Meraklısına, girişim gibi girişim: Mikro-p

Öncelikle sizi tanıyalım, bu projenin arkasındaki isimler kimler ve nasıl bir araya gelindi?

Projemize eşim Gözde ile birlikte başladık. Ben on altı yıllık iş hayatım boyunca elektronik tasarım, yazılım ve endüstriyel otomasyon alanlarında çalıştım, eşim ise on yedi yıl boyunca yazılım geliştirme, proje yönetimi ve çeşitli yöneticilik pozisyonlarında görev aldı. Daha önce çeşitli projelerde birlikte çalıştık, Mikro-P bizim hayalimizdi ve sonunda gerçekleştirmek için ilk adımı atmaya karar verdik.

Mikro-P tam olarak nasıl doğdu ve İTÜ Big Bang’de ödüle giden süreç nasıl gelişti?

Mikro-P, Gözde ve benim uzun zamandır planladığımız bir projeydi. Büyük, pahalı, üretilmesi zor robotlardan ziyade küçük, ucuz, kolay üretilebilen, bir araya geldiklerinde koloni gibi davranan ve zor işleri başarabilen robotların yakın gelecekte hayatlarımıza daha kolay gireceklerini düşünüyoruz. İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’ne başvurduk ve kabul edildik.

Tamamen ücretsiz olan İTÜ Çekirdek, önce bize işletme ve iş planı oluşturma ile ilgili yoğun eğitimler verdi. Ardından iş dünyası, akademisyenler, yatırımcılar, hukukçular, mali müşavirlerden oluşan devasa bir mentor ordusu ile görüşme imkânı sağladı. Projemiz mentorlarla yapılan her görüşmede biraz daha gelişti ve belirli aralıklarla sunumlar yaparak jürilerin karşısına çıktık. Çeşitli eleme süreçlerinin sonucunda Big Bang’e kadar gelebildik. Big Bang 2016’da bizim için çok değerli olan İstanbul Sanayi Odası’nın verdiği “Geleceğin Sanayicisi Büyük Ödülü”nü, Turkcell Arıkovanı Ödülü’nü ve TRAngels Yatırım Ödülü’nü aldık.

Mikro-P “Koloni Robot Platformu” olarak tanımlanıyor. Teknolojiden hiç anlamayan biri için bu tanımı açmanızı istesek? Mikro-P ne işe yarar?

Mikro-P hem “nesnelerin interneti” (IOT) geliştirme platformu hem de karıncalar gibi birbirleri ile haberleşebilen ve iş yükü paylaşabilen bir koloni robot platformu. Mikro-P üzerinde otuza yakın modern sensör ve donanım bulunduruyor, açık kaynak yazılım kütüphanesi sayesinde kolayca programlanabiliyor. Mikro-P hem bir yazılım öğrenme, elektronik öğrenme, proje geliştirme aracı hem de çeşitli sanayi alanlarında kullanılabilecek bir robot.

Koloni robotlar, karıncalar gibi birlikte çalışabilen, tek başlarına pek akıllı olmayan ama bir araya geldiklerinde tek bir organizma gibi çalışabilen robotlardır. Bir koloni içindeki robotların bir kısmı farklı davranışlar sergileyecek şekilde programlanabilirler, ucuz ve kolay üretilebilir olmaları tehlikeli bölgelerden veri toplarken gözden çıkarılabilir olmalarını sağlamaktadır.

Proje henüz çok taze ama hedefleriniz ve projeyi açmak istediğiniz iş alanları neler?

Koloni robotlar yıllardır çeşitli üniversitelerde araştırma konusu fakat laboratuvarlardan çıkıp son kullanıcın programlayabileceği bir ürün henüz yok. Hayal gücü pırıl pırıl olan gençlerimizin, çocuklarımızın bu ileri teknoloji ile neler tasarlayacaklarını, nasıl uygulama alanları bulacaklarını düşündükçe sabırsızlanıyorum. Dediğim gibi Mikro-P bir platform. Hem eğitim için hem de sanayi uygulamaları için. Şimdiden Romanyalı bir şirket Mikro-P’u ürettikleri seralarda çıkmayan ekinleri tespit etmek ve veri toplamak için kullanmak istiyor. Mikro-P’un yakın gelecekte sanayide daha çok kullanım alanı bulacağını düşünüyorum.

Girişimcilik birçok üniversitelinin hayali. Siz böylesine zorlu bir projeyle önemli bir destek sağladınız. Bu yola çıkma isteyen üniversitelilere neler önerirsiniz?

Ülkemizde birçok kuluçka merkezi bulunuyor ve yenileri de kurulmakta. Bir kuluçka merkezinden faydalanmalarını tavsiye ediyorum.  Mesela İTÜ Çekirdek, projenizi geliştirmeniz ve tanıtmanız için ücretsiz olarak birçok değerli destek sağlıyor. Ayrıca iletişim becerilerini geliştirmelerini öneriyorum. Projenizi doğru anlatabilmek ve ciddiye alınmak için bu, şart. Yabancı dillerini geliştirmelerini tavsiye ederim, biz bu süreçte birçok etkinliğe katıldık ve yabancı dil bilmek büyük fayda sağlıyor. Kaldı ki, teknoloji içeren bir projeniz varsa bulabileceğiniz önemli kaynaklar büyük oranda yabancı dillerde.

Bu süreçte projeniz iş modeli, piyasa büyüklüğü, teknolojik inovasyon açılarından sürekli sorgulanacak. Cesur olmalarını, projelerine güvenmelerini ama en acımasız sorgulamaları da yine kendilerinin yapmasını öneriyorum. Projelerinin başarı şansı düşükse, bunu erken aşamada fark etmek çok önemli. Bu sayede ileride gelebilecek zor sorulara da hazırlanmış olurlar. TÜBİTAK, KOSGEB ve diğer devlet desteklerini araştırmaları da çok önemli. Ülkemizde girişimciler için büyük devlet destekleri bulunuyor, bu desteklerin bilincinde olmak, özellikle başlangıç aşamasında büyük fayda sağlayacaktır.