'Nadide Hayat' gerçek oldu
Güncelleme Tarihi:
İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğrenim gören 67 yaşındaki iki çocuk ve 4 torun sahibi Aygün Özel’in yaşam hikayesi ‘Nadide Hayat’ filmini hatırlattı.
Bakırköy'de bir tıbbi tahlil laboratuvarının başında bulunan mikrobiyoloji uzmanı Aygül Özel’in yaşam öyküsü, başrollerini Demet Akbağ ve Yetkin Dikinciler’in paylaştığı, yönetmenliğini ise Çağan Irmak’ın üstlendiği ‘Nadide Hayat’ filmini akıllara getirdi. 67 yaşında, iki çocuk ve 4 torun sahibi olan Özel, İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik programında eğitim alıyor. Daha önce İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun olan ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde uzmanlık eğitimi alan Özel’in, İstanbul Aydın Üniversitesi eğitim aldığı üçüncü üniversite...
DİZLERİM TİTRİYORDU
“İki yıl önce üniversitenin kapısından dizlerim titreyerek girmiştim. Şimdi bu heyecanım büyük bir mutluluğa döndü. Yeni akademik yılı iple çekiyorum ve deyim yerindeyse okulumun bitmemesi için dua ediyorum” diyen Özel “Yeniden bir üniversiteye girip okumaktaki amacım şuydu; ‘Benim yabancı dilim Fransızca’ydı. Ancak İngilizce’nin tüm dünyada Fransızca’nın yerini çoktan almış olduğunu gördüm. Dolayısıyla İngilizce’yi akademik bir ortam ve düzeyde öğrenmek istedim. Başta evdekiler yadırgasa da sınava girdim” ifadelerini kullandı.
AYGÜN TEYZELERİYİM
İstanbul Aydın Üniversitesi’ne başladığı sırada ailesi ve diğer öğrencilerle arasındaki ilişkileri anlatan Özel, “Ailem bu kararımı ilk duyduğunda hem çok şaşırdı hem de biraz olumsuz yaklaştı. Oğlum da, kızım da ‘Anne sen emekli olacak yaştasın, bu yaşta yeniden üniversite sıralarında ne işin var? Boş ver, keyfine bak, hayatını yaşa’ dediler. Açıkçası benim de buna yakın endişelerim vardı. Bir parça ürkütücü geliyordu tekrar üniversite okumak.
‘Acaba yapabilecek miyim? O gencecik çocukların arasında nasıl olacağım? Onlar beni nasıl karşılayacaklar?’ diye endişeliydim. Ancak daha ilk günden itibaren çok güzel bir ilişki kurdum. Yeri geldi beraber ders çalıştık, yeri geldi çay kahve içip sohbet ettik. Hatta kimi zaman sevdikleri yemeklerden yapıp getirdim kendilerine. Onlar benim can arkadaşlarım oldular, bense onların ‘Aygün Abla’ları, ‘Aygün Teyze’leri oldum” diye konuştu.