007 Keremcem

Güncelleme Tarihi:

007 Keremcem
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2008 01:00

Keremcem’in en sevdiği kahramanlardan biri James Bond!

Onun "Quantum of Solace" filminden çok etkilendiğini ve en büyük hayalinin beyazperdede böyle bir karakteri canlandırmak olduğunu duyunca, Hey Girl dergisi yakışıklı popçuyu Bond yapıverdi. İşte karşınızda 007 Cem’es Bond!

Son dizin “Elif” bitmeden iki bölüm önce diziden ayrıldın. Neden?

Önce ayrılmak benim kişisel kararımdı. Her şey gibi dizilerin de ömürleri oluyor. Bu son, bazı dizilere erken, bazılarına geç geliyor. Bir dizi ancak 10 üzerinden 7 alabilirse devam ediyor.

 Sence “Elif”teki eksiklik neydi?

- Yolunda gitmeyen şeyler vardı ki ömrünü tamamladı diyelim.

 Üzüldün mü peki?

- Ben oturduğum koltuktan iki saat sonra kalktığımda bile üzülürüm! Ayrılmayı, bırakmayı, değişikliği pek sevmem. Her zaman gittiğim restorana gider, her zaman oturduğum koltuğa oturur, her zaman yediğim yemeği yerim. Gitmek, en son seçenektir benim için.

 Müziğe geçelim... Albümün bu ay çıkıyor galiba!

- Şarkıların 8-9 tanesini kaydettik. Toplam 12-13 şarkı olacak. Çoğu yeni şarkılar. “Karaağaç” adında eski bir şarkı var. “İki Yabancı” dizisinde söylediğim bir türkü vardı, onu da koyduk. Çünkü başka hiçbir yerde yayınlanmamıştı. Diğer şarkıların hepsi yeni.

 Hareketli şarkılar da var mı?

007 Keremcem
- Var, ama yine romantizm içindeki bir hareket bu. Dans şarkıları beklemesinler benden. Olabilecek en hareketli şarkım “Aşk Bitti” kadar olur. Sonbahar albümü bu, biraz hüzün var.

Gelelim James Bond’a... Sana “Bir beyazperde karakteri seç” dedik, James Bond’u seçtin. Onunla ilgili sevdiğin şeyler neler?

- Galasında seyrettim yeni filmi. Gittikçe daha güzel çekiyorlar, ama Bond biraz sertleşti sanki. Ondan biraz rahatsızım. Eski Bond’lar daha espriliydi. İnsanlar filmde ölmezdi. Şimdi herkes ölüyor. Bond devamlı adam öldürüyor. Aksiyonlar güzel çekilmiş tabii. Daniel Craig, çok güzel oynuyor, kızımız da çok hoş. Fakat bu kadar sert olmasa daha iyi olurdu. Çok az gülüyor. Çok sağlam, vücut süper, ama biraz fazla sert kaçıyor bence. Tüm bunlara rağmen ben her daim Bond hayranı oldum.

 En sevdiğin James Bond oyuncusu hangisi?

- Sean Connery tabii ki! Hemen ardından da Pierce Brosnan geliyor. Pierce’ın sonraki filmleri de çok iyiydi. Örneğin “Panama Terzisi” süper bir film bence.

 James Bond biraz da çapkın sanki...

- Hep öyleydi.

Senin Bond kızın kim olsun isterdin? Türkiye’den seç ama...

- Söyleyeyim de başıma bela olsun! Ama şimdiki Bond kızıyla seve seve Bond olabilirdim. 

“Quantum of Solace” filminde oynasan, bir sürü ders alman gerekirdi, değil mi?

- Seve seve her türlü dersi alırdım! Çok çalışırdım. Çünkü Türkiye’de az olan bir şey bu. Hollywood’da herkes işini çok iyi yapıyor. Çay yapan, çayı çok iyi yapıyor. Dövüş sanatları dersi veren adam, bir tek o işi yapıyor. Biz burada sette bir koltuk kalkacaksa, ona yardım etmeye çalışıyoruz. O adam sadece kendi uzmanlık alanını, seni eğitmeyi düşünüyor. O yüzden çok iyi eğitim veriyor. Onların özelleşmiş çalışmalarına çok özeniyorum. Bir başrol oyuncusunun kalkıp bir yerden bir yere bir şey taşımaya yardım etmesi garip. Bunlar aceleden ve yorgunluktan kaynaklanıyor. Eğer bir boksörü oynayacaksan, aylar öncesinden bir boksörle çalışmalısın. Burada senaryoyu sete gitmeden bir gün önce alabiliyoruz! Ben hayatımda kavga etmemiş bir adamım, ama bu senaryo konusunda defalarca tartıştım.

