Leafinbox: Islak imza mı? E dijitali var!

Başta seni ve ekibi tanıyarak başlayalım. Nasıl bir araya geldiniz hangi okullar, eğitimler ve şehirleri geride bırakarak Leafinbox fikrinin çevresinde buluştunuz?

Ekip olarak iki kurucu ortak ve toplamda dört kişiden oluşmaktayız. Ben ve ortağım Kemal 2006 -2008 yılları arasında İzmir’de özel bir şirkette beraber çalışıyorduk. Tanışmamız bu şekilde gerçekleşti ve 2015 yılında yollarımız İstanbul’da tekrar kesişti. Ben yüksek bilgisayar mühendisiyim, en son Okan Üniversitesi’nden mezun oldum. Ortağım Kemal ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği’ni bitirdi.

Peki aldığınız eğitimler girişimcilik serüveninde işinize yaradı mı? Sonuçta her ne kadar kendi akademik eğitiminizle ilişkili işler olsa da girişimcilik apayrı bir disiplin ve emek ister, siz nasıl üstesinden geldiniz?

Aslında aldığımız eğitim bizi direkt girişimcilik sürecine dahil etmedi fakat şu an ve bundan önce yaptığımız işler, çalıştığımız şirketler bizi bu serüvene sürükledi. Bu serüvene başlamadan önce birkaç farklı şirkette (kurumsal hayatta) çalışma deneyimim oldu. İki yapının da birbirine göre eksileri ve artıları bulunuyor. Kurumsal bir yerde çalışıyorsanız ay sonu yüksek ihtimal maaşınızı alacaksınız. Tabii ki belirli kurallar vardır. Mesai kavramı, ofiste bulunma zorunluluğu vb. Bu çerçevede size verilen görevleri yapar, kendinizi geliştirir ve karşılığında paranızı alırsınız. Girişimcilik tarafında bu kuralların hiçbiri yoktur. Mesai kavramı yoktur, kimse sizi zorlamaz, bir ofiste bulunma zorunluluğu yoktur. Kısacası kafanıza göre takılırsınız fakat ay sonu geldiğinde kimse size maaş ödemeyecektir. Bir başarı elde etmek için bu disiplini kendiniz ortaya koymalısınız. Bence girişimcilik bir karakterdir ve risk alma cesareti gerektirir. Aksi takdirde o disipline giremiyorsunuz. Girişimcilik serüvenine başladığımdan beri daha az uyuyorum, mesai kavramı yok derken gerçek anlamda gece gündüz, hafta sonu dahil çalışıyorum. Sonuçta tek amaç var: Girişiminizi, fikrinizi gerçekleştirmek.

Peki fikir nasıl doğdu? Evreka dedirten bir ‘o an’ yaşandı mı ve fikri ilk açtığınız insanlardan ne tür tepkiler aldınız? Olumlu ve olumsuz dönüşler bir girişimci adayını nasıl etkiler?

Aslında bizim için bu fikir hep vardı. Daha doğrusu geçmişte çalıştığımız kurumlarda belge ve doküman süreçlerinin otomasyonu ile ilgileniyorduk. 5070 sayılı e-imza kanununun olması ve devlet kurumlarının bir işini bu şekilde yapması süreçlere hem hız katmıştı hem de yasal olarak işletiliyordu. Biz de bu sürecin bir parçası olmak istedik. Biz ekip olarak olumlu görüşlerden ziyade olumsuz görüşlerin üzerinde durduk. Hala da öyle yapıyoruz çünkü olumsuz görüşler kendimizi daha çok geliştirmemizi sağlıyor.

Biraz da Leafinbox’ın ne olduğundan konuşalım. Ne işe yarar, hangi kolaylıkları sağlar, kimler için ideal bir hizmet sunar…

Leafinbox ,Türkiye ve yurt dışındaki ülkelerde yasalarına uygun elektronik dokümanlara lokasyon bağımsız yasal e-imza atmanızı sağlayan bir platformdur. Platform sayesinde kağıt çıktı almadan;

• Sözleşmeler imzalayabilir,
• İnsan kaynakları süreçlerini yönlendirebilir (bordro, izin belgesi),
• Analiz ve sonuç raporlarına ulaşabilir,
• Yönetim kurulu kararlarını görebilir,
• Proje yönetim dokümanlarına erişebilir,
• Banka ödeme talimatlarını ve hesap mutabakatların izleyebilirsiniz. Kısacası ıslak imza gerektiren tüm süreçlerde kullanılabilirsiniz.

Başlangıçta koyduğunuz hedeflerin neresindesiniz ve bundan sonraki hedefleriniz neler?

İlk günden beri ürünü yurtdışı pazarı için konumlandırdık. Bu yüzden platformun dört dil (Türkçe, İngilizce, Rusça, İspanyolca) desteği bulunuyor fakat şu ana kadar yurt dışında istediğimiz ilerlemeyi kaydedemedik. Türkiye elektronik belge imza deyince akla gelen ilk platform olmak ve Avrupa ülkelerinde kullanım oranlarımızı arttırmak istiyoruz.

Son soruyla bağlantılı olarak girişimciliğe hevesli üniversitelilere hedefleri, hayalleriyle örtüşmeyen sonuçlar almaları ihtimaline karşı yani hayal kırıklıklarını önlemek ya da baş etmelerini sağlamak adına neler önerirsiniz?

Bence girişimcilik bir karakterdir. Heves tabii ki önemli ama sadece hevesli olmak yetmiyor. Üniversitenin ilk yıllarından itibaren kendilerini alanlarında yetiştirmeliler çünkü hiçbir deneyim, çalışma ve bilgi sahibi olmadan girişimciliğe başlamak buz dağının görünmeyen yüzü ile karşılaşma ihtimalini arttıracaktır. Bu serüvene başladıktan sonra alınan ilk başarısızlıkla yılmamaları ve sürekli inandıkları fikirleri denemeliler. Karşılaşılan başarısızlıkları bir sonraki denemede yaşamayacaksınız. Bunlarında dışında hep söylenen ve gerçekten önemli olan, iyi bir ekip ve görevlerin dengeli dağıldığı bir yapı kurulmalıdır. Girişimcilerin klasik bir deyişi ile bitirmek gerekirse; iyi bir fikri kötü bir ekip ile batırabilirsiniz fakat vasat bir fikri iyi bir ekip ile çok iyi konumlara getirebilirsiniz.

Röportaj: Erkmen Özbıçakçı