Kan şekeriniz düşük mü

Yemeklerden sonra üzerinize dayanılmaz bir uyku isteği geliyor. İç çekilmesi, bitkinlik, enerjisizlik veya tükenme duygusu da hissediyorsunuz. Üstüne üstlük böyle anlarda alıngan, öfkeli biri oluyor ve çevrenizi kırıyorsunuz. Doktorunuza başvurmakta büyük yarar var.

Bütün bundar "hipoglisemi"den kaynaklanabilir ve hipoglisemi, önemli sağlık sorunlarına işaret edebilir.

YEMEKLERDEN sonra yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle yorgun düşen hastamın anlattıkları üzücüydü: "Özellikle şeker ve unlu yiyeceklerden yana zengin bir yemekten 2-3 saat kadar sonra başlayan terleme, çarpıntı, sinirlilik, el titremeleri, aşırı acıkma duygusu ile birlikte bulantı hissi" canından bezdirmişti.

DAYANILMAZ UYKU İSTEĞİ

Bu yakınmalarına çoğu kez "yemeklerden sonra gelen dayanılmaz bir uyku isteği" de ekleniyordu. İşyerinde katılmak zorunda olduğu sabah ve ikindi toplantılarında sorunu daha da büyüyordu: Toplantı başladıktan kısa bir süre sonra dikkati dağılıyor, konuşulanları anlamakta zorlanıyordu. Neredeyse her toplantıda tekrarlayan bu sorunlara çoğu kez baygınlık, iç çekilmesi, bitkinlik, enerjisizlik veya tükenme duygusu da ekleniyordu.

Öğün atladığı, bir şeyler yemeyi unuttuğu zaman birdenbire bastıran açlık hissi nedeniyle önüne ne gelirse silip süpürüyordu.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi böyle zamanlarda "daha alıngan, öfkeli ve çabuk reaksiyon veren biri oluyor, kendini de çevresini de üzüyordu." Doktoru bu belirtilerin hipoglisemiden kaynaklanabileceğini söyleyince çok şaşırmıştı. Hipoglisemi sözcüğünü ilk kez duyuyordu.

HİPOGLİSEMİ NEDİR

Sıradan günlük işlerinizi yapmanız, bedensel ve ruhsal enerjinizi koruyup, aktivitenizi gün boyu sürdürebilmenizde kan şekeriniz önemli bir rol oynar. Şeker ve ensülin metabolizmasının ortak çalışması ile oluşan ve yiyeceklerinizin kalori değeri, tipi, sizin aktivite düzeyinizle belirlenen kan şekeri seviyeniz, kritik hudutların altına inecek olursa işiniz zorlaşır. Özellikle beyniniz, temel enerji kaynağı glükoz yeteri kadar bulunmadığı zaman sorun çıkarır. Kan şekeri düşmelerinde ortaya çıkan ruhsal değişimler, yorgunluk, halsizlik ve bitkinlikler, odaklanma ve öğrenme güçlüklerinin ardında beyninizin yakıt ihtiyacını yeterince karşılayamaması vardır.

Hipoglisemi sık görülen bir sağlık sorunudur ama çoğu kez gözden kaçar. Ruhsal sorunları olan bazı hastaların anlaşılamayan problemlerinin altında, kronik yorgunluk çekenlerin problemlerinin arkasında bile bazen hipoglisemi vardır. Hipoglisemi tanısı bazen de abartılır.

Hipoglisemi görünürde kolay ama aslında güç konulabilen bir teşhistir. İyi bir sorgulama, fiziksel muayene ve detaylı laboratuvar incelemeleri gerektirir. Bunun nedeni yukarıdaki sorunların özellikle orta yaş ve sonrasını yaşayan kadınlarda çok sık görülmesi ve her zaman hipoglisemi ile ilişkili olmamasıdır. Ruhsal veya bedensel problemlerin çoğu benzer belirtiler oluşturabilir. Bu nedenle hipoglisemi tanısını koymak her zaman kolay değildir.

HASTALIK DEĞİL BELİRTİ

Hipogliseminin mevcudiyeti şeker-ensülin dengesinde ciddi bir bozukluğa işaret eder. Ensülin kan şekeri düzeyini belirleyen başlıca hormondur, ama dokuların, organların şeker ihtiyaçlarını karşılayan sistemin başka oyuncuları da vardır. Böbreküstü bezinin salgıladığı hormonlar, tiroid bezinin ürettiği hormonlar, büyüme hormonu ve daha pek çok faktör kan şekerinin düzenlenmesinde görev alır. İşte bu nedenle hipoglisemi bir "hastalık" değil, bir "belirti"dir. Bu belirtinin birçok sağlık sorununda ortaya çıkabileceği bilinir. Tiroid bezi hastalıkları, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri, böbreküstü bezi hastalıkları ve daha pek çok bedensel problemin hipoglisemiye yol açabileceğini hatırlatalım.

