PowerPoint’in pek bilinmeyen ilginç hikayesi

Üniversite hayatının, projelerin, ödevlerin, sunumların ayrılmaz parçası: PowerPoint. Peki hayatımızın bu kadar içinde yer alan bu uygulamanın tarihini hiç merak ettiniz mi? İşte Amerika’daki Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü’nün yayın organı Spectrum dergisinde yer alan PowerPoint’in ilginç tarihi…

PowerPoint artık jenerik bir isim halini aldı. Bir proje sunumu mu yapacaksınız? Araştırma sonuçları mı açıklanacak? Bir ülkenin savunma sistemleri kamuoyuna mı tanıtılacak? İngilizce ödevi mi hazırlanacak? Bir PowerPoint hazırlamanız yeterli! Peki nereden çıktı bu PowerPoint derseniz, bu ilginç hikâyeye gelin birlikte bakalım.

Efsanenin Geri Dönüşü!

PowerPoint şu anda dünyada 1.2 milyar kullanıcıya sahip, her ay 200 milyon kişi PowerPoint’i açıp bir sunum hazırlıyor. Hazırlanan sunumlardaki slayt sayıları nereden nereye yol olur, varın siz düşünün. 1987 yılında ticari bir ürün olarak piyasaya sunuluyor, yani 30 yıl önce. Aslında ürünü piyasaya sürenler, bırakın iletişim dünyasının standardı haline geleceğini, bir sunum yazılımı hazırladıklarını bile düşünmüyorlar. Böylece ‘başarısız olduğu düşünülen ürünlerin efsane geri dönüşü’ başlığına PowerPoint maddesi de ekleniyor.

Aslında PowerPoint bu alandaki ilk yazılım değil. 1982 yılından itibaren bilgisayarlar üzerinde grafikler hazırlayıp sunum görselleri oluşturmak için farklı uygulamalar ortaya çıkıyor. Hatta diğer uygulamalar da PowerPoint’e benzer şekilde bir slayt üzerinde grafik, metin ve görsel ögelerini barındırıyordu. Hatta animasyon ve slaytlar arası geçiş özellikleri bile temelinde PowerPoint’ten önceki uygulamalarda yer alıyordu.

Aslında Sunum Hazırlama Uygulaması Değildi!

PowerPoint aslında bir sunum yazılımı olmadan önce kendisine fotoğrafı ve tasarımı örnek almıştı. Hazırlanan tasarımlar, raporlar yahut çizimlerin 35mm projektörler aracılığıyla ekrana yansıtılabilmesine yarıyordu. Sonra, 1980’lerde kişisel bilgisayarların yayılması ile birlikte gerekli hale gelen ofis uygulamaları içinde önemli bir yer edinmeye başladı. IBM’in 1981’de Big Blue adındaki ofis bilgisayarı satışlarının artmasıyla PowerPoint’e adeta gün doğdu. Ama kişisel bilgisayarlar ilk olarak 1970’lerde aslında bir fotokobi makinesi markası olarak bildiğimiz Xerox’un hedefiydi. Xerox o dönemde çok sayıda mühendis ve bilim insanını bu projeyle görevlendirmişti. O günlerde Xerox’un projesini takip eden ve araştırma merkezini ziyaret edenlerden birisi de sonradan Apple’ın efsanevi kurucusu olacak Steve Jobs’dı.

Steve Jobs Xerox’un projesinden çok etkilenmişti ve üzerinde çalıştığı Lisa adlı projeyi geliştirdi. Lisa projesi sonradan Macintosh olarak bildiğimiz bilgisayara evrilecekti. Ancak Apple’da herkes bu işten memnun olmadı. O dönemde Apple’da çalışan iki mühendis, Taylor Pohlman ve Rob Campbell, firmadan ayrılarak PowerPoint yazılımı üzerinde çalışmaya başladılar. Başlangıçta programın adı Foundation olarak düşünülmüştü. Bir iş uygulaması olarak tasarlanmıştı. Ama bu programı çalıştırabilecek bir bilgisayar bulmak kolay iş değildi. Firma bir yıl içinde neredeyse iflas noktasına gelmişti. Proje rafa kaldırıldı. Bu arada FileMaker adında bir program geliştiren firma kâra geçmeye başladı. Proje ‘Presenter’ adıyla tekrar gündeme alındı ve Apple Macintosh ile iş birliği yapılabileceğine karar verildi.

Ve Olaylar Gelişti…

Ve nihayetinde PowerPoint adıyla 1987 yılının Nisan ayında piyasaya sürüldü. Çıkışıyla birlikte Macintosh kullanıcıları arasında PowerPoint kullanımı hızla yayıldı. Daha ilk ay firma PowerPoint satışlarından 1 milyon dolarlık gelir elde etti. Ve sadece üç ay içinde Microsoft PowerPoint’i 14 milyon dolara satın aldı ve aradan geçen 30 yılda PowerPoint en sık kullanılan iş uygulamalarının başında geldi.

Yazan: Soner Sezer