Güncelleme Tarihi:
Kilis'te rastlantı sonucu başladığı bilek güreşinde, 6 yılda 3 dünya, 5 Avrupa ve birçok Türkiye şampiyonlukları elde eden genç sporcu Gülistan Korkmaz, başarılarına her geçen gün bir yenisini eklemenin gururunu yaşıyor.
Bursa'da Uludağ Üniversitesi (UÜ) Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi olan Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son olarak 7 Eylül'de Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası'nda genç bayanlar 50 kiloda birinci olduğunu ve kariyerinde 3. dünya şampiyonluğunu elde ettiğini belirtti.
Kilis'te 1997 yılında dünyaya geldiğini, babasının işçi emeklisi, annesinin de ev hanımı olduğunu anlatan Gülistan Korkmaz, bilek güreşiyle de ilginç bir tanışma hikayesinin bulunduğunu ifade etti.
Korkmaz, Kilis'te 2011 yılında lisede okurken derslerine katkısı olsun diye Kültür Evi'nde matematik kursuna gittiğini anlatarak, "Daha sonra oranın müdürünün bilek güreşi antrenörü olduğunu öğrendim. Sporcuları gelip gitmeye başlamıştı bulunduğumuz yere." dedi.
Bir süre sonra merkeze bilek güreşi masalarının getirildiğini aktaran Gülistan Korkmaz, "Sporcular antrenman yapıyorlardı. Benim ilgimi çekti. Onların da dikkatini çekmiş olacak ki beni yanlarına çağırdılar. 'Sen de bizim aramıza katıl' dediler. Ben de hevesle onların bu teklifi üzerine çok düşünmedim ve aralarına katıldım. Daha sonra 'Senin kolun çok iyi' dediler ve durumu hocaya anlattılar. Hoca da koluma baktı ve 'Senden olur' deyince heveslendim ve bilek güreşine başladım." diye konuştu.
Bilek güreşine başladığı ilk yıl katıldığı Türkiye Şampiyonası'nda birincilik elde ettiğinin altını çizen Korkmaz, "Sonraki yıllarda Avrupa ve dünya şampiyonalarına gittim. Avrupa ve dünya şampiyonu oldum. Bugüne kadar 3 dünya, 5 Avrupa ve sayısız Türkiye şampiyonluklarım oldu." ifadelerini kullandı.
Korkmaz, bilek güreşine ilk başladığı gün gelecekte iyi bir sporcu olmayı kendisine hedef olarak belirlediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu spora başladığım ilk gün başarabileceğime inandım. 'Dünya şampiyonu olacağım' diye bir hedefim yoktu. İyi bir sporcu olmayı istiyor ve bunun için elimden geleni yapıyordum. İnandım, çalıştım ve başardım. Kürsüdeyken Türk bayrağını dalgalandırıyorum, İstiklal Marşı'nı okutuyorum, insanlar başarıma imrenerek bakıyor. Bu da beni mutlu ediyor. Bir şeyleri başarmak, zirvede olmak güzel bir olay. Bir şeyi yapıyorsak en iyi şekilde yapmalıyız. Çünkü emek veriyorsun, mücadele ediyorsun ve sonunda başarıyorsun. Başarıyı sahiplenmek gerekiyor." - AA