Güncelleme Tarihi:
Sizi tanıyarak başlayalım. Kimdir Utku Ögetürk, neler yapar?
1985, İstanbul doğumlu bir sinema yazarı diyebiliriz sanırım kısaca. Kurucusu olduğum FilmLoverss’ın genel yayın yönetmenliğini yapıyor, FilmLoverss dışında Arka Pencere’de sinema yazıları yazıyorum. Bunlara ek olarak, geçtiğimiz yılın yaz aylarından bu yana Cem Altınsaray’la birlikte Beyoğlu Sineması’nın yönetimiyle ilgileniyorum.
FilmLoverss’tan Beyoğlu Sineması’na uzanan maceraya bakılırsa sinemayla gönül bağınız ilham verici. Peki, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Beyoğlu Sineması mücadelesi sizin için nasıl başladı? Sizi bu mücadelede aktif rol oynamaya iten güç neydi?
Beyoğlu Sineması gibi, kapısı sokağa açılan ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bağımsız sinema salonlarına destek olmak, ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri için mücadele etmek hepimizin görevi olmalı diye düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl kapanma kararı alındığı açıklandığında Cem, konuyla ilgili sosyal medyada bir flood yapmış ben de kendisine yapılabilecek ne varsa, destek olmaya hazır olduğumu iletmiştim. Açıkçası, Beyoğlu Sineması’yla ilgili mücadelem resmi olarak ilk o gün başladı.
Onur Ünlü, Güven Kıraç, Funda Eryiğit, Tolga Karaçelik, Ercan Kesal gibi ünlü isimlerin de aralarında olduğu, birçok gönüllü sanatseverin desteğiyle yoğrulan kolektif bir çalışmanın ürünü olarak doğan Sadakat Kartı kampanyasıyla hedefinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz? Herkesin merak ettiği o soruyla devam edelim, borçların kapandığını söyleyebilir miyiz?
Sinemanın daha önce defalarca açıkladığımız için tekrar etmeye gerek duymadığım çok ciddi miktarda borcu bulunmaktaydı. Bu borcun önemli bölümü ise Beyoğlu Sineması’nda gösterilen filmlerin dağıtımını üstlenen ve bu filmlerin sinemada gösterilmesini sağlayan firmalaraydı. Öyle ki, borcun her geçen gün artması artık bu firmaları da ciddi zarara uğratmaya başlamış. Bizim önceliğimiz bu firmaların biriken borçlarını ödemek ve sinemanın faaliyetine devam etmesini sağlamaktı. Hazırladığımız ödeme planına sadık kalarak, Sadakat Kart projesi sayesinde yıllar içerisinde biriken borcu kapatabildik. Bu noktada, hedefimize kısmen de olsa ulaştık diyebilirim, ancak ne yazık ki Beyoğlu Sineması ciddi giderleri olan bir işletme ve sinemanın borçlu olduğu firmalar yalnızca dağıtımcılar değil; ne yazık ki hâlâ ödenmesi gereken önemli bir borç mevcut.
Sadakat Kartları öncelikli olarak maddi destek sağlamak amacıyla doğmuş olsa da, Beyoğlu Sineması’nı bağımsız film tutkunları için alternatif bir buluşma adresi haline getirdi bir bakıma. Yeri gelmişken, geçtiğimiz süreç boyunca kaç adet kart sattınız ve bu satışların etkilerini nasıl yorumluyorsunuz?
Açıkçası, Sadakat Kart’ı satışa sunduğumuz ilk aylarda çok ciddi sayıda kart satışı gerçekleştirdik. Kart satın alan sinemaseverlerin büyük bir kısmı, bunun sinemaya yardım anlamı taşıdığını biliyordu. Kart aldığı halde, film izlemeye geldiğinde bilet almaya devam eden sinemaseverler ayakta tuttu Beyoğlu Sineması’nı. Yanı sıra, belki de film izlemek için Beyoğlu’na gelmeyecek birçok sinemasever kartı olduğu için sinemaya gelmeye başladı ki, bu da sizin dediğiniz gibi sinemanın önceki yıllarda olduğu gibi yeniden alternatif bir buluşma adresi olmasını sağladı.
Sinemada hayata geçirdiğiniz yeniliklerden bahsedelim biraz da. Beyoğlu Sineması’nda geçtiğimiz yıldan bu yana neler değişti? Önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi planladığınız yeniliklerden de bahsedebilir misiniz?
Bu süreç içerisinde bir yandan borç öderken, bir yandan da sinema seyircisinin salonla ilgili ciddi sıkıntıları olduğunu fark ettik. Bu doğrultuda salonun iç bölümü tadilattan geçirildi, koltukları değiştirildi. Sinemanın çok uzun yıllardır yenilenmeyen tuvaletleri çok kıymetli bir sponsorumuzun desteği ile yenilendi. Bilet satışı için 2018’in standartlarına ulaşabilmek adına Mobilet ile anlaştık; sinema severler hem internet üzerinden hem de salonumuzda bulunan gişemizden çok daha rahat bir şekilde bilet alabilmeye başladılar. Şimdi ise, bir yıl olan kullanım süresi sona eren Sadakat Kart’ı yenileme çalışmaları yapıyoruz, üstelik bu kez dijital ve çok daha kullanışlı olacak. Kartların yeniden ne zaman satışa çıkacağı çok soruluyor, burada ilk kez sizin aracılığınızla açıklamış olalım; Eylül ayında satışa sunmayı planlıyoruz. Ağustos ayı içerisinde bu konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapmayı planlıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bir Beyoğlu Sineması klasiği olan ve aslında yıllardır mahrum kaldığımız geleneksel “Yaz Şenliği” programıyla büyük bir hasreti giderdiniz. Katılım beklediğiniz gibi miydi? Tepkiler nasıldı? Bu tarz konsept gösterimler sizce neden önemli?
Beklediğimizden daha düşüktü ne yazık ki. Ancak, Beyoğlu’nun durumu ve salonun ortalama seyirci sayısını göz önünde bulundurduğumuzda çok da kötü olmadığını söyleyebiliriz. Açıkçası, sosyal medyada ciddi bir destek vardı ancak bu desteğin seyirci sayısına tam olarak yansımadığını görüyoruz.
Son olarak; üniversite öğrencilerinin Beyoğlu Sineması’na karşı ilgisini nasıl yorumluyorsunuz peki?
Üniversite öğrencilerinin Beyoğlu Sineması’na ciddi bir ilgisi var. Belki de hayatında Beyoğlu Sineması’nda tek bir film dahi izlememiş öğrenciler bile bu süreçte bize destek olmak için ellerinden geleni yaptılar. Kimisi sinemada film izleyerek, kimisi Sadakat Kart için hazırladığımız stantlarda satış desteği vererek kimisi ise sosyal medya vb. konularda yardımcı oldu, olmaya devam ediyor ve inanıyorum ki Beyoğlu Sineması faaliyetine uzun yıllar devam edebilecekse bu, üniversite öğrencileri sayesinde olacak.
Çok teşekkür ederiz.
Röportaj: Özge Yağmur