Güncelleme Tarihi:
Bu yıl, mikro ve nano biyomedikal robotik teknolojilerine öncü ve üstün katkıları nedeniyle Prof. Dr. Metin Sitti ödüle layık görüldü. Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirilen törende konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Bu yıl üçüncüsünü takdim ettiğimiz Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası’nı, büyük bir gururla, fen, mühendislik ve tıp bilimleri alanında yaptığı çalışmalarla gelişmiş, müreffeh ve aydınlık bir dünyanın oluşumuna önemli katkılarda bulunan genç bir bilim insanımıza takdim ediyoruz. Dünyada bilinen ve diğer araştırmacılara ilham veren çalışmaları nedeniyle kendisini tebrik ediyor ve bundan sonra da büyük başarılarla adından söz ettireceğine inandığımızı ifade etmek istiyorum” diye konuştu. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da, Prof. Dr. Metin Sitti’nin fen ve mühendislik bilimleri ve teknoloji örtüşmelerinde insan sağlığının iyileştirilmesinde dünyada çığır açtığını belirtti. Prof. Dr. Metin Sitti ise törende yaptığı konuşmada, “Bilim, yürüttüğümüz onlarca çalışmanın ötesinde benim için hayatın kendisi aynı zamanda. Birlikte çalıştığım ekibim bana çok şey katan, onlara öğrettiklerim kadar onlardan öğrendiğim çok değerli bilim insanları, çok sevdiğim arkadaşlarımdır. Benim ekibimde çok farklı disiplinlerden çok sayıda araştırmacı bulunuyor. Bu farklı disiplinlerden gelen, farklı deneyimlere sahip insanların ortak akıllarının eseri olan çalışmalar çok daha etkili olacak ve geleceği şekillendirecektir.”
Koç Üniversitesi tarafından, başarılı ve öncü bilim insanlarını ödüllendirerek, bilime hizmet etmek amacıyla başlatılan Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası üçüncü kez sahibini buldu. Bu yıl, mühendislik alanında dünya çapında ses getiren çalışmalarıyla mikro ve nano biyomedikal robotik teknolojilerine öncü ve üstün katkılarda bulunan Prof. Dr. Metin Sitti ödüle layık görüldü.
Halen, Almanya’daki Max Planck Topluluğu’nun tek Türk üyesi, Carnegie Mellon Üniversitesi’nde seçkin profesör ve Stuttgart Üniversitesi’nde onursal profesör unvanlarına sahip olan Prof. Dr. Metin Sitti ödülünü, Koç Holding ve Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Şeref Başkanı Rahmi M. Koç’un elinden aldı.
Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen 2018 yılı Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası Ödül Töreni’ne, Koç Ailesi üyeleri, bilim ve akademi çevreleri, iş dünyasının önde gelen isimleri ve basın mensuplarının yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Ömer M. Koç: “Büyük Atatürk’ün bizlere gösterdiği hedefe erişmek ve onun mirasına lâyık olabilmek için çok çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz.”
Törende konuşan, Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nın üçüncüsünü dünya çapında ses getiren ve diğer araştırmacılara ilham veren çalışmaları nedeniyle, dünyaca ünlü bir bilim insanına vermekten büyük gurur duyduklarını belirtti.
Koç Üniversitesi’nin kuruluş fikrinin Koç Holding’in kurucusu merhum Vehbi Koç tarafından ortaya atıldığını hatırlatan Ömer M. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“25 yıl önce Koç Üniversitesi’nin temellerini atarken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü hâfızalarımıza kazınmıştı: ‘Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için, hamiyyet, hüsn-i niyet, fedakârlık elzem evsâf. Fakat yetmez. Bunun yanında ilim ve fen lâzımdır. İlim ve fen teşebbüsâtın merkezidir. Milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve fen olacaktır. Kurtarıcıların nâmuskâr ve birer âlim olması lâzımdır. Bu hayat, ancak, ilim ve fen ile olur. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. Garptan, şarktan, ilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ferd-i milletin kafasına koyacağız. Dünyada, her şey için, hayat için, en hakikî mürşit ilimdir ve fendir; bunun aksi, gaflettir, dalâlettir.’ Büyük Atatürk’ün bizlere gösterdiği bu hedefe erişmek ve onun mirasına lâyık olabilmek için çok çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Merhum Vehbi Koç, Atamızın işaret ettiği hedeflere erişmenin evvela eğitimden geçtiğini biliyor ve buna yürekten inanıyordu. Gerek Vehbi Koç Vakfı ve gerekse Vakfa bağlı kurumlara her dâim bu düşünce hâkim olmuştur. İşte bu sebepledir ki, ülkemizde vakıf üniversitelerinin umumiyetle kurulması için koşullar olgunlaştığında, var gücüyle bizlere destek olan; eğitime gönül vermiş, ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşıma kararlılığı ve azmindeki ehil akıllarla güç birliği yaptık. Amacımız, ülkemizde uluslararası nitelikte, yaratıcı, bağımsız ve nesnel düşünebilen, liderlik vasıflarına sahip yetkin mezunlar verecek; özgür düşünce ile bilimin sınırlarını ilerleterek, Türkiye ve insanlığa hizmet edecek örnek bir üniversite kurmaktı.”
Ömer M. Koç: Bizlere düşen tüm bilim insanlarına sonsuz teşekkürlerimizi sunmak
Koç Üniversitesi’nin 25 yıldır Türkiye’nin ve dünyanın en iyi eğitim kurumları arasındaki yerini her geçen gün pekiştirdiğini ifade eden Ömer M. Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversitemizin kuruluşunun üzerinden çeyrek asır geçti. Bu belki dünyadaki köklü üniversitelerle mukayese edildiğinde çok kısa bir zaman dilimi gibi gelebilir ama önemli olan o senelere neler sığdırdığınız ve insanlığa kattığınız değerdir. Şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, bu geçen 25 yıl zarfında Koç Üniversitesi çok büyük başarılar elde etti ve pek çok ilki gerçekleştirdi. Başarılarda en büyük pay sahibi olan ve üniversite fikri merhum Vehbi Koç tarafından hayata geçirildiği andan itibaren var gücüyle çalışan, kurulduğu günden bu yana Koç Üniversitesi’ni dünyanın önde gelen akademik kuruluşları arasına katmak için imkânlarını seferber eden Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Şeref Başkanı Sayın Rahmi Koç’a huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.” Konuşmasında, “Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası” programı hakkında da bilgi veren Ömer M. Koç, ödülün dönüşümlü olarak bir yıl fen, mühendislik ve tip bilimleri alanında, bir yıl da idarî, sosyal, insanî bilimler ve hukuk alanında verildiğini hatırlattı. 2018 yılına ilişkin ödülün Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan tarafından açıklanacağını belirten Ömer M. Koç, “Ödülün daha önceki sahibi olan ve halen Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği görevini de yürüten Prof. Dr. Aydoğan Özcan ile Prof. Dr. Daron Acemoğlu’na saygılarımı sunuyorum” dedi.
Ömer M. Koç: “Bilim öyle bir yol göstericidir ki, sadece bugünü değil geçmişi ve geleceği de neredeyse kristal berraklığında görmemizi sağlar.”
Bilimin güçlü bir yol gösterici olarak, sadece bugünü değil geçmiş ve geleceği de kristal berraklığında görmeyi sağladığını belirten Ömer M. Koç, “Bilginin saniyeler içinde dünyanın öbür ucuna eriştiği bir çağda yaşıyoruz. Bazı amansız hastalıkların tedavisi için sürdürülen araştırma sonuçlarının ya da binlerce yıl önce hüküm sürmüş bir uygarlıkla ilgili bir bulgunun birkaç saniye içinde binlerce kilometre ötedeki insanlara ulaşmasının ne muazzam bir ilerleme olduğu hepimizin mâlumudur. Bu nedenledir ki, dünyanın herhangi bir yerindeki bilimsel çalışmalarla elde edilen bilgi ve teknolojik gelişmenin herkese ışık tuttuğundan bahsedebiliriz. Bizlere düşen, insanlık için bu denli önemli bilgiyi üreten, bunun için yılmadan çalışan tüm bilim insanlarına hak ettikleri desteği vermek ve aynı zamanda onların kıymetini bilip takdir etmektir. Bu vesileyle, sizlerin huzurunda, Üniversitemiz Mütevelli Heyet Başkanlığı boyunca bilime olan inancı ve ileri görüşlülüğü nedeniyle Sayın Rahmi Koç’a ve onun bu güçlü gayretine azimkâr çalışmalarıyla destek veren akademik ve idari kadromuza bir kez daha teşekkür ederim.
Bu yıl üçüncüsünü takdim ettiğimiz Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası’nı, büyük bir gururla, fen, mühendislik ve tip bilimleri alanında yaptığı çalışmalarla gelişmiş, müreffeh ve aydınlık bir dünyanın oluşumuna önemli katkılarda bulunan genç bir bilim insanımıza takdim ediyoruz. Tüm dünyada bilinen ve diğer araştırmacılara ilham veren çalışmaları nedeniyle kendisini tebrik ediyor ve bundan sonra da büyük başarılarla adından söz ettireceğine inandığımızı ifade etmek istiyorum.”
Prof. Dr. İnan: “Yeni buluşlar disiplinlerin örtüştüğü yerlerden çıkacak”
Törende konuşan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, üçüncüsü verilen madalyanın bu yıl, fen, mühendislik ve tıp alanlarında Türkiye’nin yetiştirdiği, yurtiçinde veya yurtdışında evrensel bilgi birikimine üst düzeyde katkıda bulunmuş olan ve 50 yaşını aşmamış bir bilim insanına takdim edildiğini söyledi.
Gelecek 10-20 yıl içinde insanlığı ve toplumları en çok etkileyecek olan yeni buluşların çoğunun disiplinlerin örtüştüğü yerlerden çıkacağına değinen Prof. Dr. Umran İnan sözlerine şöyle devam etti: “Tıp ile mühendisliğin örtüşmelerinde gerçekleşen her buluşun topluma katkısını hukuksal, sosyal, toplumsal etkilerini, sonuçlarını analiz edebilecek ortamlar belirleyecek. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik işbirlikleriyle yeniden hayat buluyor. Biz de, Koç Üniversitesi olarak, disiplinlerarası çalışmayı, işbirliğini, çeşitliliği, hiyerarşiden ve katı normlardan uzaklaşmayı önceliklendiren yaklaşımımız ile bundan sonraki 25 yılda da bilimin yolunda ilerleyerek ülkemize ve insanlığa dönüştürücü etkisi olan katkılar yapmaya devam edeceğiz. Bu senenin madalya sahibi bilim insanı da, fen ve mühendislik bilimleri ve teknoloji örtüşmelerinde insan sağlığının iyileştirilmesinde çığır açan çalışmalar yapan bir isim. Bilim Madalyasını Max Planck Enstitüsü’nden Prof. Dr. Metin Sitti’ye mikro ve nano biyomedikal robotik teknolojilerine öncü ve üstün katkılarına istinaden takdim etmekten olağanüstü gurur duyuyoruz. Daha önce de birçok önemli ödüle layık görülmüş olan Sayın Metin Sitti’yi huzurlarınızda en içten duygularımla tebrik ediyor; bundan sonra da büyük bir verimlilikle sürdüreceği başarılı çalışmalarının her zaman takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.”
