Güncelleme Tarihi:
Merhaba, siz kimin eski sevgilisisiniz?
Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim, kelin ilacı olsa kendi başına sürermişe kadar geldim.
Bu aşkı kim icat etti? Sevgililik durumu da sistemin bizlere dayatması mı? Hadi sevdik, sevdalandık da ayrılık fikri ilk kimden çıktı?
İLK AŞKA MASUM OLAN ATILSIN
Ahım şahım bir müessese değildir eski sevgililik. Ayrıldıktan sonra sevgili bulan da bulmayan da eski sevgilinin tüm gazabını çeker. Bir nevi ahım şurada dursun, fırsat buldukça ağlatırım durumu. Keşke biz de sokak kedileri gibi yalnız yaşamayı becerebilseydik. Böyle oradan oraya umarsızca yürüyüp, senenin on iki ayından kendimize mart gibi güzel bir ayı seçip, ne varsa aşka dair yaşayıp, kalan on bir ayda da sen sağ ben selamet, şeklinde; kafa rahat takılsaydık daha iyi olmaz mıydı? Sahi, olmaz mıydı? Tek başınalığı ilk kim beceremediyse artık, ilk aşka da o atıldı.
HERKES BİRBİRİNİN ESKİ SEVGİLİSİ
Her aşkın bıraktığı anılar silsilesi, olası bir hafıza kaybına uğramazsak kalır hayatlarımızda. Peki ya siz? Siz kimin eski sevgilisisiniz? Hepimiz birilerinin hayatında eski sevgiliyiz. Fakat adı üstünde eskiyi biz eskide bıraksak da yeni sevgilinin gözünde hiç eskimez. Eski sevgilinin bir sebepten ortaya çıkmasıyla başlayan, “anlat dinliyorum” halleri güzelim aşkların en güzel günlerini ziyan eder. Evin bir yerinde unutulan eski bir fotoğrafla, bir atılmamış kazakla gündeme oturur. Ne yapacağız peki? İnkar en güzeli aslında. Evet, evet ya, inkar edin gitsin. Kuzenimin o deyin. Atın tutun ama asla itiraf etmeyin. Eski sevgiliye dair itiraf edeceğiniz her şey aleyhinize delil olarak kullanılacaktır. Ah, Ah Min-el Aşk! Sevgilisi olmayan var da, eski sevgilisi olmayan yok şu hayatta.
MERHABA ESKİ SEVGİLİ, BEN GELDİM
Geçenlerde bir habere denk geldim. 96 yaşındaki eski sevgilisini bulan 99 yaşındaki adam 77 yıllık evliliğini bitirmiş. 77 yıl sonra bir şekilde denk gelmişler, nasıl ya? Her zaman saatli bomba gibi yanı başımızda duran eski sevgili ne yazık ki hakkını verircesine büyük risk taşır. Asıl problem, aşkın aslında hep aynı olduğunu kaçırmamız. Ayrıldığımız aşkın aynısını yaşarız her zaman ama isimler farklı olunca matah bir şey sanırız. Boşuna anlamlar yüklemeye çalışmayın. Giriş, gelişme ve sonuç her aşkın kimyasında var. Bakın Brad Pitt ne yaptı? Angelina uğruna boşandığı eski eşini aradan yıllar geçmesine rağmen arayıp özür diledi. Çünkü sebep hep aynı. “Ben sandım ki gidip acayip bir aşk yaşarım ama bu seninle yaşadığımızdan hiç farklı değilmiş yavrum ya!”
Telefon numarasına istediğimiz zaman ulaşabileceğimiz, ne derdimiz olsa koşup geleceğini bildiğimiz, terlikle mi gelmiş, yüzünü mü yıkamamış umurumuzda olmayacak o eski sevgili hepimizin gizli sığınağı. Olası afet anlarında girmek istersek de şifresini bildiğimizden açıp gireriz. Ne yapabiliriz? Hiçbir şey. Eski sevgili hayatlarımızdan geçmiştir bir kere. Tanımamazlıktan gelsek, herkesten iyi tanıyoruz. Hiç görüşmesek, bir ortak arkadaşın doğum gününde denk geliyoruz. Duvardan resimlerini, dolaptan kıyafetlerini alıp atsak da “yaa bir keresinde benim eski sevgilimle de böyle bir sorunum olmuştu” diye bir anı anlatırız illaki.
Ne diyelim, umarım yeni ilişkiniz ayaklarınızı yerden keser, eski sevgiliden aşırı nefret etmeniz ve hiç karşılaşmamanız için de hayat size iyi davranır. Davranmazsa dönün eski sevgilinize, bıraktığınız yerden aşık kalın.
Merhaba, ben de eski bir sevgiliyim.
Yazan: Tuğba Badal