu soralım önce neden motosiklete biniyorsunuz?
ÇG: Motosiklet benim hep uzun yıllardır aklımda olup da ertelediğim bir şeydi. Doğru zaman bu zamanmış. İlk iş ehliyet ve motosiklet eğitimi aldım. Şu an iyi bir başlangıç motoru seçmeye çalışıyorum. Yardım edersen çok sevinirim?
Tabi onu bilahare konuşuruz. Motordan önce kaskın oldu yani?
ÇG: Evet açıkçası motordan önce kask sahibi oldum. Birkaç haftaya kadar da motorumu almış olacağım.
Tankut neden motosikleti tercih etti?
TT: Şimdi açıkçası motosiklet bir hayat biçimi diyecek kadar motorcu değilim henüz. Benim motosiklet sevdam aslında bir takım gereksinimlerden doğdu. Trafikte otomobille ilerleyememek, park sorunu yaşamak, çok benzin yakmak gibi. Bu sıkıntılar beni motosiklete yönlendirdi. Sonra zamanla ciddi bir keyif haline geldi.
Peki Kask Kafalı Avı’na nasıl soyundunuz?
TT: Yazılarınızı her Çarşamba merakla okuyorum. Hatta Salı gecesinden internete girip okuduğum bile oluyor. Okurken hem gülümsüyorum hem de her seferinde yeni bir şeyler öğreniyorum. O hafta Kask Kafalı Avı yazınızı okuduğumda, ‘Tamam’ dedim. ‘Benim de çorbada tuzum olsun.’
ÇG: Açıkçası ben de Tankut gibi her hafta Otoyaşam’ı arka sayfadan okumaya başlayanlardanım. Bunun yanında motosiklet dergilerini ve internetteki motosiklet sitelerini de uzun zamandır takip ediyorum. Kask Kafalılar avını okuduğumda ‘ Tam benlik bir iş bu, ben de deneyeyim bakalım ne kadar kask takmayan var’ demiştim. Açıkçası bu kadar çok kask takmayan motorcu olduğunu hiç ummuyordum. Çektikçe çekesim geldi.
Fotoğrafları nasıl çektiniz? Yani özellikle kask kafalı çekmek için mi çıktınız sokağa yoksa denk geldiğinde mi çektiniz?
ÇG: Ben boş olduğum zamanlarda özellikle çekmek için çıktım.. Ama denk gelip de çektiğim de oldu.
TT: Bizim işlerde bu mevsim biraz durgun geçer. Açıkçası işim konusunda çok yoğun olmadığım bir döneme denk geldiği için rahattım. Başta sabit durup mu çeksem yoksa dolaşarak mı arayıp çeksem bilemedim ama ilk haftadan sonra çok rahat çekmeye başladım.
Çekimlerde etraftan tepki aldınız mı?
TT: Tabi insanlar özellikle bir yerde sabit durup çektiğiniz zaman merak ediyor bu adam ne yapıyor diye. Soranlara gazetede bir araştırma yapılıyor onun için çekiyorum dedim.
ÇG: Bana da çok soran oldu; ‘neden özellikle kasksız motorcuları çekiyosunuz?’ diye. Hepsine uzun uzun kampanyayı anlattım.
Peki ikiniz de çiçeği burnunda motosikletçi sayılırsınız. Sözlü yapıyormuşum gibi olacak ama kask takmak neden önemli sizce?
TT: Sizin bir yazınızda okumuştum ölümlü motosiklet kazalarının yüzde 90’a yakınında sürücüde kask yokmuş. İşte bu kadar önemli, çünkü motosikletin kaportası biziz. Yani sadece kask da değil mont, eldiven, bot gibi aksesuvarları da kullanmak gerek. Umarım Türkiye’de kask ve koruyucu kıyafet kullanımı hızla artar.
ÇG: Ben motosiklet kullanan, kullanacak her kesin eğitim alması ve kendini motosiklet kültürü konusunda bilinçlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. O kültürün içinde çok hayati öneme sahip bilgiler var çünkü. Kask takmak da bunlardan yalnızca biri. Peki ben de Rüzgarın Kızı’na bir şey sormak istiyorum. Okuduğuma göre Amerikanın pek çok eyaletinde kask takma zorunluluğu yokmuş, yani varmış da kaldırılmış. Bu saçma değil mi?
RK; Kaldırılma sebebi Amerika’nın pek çok şeyi abarttığı gibi özgürlük kavramını da abartmasından kaynaklanıyor bence. Kask takmanın gereksizliği değil kullanan kişilerin onu takmak kendi tercihi olmalı düşüncesinden yola çıkmışlar. Kulağa her ne kadar hoş gelse de istatistik sonuçları durumun tam tersini söylüyor. Kask zorunluluğunun kaldırıldığı eyaletlerde, ölümlü motosiklet kazalarının oranında ciddi bir artış oldu. Şu sıralar pek çok eyalet kaskı tekrar zorunlu hale getirmeye çalışıyor.