Kısa bir süre önce, 4 Ekim 2018’de Üniversitemizin kuruluşunun 25. yılını kutladık. 25 sene önce kurucumuz merhum Vehbi Koç şöyle demişti: ‘Hedefimiz, gayemiz en iyi şekilde model olacak bir üniversite kurmak ve öğrenci yetiştirmektir. Yani en büyük gayem orada yetişen gençler, o üniversiteden mezun olan gençler parmakla gösterilsin. Nasıl Amerika’da Harvard, Columbia gibi büyük üniversitelerden mezun olanlar biliniyor, buradan mezunlar da öyle olsun istiyorum.’ Geriye dönüp baktığımda kurucumuzun vizyonunu yerine getirebildiğimizi, önümüzdeki dönemlerde bu hızlı ilerlemenin ve gelişmenin çok daha fazlasının da eşiğinde olduğumuzu büyük bir memnuniyetle görüyorum. Bu kısa ama emek, bilgi ve bilim dolu süreçte bizi asla yalnız bırakmayan, üniversitemizin kuruluşundan beri 23 yıl boyunca Mütevelli Heyet Başkanımız olarak, olağanın çok üstünde bir gayret ve fedakârlıkla maddi, manevi, her şekilde destekleyen Sayın Rahmi M. Koç bugün ulaştığımız yerin en önemli mimarlarından biridir. Üniversitemiz bugün eğitimde ve bilim üretmekte dünya çapında bir mükemmellik merkezi haline geldiyse bu, Rahmi M. Koç’un uzun soluklu liderliği ve destekleri sayesinde gerçekleşmiştir.”
Törende konuşan Prof. Dr. Metin Sitti ise şunları söyledi: “Japonya’dan ABD’ye hatta Avrupa’ya kadar dünyada bilimin, eğitimin farklı pratik edildiği birçok coğrafyada bulundum. Bu nedenle, tüm bu yerlerde verilen eğitimin, araştırmacılara ve öğrencilere tanınan olanakların neler olduğunu çok iyi biliyorum. Şimdi Türkiye’de Koç Üniversitesi’nde de yarı zamanlı olarak çalışmalarımı yürütmeye başladım. Böylece başka coğrafyalardaki edinimlerim sayesinde bir köprü görevi yapabileceğime inanıyorum. Sonuçta kişisel başarının ötesinde, bir misyon olarak her zaman, ülkemizde bilimin daha iyi koşullarda yapılmasını, başarılı çalışmaların desteklenmesini ve öğrencilerin burada da aynı hevesle araştırma yapmasına olanak tanımasını benimsiyorum.
Japonya’da Tokyo Üniversitesi’nde ilk gittiğimde akıllı robotlar üzerine çalışıyordum. Orada beni küçük robotlarla çalışmaya yönelttiler. Akıllı robotlar güzel bir konuydu ama küçük robotlar daha da meydan okuyucu bir konu olarak dikkat çekiciydi, hatta o zamanlar nano robotlar yoktu. Berckley’de bütün robotları küçültecek çok ilginç bir proje karşıma çıktı. O zamanlar mekanik olarak uçan sinek boyutunda bir robot algılamak, düşünmek bile akıllara gelmeyecek kadar yeni ve olmayan bir şeydi. Sonra Berckley’de araştırmacı olarak 3 yıl bu proje ve değişik projelerde ABD’de çalıştım. Bugün geldiğim noktada kariyerimde yeni hedefim tıbbi robotlar. Çünkü bence küçük robotların hem bilimsel hem de toplumsal olarak en önemli uygulaması tıp alanında olacak. Hala insan içinde ulaşamadığımız noktalar var. İnsanı içeriden izleyecek, henüz insan hasta olmadan bunu dışarıya bildirebilecek robotlar yapmak benim en büyük hayallerimden birisi. Bunun dışında da doğadan esinlenen küçük robotlar üzerinde hala çalışıyoruz.
Bilim bana göre sırf beyinle çalışan ya da beynin önemli olduğu bir alan değil, arkadaşlık ve sosyal ortam da çok önemli. Çünkü biz bilimsel çalışmalarımızı sırf iş olsun diye yapmıyoruz, bilim benim büyük bir tutkum ve aynı zamanda öğrencilerimin ve araştırmacılarımın da tutkusu. Birlikte çalıştığım ekibi bir diğer ailem olarak görüyorum, dolayısıyla beraber aile olarak bilimsel çalışmalar yapmak, hem de mutlu bir sosyal ortamın olması her açıdan çok önemli.”