Senin de aksiyon sahnelerin olmuştur dizilerde. Kimle çalışıyorsun?

- Bodyguard’ım ve arkadaşım Doğan’la çalışıyoruz. Nereye vurunca, hangi taraf morarır diye o bize anlatıyor.

 Bond’un teknolojiyle arası çok iyi, senin nasıl?

- Cep telefonuna alıştım, ama en basit haline. Sadece birileriyle konuşma fonksiyonunu kullanıyorum. Emin olun, teknolojik aletlerin ne özelliği olursa olsun, ben yine en basit halini kullanır, diğer özelliklerini de unuturum. Şu an kullandığım telefonun bile neler yaptığını hiç bilmiyorum.

 İnternetle aran nasıl?

- Sadece üç ya da dört tane siteye giriyorum. Bunlardan biri de benim internet sitem zaten... Bir de mail’lerime bakıyorum.

 Facebook’ta var mısın?

Yokum. Sevmiyorum.

 Kita’dan bahsedelim birazcık da...

- Kita, animasyon bir karakter. Şeker bir kız, bir internet sitesi var. www.kitanindunyasi.com adresine girip kızlar bu karakteri tanıyabilirler. Onunla düet yapıyorum. Çok güzel bir sesi, kırmızı saçları var. Klibi çektik, çok da güzel oldu. Şarkının sözlerini ben yazdım, beraber söylüyoruz.

 Sen bu tarz şeyleri seviyorsun...

- Seviyorum, çünkü bir şarkıyı paylaşmak güzel bir şey.

Bu şarkı albümde de olacak mı?

- Adı “Hayallerin Peşinde” ve albümde de olacak.

Önümüz yılbaşı...

- Evet, doğum günüm de geliyor.

Ne zamandı?

/images/100/0x0/55eab311f018fbb8f8911859
- 28 Aralık.

Hediye alıp vermeyi sever misin?

- Hediye vermeyi severim, ama bana hediye alınmasını istemem. Hoş, çoğu zaman unutuyorum hediye almayı da. Çünkü özel günler benim için o kadar da özel değil! Doğum günümün de bir önemi yok.

 Yılbaşında ne yapacaksın?

- Galiba çalışacağım.

Yeni yıla girerken sahnede hangi şarkıyı söylemek isterdin?

Hiç düşünmemiştim bunu, ama yeni şarkılarımdan birini söylemek isterdim. Belki söylerim de...

- Süpermen mi, Örümcek Adam mı?

Süpermen. Çünkü bir şeye gereksinmeden uçuyor.

Voltran mı, Transformers mı?

Voltran. Çünkü benim çocukluğumda o vardı. Voltran’ı oluşturan beş kişiden biri olmayı isterdim.

 Jean mi, kumaş pantolon mu?

Jean’le daha rahatım.

-  Boxer mı, slip mi?

Boxer tabii ki!

Angelina Jolie mi, Penelope Cruz mu?

Penelope. Çünkü Angelina’yı sevmiyorum. Ama “Penelope mi yoksa Charlize Theron mu?” diye sorsaydın, Charlize derdim.

Christina Aguilera mı, Britney Spears mı?

Britney...

Sarışın mı, esmer mi?

Buna cevap vermiyorum!

Pilates mi, yoga mı?

Pilates.

Basketbol mu, futbol mu?

Basketbol.

Aksiyon mu, dram mı?

Dram.

Adam Fawer mı, Dan Brown mı?

Dan Brown.

Süt mü, meyve suyu mu?

Süt.

Makarna mı, pilav mı?

Pilav.

Et mi, tavuk mu, balık mı?

Balık.

 “Özel Bir Kadın” mı, “Aşk Her Yerde” mi?

Aşk Her Yerde.

“Yüzüklerin Efendisi” mi, Harry Potter mı?

İkisi de değil.

Süheyl mi, Behzat mı?

İkisi de!

Aşk mı, para mı?

Sence?

Gitmek mi zor, kalmak mı?

Gitmek.

Atina mı, Roma mı?

Roma.

Var mısın, yok musun?

Yokum!

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!