Kask alırken nelere dikkat etmeliyiz
Öncelikle doğru kask bedenini bulmak çok önemli. Tüm markaların bedenleri birbiri ile aynı değil. Yani X marka kaskta S beden kullanıyorsanız, Y markasının S bedeni de size uyacak demek değil bu. Bu sebeple kask alırken mutlaka deneyin.
Kaskı kafanıza taktığınızda özellikle yanaklarınıza biraz baskı yapmalı. Gözlerinizi kıstıracak kadar değil tabi. Bu durum kaskı ilk taktığınızda sizi hafif rahatsız etse de bir süre kullandıktan sonra kaskın iç yastıklarının bir miktar bollaşacağını unutmayın.
Kaskı kafanıza takıp, bağladıktan sonra iki elinizle kaskı sabit tutup kafanızı içinde sağa sola çevirmeye çalışın. Kafanız içinde rahatlıkla hareket ediyorsa hemen o kaskı çıkarıp bir küçüğünü deneyin. Eğer kafanızı sağa sola döndürürken kask da kafanızla dönmek istiyorsa; ‘budur!’ diyebilirsiniz.
Kaskın havalandırma sistemi de önemli bir husus. Isı farklarından kaynaklanan buhulanma ve sıcaklarda alev alev yanmamak için kaskın sıkı bir havalandırma sistemine sahip olmasında fayda var. Ancak hava giriş sistemi dışında arkasında hava tahliye kanallarının olmasına da dikkat edin ve kullanırken hava girişleri açıksa mutlaka tahliyeleri de açık tutun.
Kask dediğimiz şey kafayı boyna kadar korumakla görevlidir. Bu sebeple çene koruması olmayan beyin koruyucularına biz Otoyaşam olarak kask demiyoruz. Çenesi olmayan bir beynin de çok işe yarayacağını düşünmüyoruz. Bu sebeple mutlak suretle çene korumasına da sahip kaskları tercih edin. ‘Benim motorum küçük motor, scooterda da kapalı kask mı kullanılırmış?’ demeyin.
Kaskın hafifliği de kullanım konforu için önemli bir artı. Tüm bunların dışında renk, desen konusunda keyfinizi konuşturabilirsiniz.
Çiğdem Gürşen
1967 Hamburg doğumlu. Bekar.
İthal cam getiren bir şirkettin ortağı. ‘Motosiklet uzun zamandır kafamda olan ama vakit, nakit ve cesareti aynı anda bir araya getiremediğim için ertelediğim bir hayaldi’ diyen Çiğdem bu hayali daha fazla ertelemekten vazgeçip, hemen A2 ehliyet ve Süleyman Memnun’dan motosiklet eğitimi almış. Şimdi ise huyu huyuna suyu suyuna uygun 125cc.lik bir enduro almak istiyor...
Motosiklet kullanımında, önce emniyet kurallarına ve kaidelerine uyulması ve mutlak suretle eğitim alınıp bilinçli motorcu olunması gerektiğine inanıyor.
Tankut Tavil
1960 İstanbul doğumlu.
Yüksek mimar; serbest çalışıyor.
14 yıllık evli; eşi de mimar (Aslı), İTÜ’ de öğretim görevlisi.
Çocuğu yok, bir tane kedileri var.
Motor sevdası bir yılını yeni doldurmuş. Hala başlangıç olarak seçtiği Honda Beat scootera biniyor. ‘Bu yaz daha büyük bir motora geçiş yapmak istiyordum, ancak bazı başka gereksinimler öne geçince bunu seneye ertelemek zorunda kaldım. Benim motora heveslendirdiğim arkadaşlarımın hepsi küçük motorla başlayıp büyük motora geçtiler, ben şimdilik kaldım.’
Otomobiller motosikletleri fark etmeli
Trafikte motosikletle yaşadığınız en büyük sıkıntı ne?
TT: Benim en büyük sıkıntım otomobil kullanıcılarının motosikletlere olan duyarsızlığı. Bizi araçtan saymıyorlar. Normal trafiğin hızında şeritte gidersen arkandan selektör yapıp önündeki otomobille arasından sizi çıkarmak istiyorlar. Durgun trafikte iki şerit arasından gitmeye çalıştığında şeridin sağına soluna taşıp yol vermiyorlar. Herhangi bir kavşakta denk geldiğinde kesinlikle seni umursamıyorlar. Oysa pek çok Avrupa ülkesinde motosiklet birinci öncelikli, yani geçiş hakkına sahip araç.
Motorlu kuryeler tehlike saçıyor
ÇG: Ben trafikte kuryelerden ve paket servisi yapan motosikletli arkadaşlardan son derece rahatsız oluyorum. Kask takmadıkları gibi sürüşleri ile kendilerini de trafiği de son derece tehlikeye sokuyorlar. Ayrıca onlar yüzünden tüm motorcular aynı kefeye konuyor. Motorcu imajını da fark etmeden zedeliyorlar.
Mototaş şirketi sahibi Hakkı Aytuğ, Tankut Tavil ve Çİğdemm Gürsen’in kask ölçülerini aldı.