Güncelleme Tarihi:
DANS DEDİĞİN TUTKU İŞİ!
Dans etmek hatta dans eden birini izlemek bile damarlarımızda oluk oluk hayranlığın, tutkunun dolaşmasına yetiyor. Ama dans hakkında neler biliyoruz?
Dans, eski çağlarda Tanrılar için yapılan ayinlerde ortaya çıkmıştır. Ayinlerle ortaya çıkışı avcılık, savaş, hasat, mevsimler, doğum ve ölüm gibi törenler izlemiştir. Bu törenlerde söylenen şiirler ve tutulan ritimlerle de farklı türlerde gelişme göstermiştir. Zaman içinde her uygarlık kendine has bir yorum ortaya çıkartmıştır. Mezopotamyalılar, Mısırlılar, İbraniler, Romalılar, Afrika kabileleri inançlarına, coğrafyalarına ve yaşam şekillerine uygun olarak dansı gerçekleştirmişlerdir. Dansın aslında bildiğimizden çok daha fazla çeşidi vardır. Örneğin, volta, polka, cava ve kadril gibi daha önce adını bile duymadığımız birçok dans çeşidi bulunmaktadır.
Peki, modern dans? Modern dans ise Amerikan sinemasının müzikli komedilerinde keşfedilmiştir ve ilk temsilcisi Isodora Duncan’dır. Günümüzde her ne kadar dansın yeni yeni meşhur olduğunu düşünsek de aslında bilinen en eski dans maratonu 1364 yılında yapılmıştır.
Dünya Sanat Günü 15 Nisan tarihinde kutlanırken Dünya Dans Günü de her sene 29 Nisan tarihinde kutlanmaktadır.
MÜZİK SADECE AŞK ACISINDA DERTLENMEKLE OLMAZ!
Beethoven’in beste yapabilmek için kafasını soğuk su dolu bir kovaya sokmasıyla, bizim her duygumuza istisnasız koşmasıyla, yeri geldiğinde ağlatmasıyla yeri geldiğinde de güldürmesiyle müzik hepimiz için gerçekten de “ruhumuzun gıdası” olmuş durumda. Peki, siz her an sizin yanınızda olan müzik hakkında ne kadar şey biliyorsunuz?
Bilinen en eski müzik aleti 40.000 yıl önce geyik ayağından yapılmıştır. Size en çok satılan müzik aletini sorsak çoğunuz ya gitar der ya da keman. Ama aslında en çok satılan müzik aleti Armonika, bilinen adıyla mızıkadır. Ayrıca müziğe olan hassasiyetimizin bebekken başlamasına neden olan ninnilerin ise ilk tarihteki ilk kaydı Sümer kralı Şulgi’nin karısının oğluna söylediği ninnidir.
Eğer aşk acısı çektiğiniz için Sezen Aksu ya da Müslüm Baba dinlemiyorsanız müzik, kronik ağrıları %20, depresyonu da %25 azaltmaktadır. Yani kısacası müzik gerçekten de ruhunuzun da bedeninizin de hem gıdası hem ilacıdır.
TİYATRO DEDİĞİN ALKIŞLARI DUYUNCA OLUŞAN GÖZ DOLMASIDIR
Yapılan yıl sonu gösterileri ile içimizde yer etmeye başlayan tiyatro, hepimiz için önce Romeo ya da Juliet olabilmekten geçmiştir. Eğer siz de her oyuna gidişinizde oyuncular kadar heyecanlanıyorsanız, alkış sesleri ile sizin de gözleriniz doluyorsa tiyatro asıl sizin içinizde oynanıyor demektir. Peki, tiyatro hakkında neler biliyorsunuz?
Romeo ve Juliet demişken, Shakespeare‘in yarattığı ve tiyatroda sahnelenen tüm karakterler 2259 kez aşka, 183 kez nefrete değindiğini de söylemeden geçmeyelim istedik. Sizin bir saat içinde bu kadar etkilendiğiniz oyun Amerika’nın New Jersey eyaletinde 23 saat, 33 dakika ve 54 saniye boyunca oynandı. Ayrıca şu an gözlerinizi dolduran alkışlar yerine Antik Yunan’da seyirciler ayaklarını yere vuruyorlardı. İlk tiyatro Antik Yunanlılar tarafından dini bir törende ortaya çıktıysa da en eski tiyatro oyunu Milattan Önce 472 yılında yazılmış olan Persler oyunudur.
Söylemeden geçmeyelim Dünya Tiyatrolar Günü her yıl 27 Mart tarihinde kutlanmaktadır.
Kaç yaşında olursanız olun, hangi bölümde okursanız okuyun sanat her zaman içinizde bunu unutmayın… Her gününüz bol sanatlı geçsin!
Yazan: İrem Çamarası