Güncelleme Tarihi:
Gitarla, müzikle tanışma hikayenizi merak ediyoruz aslında. Bu yolda ilerleyip inandığı şeylerin peşinden gitmek isteyen gençlere cesaret olacaktır sizin yolculuğunuz. Bu yolculuk nasıl başladı ve gelişti?
60'lı yıllardı Beatles'la başlayan, Rolling Stones'la devam eden Rock müzik heyecanı dünyayı kasıp kavuruyordu. Aynı zamanlarda tabii ki Elvis Presley, Clif Richard Shadows grubuyla gençlik filmini izledikten sonra bizler de İstanbul Rami’de Siyah Gölgeler adında bir grup kurduk. Kıyafetleri Beatles'ın giyindikleriyle aynı, saçları uzun 5 gençten oluşan bir gruptuk. Repertuarımız tabii ki Beatles, Rolling Stones, Animals ve diğer grupların sevilen şarkılarından oluşuyordu. Ve aynı zamanda kendi folklorumuzdan oluşan türküler ve aranjelerle çok sevildik, çok takdir topladık. İstanbul’da Şehzadebaşı’nda Kulüp sineması ve Şehzade sinemasında filmlerden önce matine ve suarelerde Show 'a çıkardık. Aynı zamanda Rami’de 66. Tümen sinemasında milli bayramlarda halka açık konserler verirdik. Hatta bu konserlere İstanbul Kız Lisesi’nden otobüslerle öğrenciler gelirlerdi. 66 yılında son saat gazetesinin tertiplemiş olduğu, Caddebostan’da yapılan Türkiye amatör orkestralar yarışmasında Siyah Gölgeler olarak birinci olduk. Çok renkli yıllardı. Gençlik arasında sevgi, barış ve kardeşlik dolu, huzur, güzellik dolu güzel yaşanan arkadaşlıklar vardı. Edirne’de tertiplenen Trakya müzik festivalinde birinci olduk. Tabii başlarda zorluklar vardı fakat kendimizi kabul ettirmesini bildik. Her yenilik toplum tarafından önce tepkiyle karşılanır zamanla alışılır ve benimsenir. Bizim için de öyle oldu.
Şu ana kadar Erkin Koray başta olmak üzere birçok önemli isimle çalıştınız. Mutlaka keyifli hikayeler biriktirmişsinizdir. En unutamadığınız hangisiydi, bizimle paylaşır mısınız?
Siyah Gölgeler’den sonra ben solo gitar ve bas gitarla, Aydın Şencan ve Erkin Koray Yeraltı Dörtlüsü’nde yer aldık. İstanbul FİTAŞ sineması konserleri Anadolu turneleri ve Kıbrıs konserleri. Unutamadığım keyifli anlardan biri de askere gitmeden önce Erkin Koray ve grubuyla biz, Siyah Gölgeler öncü grup olarak sahne aldığımız bir konserde, dinleyiciler Siyah Gölgeler’i alkışlarla sahneye tekrar çağırdı ve biz de çıkmak zorunda kaldık. Tabii Erkin Koray ve grubunun kendi konserlerinde bu duruma biraz canları sıkıldıysa da, bizler için çok keyifli bir andı.
Dijital müzik konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizce Türkiye nerede duruyor bu konuda?
Dijital müzik konusunda teknolojiden faydalanmak gerek. Ama bunu abratmadan yapmak, doğallık ve duygulardan uzaklaşmamak kaydıyla ruhlarımıza güzel gelecek seslere notalara ihtiyacımız var. Zaten çağımızda yeteri kadar stres var. İnsanlara iyilik, güzellik ve huzur verecek bestelere, müziklere ihtiyacımız var. Müzik ruhun gıdasıdır dedikten sonra noktayı koyuyoruz.
Yeni dönem müzisyenler arasında sizi etkileyen isimler var mı? Hangi çalışmaları takip ediyorsunuz?
Yeni dönem müzisyenler arasında birçok kabiliyetli genç var ama bu da imkân meselesi. Gençlere imkân yaratmalıyız. Çünkü sadece stüdyoya girmek bile çok büyük maddi külfet...
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı