Güncelleme Tarihi:
Mesleğinin tam adı nedir?
Aslında ben de tam net isim bulamıyorum. Bir ya da iki kelimelik bir tanıma sahip değil ancak Spor İstatistikçisi / Yazılım Geliştirme Uzmanı diyebiliriz.
O zaman neleri kapsıyor diye soralım.
Spor ile alakalı herhangi bir istatistiğin, üretilme aşamasından, son kullanıcıya sunulduğu kısma kadar geçen süreçleri kapsar.
Önce sunulacak olan istatistiğe ve sunum şekline, daha sonra ise bunu nasıl gerçekleştireceğimize karar veririz. Hangi verilere ihtiyacımız var? Ne şekilde toplayacağız? Hangi algoritmalara ihtiyacımız var? Örneğin bir web sitesi söz konusuysa, tasarım nasıl olmalı? Gibi süreç içerisinde yer alan her bir soruya ve aşamaya hakim olmak gerekir.
Peki, bu yolu ne zaman seçtin ve olaylar nasıl gelişti?
İktisat bölümünde okuyorken, aslında istatistiği sevdiğimi fark etmemle ve bunu yine çok sevdiğim bir konu olan sporla birleştirmeye karar vermemle başladı. Üniversitedeki 2. seneme denk geliyor bu kısım. Kendime ait bir blogum vardı ve istatistik paylaşmaya başlamıştım. Çok büyük keyif alıyordum.
Mezun olduktan sonra, biraz da şans eseri, bu alanda hizmet veren en iyi firmalardan birinde çalışmaya başladım. Böylece üniversitedeki kararım boşa gitmemiş oldu. İşsiz kalma korkusuna sahip olduğum için farklı bir alana da yönelmiş olabilirdim. Ancak dediğim gibi, burada hem biraz şansa sahiptim hem de başlangıçta, çalışma saatleri ve ücret ile alakalı bazı zor koşulları göze aldım. Böylece ilk aşamaya geçmiş oldum.
Bir iş günü mesela nasıl geçiyor?
Eğer mesleğe yeni giriş yapmış biriyseniz, öncelikle verinin nasıl toplanacağını ve derleneceğini öğrenmeniz gerekir. İşe başladığım ilk sene, bütün gün maçları takip edip veri topluyordum ve toplanan verileri kontrol ediyordum. Yüzlerce maçı televizyondan izleyip veri girişi yaptığımı söyleyebilirim. Eğlenceli tabii ki; ancak kendine has bazı zorlukları var. Örneğin canlı bir maça ait veri girişi yaparken hata yapma lüksünüz yok, oldukça dikkatli olmalısınız.
Bununla birlikte, bu mesleğe başlangıcın türlü türlü yolları olabilir. Bir medya kurumunda da başlayabilirsiniz. Bu durumda, bahsettiğim veri toplama tecrübesi biraz daha farklı olacaktır. Daha çok arşivci sıfatıyla başlamış olursunuz. Dolayısıyla gününüz daha farklı geçebilir.
Devamında ise, veri toplama kısmından uzaklaşıp, istatistik ürünlerine ait detayların belirlenmesini, yazılım sürecinin yönetilmesini, hataların raporlanmasını ve müşteri ilişkilerini kapsayan bir iş tanımına sahip oluyorsunuz. Eğer istatistik bilgisine sahipseniz, algoritmalara da vakit ayırmanız gerekecek. Maça ait tahminlerin gösterildiği bir istatistik ürünü geliştiriyor olabilirsiniz.
Dolayısıyla belli bir yerden sonra bir iş gününüz yüzlerce farklı konuyla ilgilenerek geçecek. Bir maçta girilen hatalı gol bilgisinden tutun da, web sitesinde çalışmayan butona kadar ilgilenmeniz gerekecek.
Türkiye'de bu sektörün ve mesleğin durumu nedir?
Medyada eskisine göre çok daha fazla ilgi görmeye başladı istatistikler. Sosyal medyada da, özellikle Twitter’da bilgi paylaşımı güzel bir noktaya gelmiş durumda. Ancak bahis sektöründe geri kalmış durumundayız maalesef. Sonuç olarak toplamda hala çok gerideyiz; ama ilerliyoruz.
