Güncelleme Tarihi:
Sevgililer Günü’nü kutlamayı sevmeyenlerden misiniz? Yoksa 14 Şubat’ta lüks restoranların denize en yakın köşelerinden yer ayırtmayı unutanlardan mısınız? Sıcak evinizde televizyonun karşısına kurulun, sıkı sıkı sarılın sevdiğinize, içecek bir şeyler alın yanınıza; sizin için birbirinden romantik film önerilerimiz var!
“SEVGİLİYLE FİLM QEYFİİİEE!”
Filminizi seçip televizyon karşısındaki koltukta yerinizi aldıysanız, battaniyeyi üzerinize çekip bir de mısır patlattıysanız şimdi ön kameralar açılsın ve story paylaşımları yapılsın! Şaka tabii, yapmayın. Sarılın sevgilinize filminizi izleyin, anın tadını çıkarın. Ne olmuş bu 14 Şubat’ta yemeğe çıkamadıysanız, süslü püslü giyinip sokaklarda salınamadıysanız… Sinema her zaman olduğu gibi Sevgililer Günü’nde de yanınızda. Sıcacık battaniyenin altında, sevgilinin sımsıkı saran kollarıyla izlenen bir filmi en lüks restoranlara değişmeyenler ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır.
14 ŞUBAT’TA NE İZLENMELİ?
Sevgililer Günü’nü evde film izleyerek geçirmeye karar verdiyseniz, izlenecek filmi iyi seçmek gerek. Zira aldatma hikâyelerini, karşılıksız aşkları izlemek pek doğru bir tercih olmayacaktır 14 Şubat için. Engel tanımayan aşk hikayeleri en doğru tercih. İzledikçe duygulanır, duygulandıkça yanınızdaki sevgilinize daha sıkı sarılırsınız. Aşkınızı pekiştirir. Keje ve Baran’ın aşkı da olur, Theodore ile bilgisayar programı Samantha’nın aşkı da…
1- Casablanca (1942) – Michael Curtiz
Bir aşk klasiği… Hemen hemen sinemayla ilgili herkes bu filmi elbette izlemiştir. Ancak iyi filmleri öyle bir kez izleyerek sindiremeyiz. 14 Şubat günü izlenecek bir film arıyorsanız, ilk tercihiniz Casablanca olsun derim. Oldukça gerçek ve saf bir aşk hikâyesi. Humprey Bogart ve beyazperdenin efsane kadını Ingrid Bergman’ın muhteşem performanslarıyla içiniz ısınacak.
2- Aşk / Her (2013) – Spike Jonze
İlginç bir aşk hikayesini de listemize almak istedim. İlginç demek ne kadar yeterli kalır bilemiyorum, tuhaf da denilebilir. İlişkimizin bir yanında mektup yazıcısı Theodore Twombly, bir yanında ise yapay zeka yazılımı olan ve sadece bir sesten ibaret Samantha… Ağır bir depresyon kurbanı olan Theodore, Samantha’nın sesiyle hayatı yeniden keşfediyor, yeniden mutlu oluyor. Spike Jonze’a “En İyi Özgün Senaryo Oscarı’nı da kazandıran Her, hem hikayesi hem de anlatımıyla aşkın sadece iki beden arasında olmayacağının en güzel örneklerinden biri.
3- Eşkıya (1996) – Yavuz Turgul
Şimdi “Eşkıya’nın bu listede ne işi var?!” diye düşünebilirsiniz… Kusura bakmayın, bana kalırsa bu listedeki tüm filmlerden daha romantik bir yapım. Şener Şen’in kusursuz biçimde canlandırdığı Baran’ın, Keje’yle olan kısa diyaloğu bile 14 Şubat’ta bu filmi izlemek için yeterli bir sebep. En can alıcı replik ise yine Şener Şen’den geliyor: “Sevdanın karşısında hayatın ne önemi var...”
4- Kasım’da Aşk Başkadır / Sweet November (2001) - Pat O'Connor
5- Başka Dilde Aşk (2009) – İlksen Başarır
6- İlk Aşk, İlk Dans / Dirty Dancing (1987) – Emile Ardolino
7- Aşk Engel Tanımaz / Notting Hill (1999) – Roger Michell
8- Cesaretin Var mı Aşka? / Jeux d'enfants (2003) – Yann Samuell
9- Amerikan Güzeli / American Beauty (1999) – Sam Mendes
10- Not Defteri / The Notebook (2004) - Nick Cassavetes
Yazan: Tugay Şahin