Güncelleme Tarihi:
Sinemanın yaşayan efsanelerinden, metod oyunculuğunun üstadlarından, hangi karaktere bürünse karizmasıyla ışıldayan, usta yönetmenlerin favorisi, centilmen ve bilge oyuncu Harvey Keitel, Antalya’da! Büyük oyuncu, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin kapanış gecesindeYaşam Boyu Başarı Ödülü’nü kabul edecek.
Türkiye’nin en köklü film festivali, bir haftalık şölenin ardından 23 Ekim akşamı sinemaseverlere unutulmaz bir geceyle veda etmeye hazırlanıyor. Açılış töreninde olduğu gibi kapanış gecesi de dünyanın sinema yıldızlarına ev sahipliği yapacak. Onlardan biri de “Taksi Şoförü”, ““Ucuz Roman”, “Piyano”, “Ulis’in Bakışı” ve daha pek çok filmdeki unutulmaz performansıyla sinema tarihinde ve seyircilerin gönlünde silinmez bir yer edinen usta oyuncu Harvey Keitel.
Stella Adler ve Lee Strasberg ile oyunculuk çalışan Keitel, bu dönemde usta yönetmen Martin Scorsese’nin, 1967 tarihli ilk filmi “Who's That Knocking at My Door”da, JR rolü için seçildi. Keitel ile Scorsese’nin bu filmle başlayan işbirliği, sonraki yıllarda da devam etti. 1973 tarihli “Mean Streets”te muziplikle ağırbaşlılık, dolu dizgin yaşama ile nefsine hakim olma halleri arasında gidip gelen bir karakterin içini başarıyla dolduran Keitel, ertesi yıl “Alice Doesn’t Live Here Anymore” ile yine Scorsese’nin objektifindeydi. Asıl efsane ise 1976’da geldi; Altın Palmiye ödüllü “Taksi Şoförü” (Taxi Driver). Bir sinema kültüne dönüşen filmde Harvey Keitel, Robert de Niro ve Jodie Foster’le çalıştı.
Bir yıl sonra ise Scorsese kadar sık çalışacak olmasalar da, Keitel’ı, gözde oyuncular listesine yazdıracak olan bir başka usta yönetmenle, Ridley Scott ile kesişti yolları. İkilinin işbirliğinin ilk örneği, “Düellocular” (The Duellists) oldu. Napolyon Fransa’sında yıllar boyu süren düellonun taraflarından birini Harvey Keitel, diğerini ise David Carradine’ın kardeşi Keith Carradine canlandırıyordu.
1980 tarihli “Ölümü Beklerken” (La Mort En Direct) filminde, bir başka usta yönetmen, Bertrand Tavernier ile çalıştı. Bu yıl festivalde Anısına bölümünde yad ettiğimiz Ettore Scola’nın, 1982 tarihli “Varennes Geceleri” (That Night in Varennes) adlı tarihî dramında Marcello Mastrioanni ile rol alan Keitel, 1988’de bir kez daha Scorsese’nin setindeydi. Nikos Kazancakis’in romanından uyarlanan ve bütün dünyada övgülerin yanı sıra büyük tepkilere de yol açan “The Last Tempatation of Christ”te sadık havari Judas’ı canlandırıyordu. 1991’de bir başka Keitel ve Scott ortaklığı olan Oscarlı “Thelma & Louise” filminde rol alan Keitel, 90’lar boyunca ise Quentin Tarantino’nun vazgeçilmez isimlerinden oldu: “Rezervuar Köpekleri” (Reservoir Dogs), “Ucuz Roman” (Pulp Fiction), “Günbatımından Şafağa” (From Dusk Till Down – 1996) filmlerinde rol aldı.
Bu dönem aynı zamanda belki de Keitel’ın, çeşitlilik ve ödüller açısından da en bereketli dönemi oldu. 1991 tarihli Oscarlı biyografi “Bugsy”deki rolüyle Oscar’a aday gösterilen oyuncu, 1995 yapımı “Smoke” filmindeki performansıyla Berlin’de Jüri Özel Ödülü kazandı. Amerikan sinemasının önde gelen isimleriyle çalıştıktan sonra Avrupalı saygın yönetmenlerin filmlerinde de yeteneğini sergileyen Keitel; Oscar’lı yönetmen Jane Campion’ın, Altın Palmiye kazanan filmi “Piyano” (The Piano- 1993), usta Yunan sinemacı Theo Angelopoulos’un unutulmaz “Ulis’in Bakışı” (Ulysses' Gaze - 1995) ve Macar sinemasının usta yönetmeni Istvan Szabo’nun “Taraf Tutmak” (Taking Sides – 2001) filmlerinde sinemaseverleri tekrar tekrar kendine hayran bıraktı.
Son yıllarda yine Oscarlı Wes Anderson’ın yönettiği “Büyük Budapeşte Oteli” (Grand Budapest Hotel- 2014) ve Paolo Sorrentino imzalı “Gençlik” (Youth – 2015) gibi başarılı projelerde adından söz ettiren Keitel’ın, vizyona çıkmak için hazırlanan altı projesi var. Gelmiş geçmiş en iyi metot oyuncuları arasında gösterilen Keitel, halen Al Pacino ve Ellen Burstyn ile birlikte Actors Studio’nun eş başkanlığını yürütüyor.