Güncelleme Tarihi:
TANIMI ŞÖYLE ALALIM
Öncelikle Tasarruf Günü’nün ortaya çıkış noktası maddi tasarruf. Hatta Merkez Bankası bugünkü tanımlarda şu ifadeleri kullanıyor; “Dünya Tasarruf Günü, insanları birikimlerini yastık altından çıkartıp bir bankada değerlendirme fikriyle tanıştırmak amacıyla ortaya çıktı.” Tamam güzel, birikim iyidir, hayat kurtarır. Hele önemini gerçekten kavradığımızda, yani sorumluluklarımız arttığında ve artık her şeyin altından tek başına kalkma zamanlarımız geldiğinde kenardaki kötü gün dostu birikim gerçekten ilaç.
AK AKÇE, SENİNKİ BENDEN KARA
Hayır bu bir “ayda şu kadar ayırın, koyun kenara” yazısı değil. Daha çok güvensizliğimizden, tedirginliğimizden ve kendimizi sağlama almaya dair nefessiz çabalarımızdan söz edeceğim. 11 Eylül İkiz Kuleler saldırısından sonra tüm dünyaya hâkim olan bir duyguydu güvensizlik. Böyle nasıl desem; her an her şey olabilir tedirginliği… Zamanın haklı çıkardığı o huzursuz his... İnsanın aklına neler geliyor tabii. Neyse, kasvete gömülmeleyim. Titremeyelim mücrim gibi baktıkça istikbalimize. Zira bu durumun suçluları biz değiliz gençler… Bu günlere gelmemize neden olan büyüklerimizi saygıyla analım ve kendi yolumuzu kendimiz çizelim. Akıllanmak, öğrenmek, sorgulamak lazım. Kendi kendimizin kahramanları olacağız.
SİZ ARTIK ABİ/ABLA OLDUNUZ
Dünyayı değiştirmek için ilk adım, bir birey olarak kendimizi yeterli donanıma ulaştırmak. Hazır geçinme işini yeni öğreniyoruz, adımları doğru atalım. Ailelerimizin bin bir çabayla gönderdiği harçlıkları, kredilerimizi verimli değerlendirerek bile para biriktirmek mümkün. Öncelikle “ulan 20 lirayı kenara koysam ne olacak, ben bunla bişiii yaparım” kafasını kenara bırakmak şart. Koyun bir kitap arasına unutun. Hedefleriniz ileride olsun. Günü kurtarmaya odaklanmayın. Su akıyor yolunu illa ki buluyor. Her günün birbirini tekrarladığı bir düzenin içine gömülünce sanki her şey öyle devam edecekmiş gibi düşünseniz de, bu bir illüzyon yalnızca. Bir anda dünyanız değişebiliyor. Elinizin altında size en azından “o kadar da ölmedik” güvenini verecek bir şeyler olsun. Olsun ki, zamanı geldiğinde kimseye laf anlatmaya uğraşmayın. Özgür olun.
EY ÖZGÜRLÜK
Özgürlük sanıldığının aksine bir başıboşluk değildir. Büyük sorumluluk ister. Hakkını verin. Biz büyüdüğümüzde kirlenmesin dünya daha da. Umut olsun. Güven olsun. Huzur olsun. Farkındalık en önemlisi. Sorgulayın. Düşünün. Tüm düzen sizi sürekli bir şeylere ihtiyaç duyduğunuza inandırmak için var gücüyle çalışıyor. Oysa her şeyiniz var. İnanın.