NOT ALIN

Ne yapılabilir

Alınacak önlemler planlanırken hipogliseminin düzeyi dikkate alınmalıdır. Hipoglisemi sorunu olan birinin ana öğünleri atlamaması ve ara öğünlerden mutlaka yararlanması gereklidir. Hafif hipoglisemilerde vakit geçirmeden yenilmesi gereken öğünün yenmesi veya bir çay bardağı kadar meyve suyu, limonata gibi şekerli bir içeceğin tüketilmesi yeterlidir. Eğer hipoglisemi belirtileri daha şiddetliyse 1-2 tatlı kaşığı toz şeker veya 4-5 adet kesme şeker yenebilir ya da 1 su bardağı kadar meyve suyu, limonata, süt içilebilir. Bu önlemlere rağmen durumu düzelmeyenlerin tıbbi yardım alması gerekmektedir.

Uzmanlar hipogliseminin başta şeker hastalığı olmak üzere önemli ya da önemsiz pek çok sağlık sorununun bir işareti olabileceğini söylüyor. Ayrıca bu sorunun her zaman çok ciddi bir sağlık problemini göstermediğini de belirtiyorlar. Hipogliseminin hayat kalitesini olumsuz etkileyen ama kolay yönetilebilen bir sorun olduğunu unutmamakta fayda var.

HİPOGLİSEMİNİN BELİRTİLERİ NELER

Hafif hipoglisemiler: Açlık, huzursuzluk, terleme, solukluk, çarpıntı, titreme, dudaklar ve dilde karıncalanma.

Ciddi hipoglisemiler: Uyuşukluk, uyku eğilimi, bulanık görme, karın ve baş ağrısı, sinirlilik, öğrenme ve odaklanma zorlukları, solukluk, şiddetli terleme, bilinç bulanıklığı.

ŞEKER YÜKLEME TESTİ RİSKLİ Mİ?

Hipoglisemi belirtisinin değerlendirilmesi ciddi bir genetik sorgulama ve detaylı bir fiziksel muayene gerektirir. Kesin teşhis için şeker yükleme testi olarak tanınan laboratuvar incelemesinden yararlanılır. Bu testin son sözcüğü olan "yükleme", bazı hastalarda kuşku ya da korkuya yol açmaktadır. Hastaların çoğu bu test ile vücuduna fazla miktarda şeker yüklendiği ve bundan zarar göreceği korkusuna kapılır. "Benim daha önce şeker hastalığım yoktu, şeker yükleme testinden sonra ben şeker hastası oldum" diye düşünenler bile vardır. Hemen belirtelim! Şeker yükleme testinde tüketmeniz istenen şeker miktarı sandığınızdan çok daha azdır. Sıradan bir kahvaltı veya öğle yemeğinde bu testin uygulamasında yediğiniz 75 gram şekerin çok daha fazlasını tüketirsiniz. Eğer doktorunuz kesin teşhis için bu testin yapılması gerektiği kanısındaysa, testi korkmadan yaptırabilirsiniz. Bu testin tek sorunu biraz uzun sürmesi ve tekrar tekrar kan örneği almayı gerektirmesidir.

AKLINIZDA OLSUN

Egzersizden korkmayın

Hipoglisemi sorunu olanlar yoğun ve zamansız egzersizin hipoglisemi ataklarını sıklaştırdığını bilirler, egzersiz yapmaktan bu nedenle çekinirler. Eğer hipoglisemi sorunu olan biriyseniz, egzersiz yapmaktan korkmamalısınız. Besin alımınızı ve egzersiz yoğunluğunuzu dengeleyebilirseniz, egzersiz için doğru zamanlar seçebilirseniz, ensülin kullanan bir diyabetli olsanız bile egzersiz yapabilirsiniz. Size en uygun egzersiz planının doktorunuz ve egzersiz uzmanının iş birliği ile oluşabileceğini bilmelisiniz. Yemeklerden hemen sonra ya da hemen önce, uzun süreli açlığı takiben yapılacak egzersizlerin sağlığınıza zararlı olacağından kuşku duymamalısınız.
Yazarın Tüm Yazıları