Peki, yurtdışında her şey nasıl ilerliyor?
Data Journalism (Veri Gazeteciliği) ve Data Visualisation (Veri Görselleştirme) alanında harika bir noktada olduklarını düşünüyorum. Sahip olunan veri genelde her ülke için eşit ve ulaşılabilir seviyede; ancak anlamlandırma ve sunum şekilleri açısından çok keyif alınan bir noktaya geldiler. Üstelik bahis sektörleri de çok kaliteli ve kapsamlı durumda.
Birçok kişi böyle bir işin varlığından dahi haberdar değil. Bu sektöre girmek isteyen öğrenciler ne yapmalı? Tavsiyen nedir?
Tam olarak bu sektörün hangi kısmında olmak istediklerine karar vermeliler. Gazeteci de olabilirler, herhangi bir kulüpte istatistik sorumlusu da olabilirler. Her birinin farklı yolları var. Bu karardan sonra yardımcı olabilirim onlara.
Ancak her birinin ortak noktası, her bir detaya hakim olmaktan ve sürekli üretmekten geçiyor. Bilginin sürekli değiştiği bir sektörden bahsediyoruz çünkü.
Hangi bölümü okuduğun ne kadar önemli oluyor?
Yukarıda da bahsettiğim gibi, iktisat bölümünü bitirmiş olmama rağmen bu işi yapıyorum. Ancak istatistik bölümünde okuyanlar ve kod bilgisine sahip olanlar daha avantajlı olurlar.
Peki, futbol istatistiklerle nasıl açıklanabiliyor ya da açıklanabiliyor mu?
Futbolu istatistiklerle %100 açıklamak mümkün değil. Burada güzel olan şey, futboldaki herhangi bir meseleye, sonsuz sayıda farklı istatistikle ve yorumla yaklaşmanın mümkün olmasıdır. Önemli olan verinin doğruluğudur, bakış açıları değişebilir. Her bir maç yeni bir tecrübe getirir. Futbolu açıklamaya çalışmak için de yüksek miktarda barındırdığı insanı açıklamaya çalışmak kadar zordur.
Kulüp bazında bu alana en çok önem veren hangisi? Türkiye'de gündemde mi?
Türkiye’deki büyük kulüplerin web sitelerinde doğru düzgün istatistik sayfaları bile yok. Bu tür konular daima ikinci planda kalır ve yapılmaz. Çünkü kulüplere kısa vadede getirisi olmaz. Aslında, güzel bir istatistik sayfasıyla, çok az maliyetle (bütçelerine oranla) çok güzel bir imaja sahip olabilirler.
Peki, istatistikler bize bugün önümüzdeki dönem için ne söylüyor? Mesela bu sene kim şampiyon olur sizce?
Futbolda istatistiğe, geçmişi iyi gösteren bir araç olarak bakmak daha doğru olur. Gelecekle ilgili tahminlerde çok bel bağlamamak lazım. Diğer alanlardan farklı olarak futbolda, geçmişe yönelik data arttıkça tahminin kalitesi her zaman artmayabilir. Bu da gelecekle ilgili tahminlerde az bir datayla hareket etmenize neden olur. Ancak belli bir noktaya kadar doğru tahmin edebilirsiniz. Futbol sonsuz değişkene sahip bir spor çünkü.
Son olarak, bu sene umarım Beşiktaş şampiyon olur.
Sizin meslekte hiç iddaa’dan zengin olan oluyor mu ya da sürekli iddaa soran arkadaşlar var mı?
Profesyonel bir şekilde bahis oynamak başlı başına bir iş aslında. Dolayısıyla bizim meslekte iddaa’dan zengin olma ihtimali bu işi yapmayanlara göre çok da fazla değil. Biz daha çok oynayan insanlara hizmet veren taraftayız. Bahisçilik çok vakit alan, özen isteyen ayrı bir meslek.
Ama yine de şu ana kadar tüyo istemeyen birine rastlamadım. Her tanıdığım mutlaka en az bir kere sormuştur ya da ima etmiştir.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı