Güncelleme Tarihi:
Öncelikle sizi tanıyarak başlamak istiyoruz. Tolga Şanlı kimdir? Kendinizden ve müzik eğitiminizden biraz bahseder misiniz?
1995 yılında İstanbul'da doğdum. Bas gitarist olan babam Zafer Şanlı'nın yönlendirmesiyle erken yaşta gitar eğitimine başladım. Güzel Sanatlar Lisesi'nde eğitim aldığım sırada 2011 yılında Vodafone Liseler Arası Müzik yarışmasında "En İyi Orkestra" ve "En İyi Enstrumanist" dalında ödüller aldım. 2012 yılında Berklee College of Music "5 Week Summer Program" için aldığım bursla 1,5 ay orada bulundum. Burada dünyaca ünlü trompetçi Tiger Okoshi önderliğinde kurulan All-Star grubuna seçilerek, Berklee Performance Center'da konser verdim.
Müzisyen bir babanın çocuğusunuz ama her zaman armut dibine düşmüyor. Sizin müziğe olan ilginiz nasıl başladı?
Ailemin yönlendirmesiyle tüm hayatım boyunca müzikle iç içe oldum tabii ki ama ilk başlarda müzisyen olmak gibi bir düşüncem yoktu aslında. Babamda beni buna hiçbir zaman zorlamadı ve bence bu gerçekten önemli bir durum. Sonuçta her insan babasının mesleğini seçmek zorunda değil ve kendi içerisinde bambaşka iş alanlarına ve sanat türlerine yeteneği bulunabilir.
13-14 yaşlarımda babamın arkadaşlarından (Volkan Şanda)'nın hediye ettiği elektro gitar babamın odasında duvarda asılı olarak duruyordu. Babamın da evde dinlediği Whitesnake - Deep Purple gibi gruplardan etkilenince de onu çalmaya karar verdim. Zaten klasik gitar çalıyordum o sıralarda ama elektro gitar bambaşka bir dünya oldu benim için ve o zaman müziğe bağım çok daha kuvvetlendi, sonrasında müzisyenliğe adım atmaya karar verdim. Tabii ki bu süreçte evde bir müzisyenin olması büyük avantaj... :)
İlk albüm ilk heyecan. Albüm yapmak fikri nasıl oluştu? Bu albümde kimlerden destek aldınız? Kimlerle çalıştınız?
Henüz 23 yaşımdayım ama gerçekten birçok kişiyle ve yerde çalışma fırsatı buldum. Ama aklımda olan tek şey her zaman kendi fikirlerimi, bestelerimi çalmak oldu ve ''Manzinga'' bunun ilk adımı. En başta babamın katkıları tabii ki çok büyük albüme. Davulları çalan Cengiz Tural en başından itibaren sonsuz destek oldu. Doğduğum günden beri tanıdığım ve beni her zaman sonsuz destekleyen, Tuşlu çalgıları çalan ve parçaların düzenlemelerine büyük katkı sağlayan Nevzat Yılmaz, mix-mastering ve albümün yapımcılığını üstlenip albümün kalbi olan Arıkan Sırakaya, Golden Rose isimli parçada trompette Tolga Bilgin ve vokalde Özgür Kurum... Hepsinin katkıları çok büyük oldu, çok teşekkür ediyorum onlara.
Sizi bir de What Da Funk grubundan tanıyoruz. Grup bu yaz festivallerde de yer alıyor. Biraz gruptan ve yaptığınız müzikten bahseder misiniz?
Funk, soul ve caz etkileşimli bir grup What Da Funk dinleyenlerin bildiği üzere. Hem yabancı parçalardan oluşan repertuarımızdan hem de WDF1 isimli albümümüzden parçalar çalıyoruz. Performans yapmayı gerçekten çok seven bir grup olduğumuz için festivaller çok keyifli geçiyor.
Müzik kariyerinizde bundan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz? Önümüzdeki zamanlarda sizi dinlemek isteyen okuyucularımıza söyleyebileceğiniz bir konser programınız var mı?
Ekim ayı itibariyle kendi projemin performanslarına başlıyorum. Bu süre içinde bir yanda da kaydetmediğim parçaları olgunlaştırarak 2019 yılı içerisinde bir albüm daha çıkartmayı planlıyorum.
Aynı soruyu bir de What Da Funk grubu için soralım. Grup hangi festivallerde yer alacak?
Milyon Yapım'ın düzenlediği birçok festivalde sahne alıyoruz. Önümüzde Kuşadası, Dalaman ve Mersin'de ki festivaller var.
Son olarak, çok genç yaşta iyi müzisyenlerle çalışma fırsatı yakaladınız ve bir albüm ile müzik kariyerinizi taçlandırdınız. Sizin gibi müzikle ilgili kariyer yapmak isteyen üniversiteli arkadaşlarımıza önerileriniz neler olur?
Öncelikle her zaman hayallerinin peşinden gitmelerini söyleyebilirim. Çoğu zaman içine düşülen ümitsizliklerden daha fazla çalışarak sıyrılmaya çalışıp, hedefleri doğrultusunda adımlar atmalılar. İnternet ve sosyal medyayı da güzel ve verimli kullanmak, günümüz şartlarında kariyerleri açısından çok yardımcı olacaktır eminim.
Teşekkürler.
Röportaj: Tuğba Badal