Güncelleme Tarihi:
Uzadıkça uzayan yollar, yanımızda iyi arkadaşlar, güzel de bir müzik çalıyorsa radyoda değmeyin keyfimize.
Her üniversitelinin hayalidir kaçıp gitmek. Hangi yolda olduğunu bilmeden, nereye varacağını bile bilmeden uzaklaşmak, belki de hayallerine koşmak. Hangimiz hayal etmedik ki? “Gideceğim abi buralardan, şirin bir Ege kasabasında domates yetiştireceğim!” diye ani çıkışlarda bulunmayanınız var mı? Hiç sanmıyorum. Kaçıp gitmekten ziyade, yolda olma fikridir aslında bize çekici gelen. Uzadıkça uzayan yollar, yanımızda iyi arkadaşlar, güzel de bir müzik çalıyorsa radyoda… Değmeyin keyfimize.
SİNEMANIN YOLLARI
Daha önceki sayılarda da bahsettiğimiz gibi sinemada, özdeşlik kurabileceğimiz karakterler ararız. Bizim yapamadıklarımızı yapan, hayallerimizi gerçekleştiren karakterlerin olduğu hikayeler her zaman ilgi çekicidir. Uzun ve kıvrımlı yollarda, hayatını değiştirmek için ilerleyen film karakterleri bizim için bir rol model olabilir. Yol kenarlarındaki ağaçlar, tren raylarının tıkırtısı içimizdeki hayalleri harekete geçirmek için bize bir kıvılcım olabilir.
Sinemada “yol” denilince kimilerinin aklına Abbas Kiyarüstemi’nin uçsuz bucaksız kuş bakışı yol planları, Nuri Bilge Ceylan’ın düşündürücü ve uzun yol görüntüleri gelir. Kimilerinin aklına da o yoldaki yolcuların anlatıldığı filmler, gerçekleştirilen hayallere giden yollar gelir. Ancak ortak nokta şudur; sinemada yol demek umut demektir, hayallerin peşinden koşmak demektir. Bu haftaki listemizde bir umutla yollara düşen insanları, tesadüfen çıktığı bir yolculukta hayatı değişen kimseleri, engebeli yollarda kendini kanıtlayan kahramanları konu edinen filmleri listeledik, iyi seyirler!
EN İYİ 10 FİLM
“Ben estetik düşkünü yalnız bir gezginim.”
2000’ler sinemasının en beğenilen eserlerinden biri, kaçıp gitmeyi düşünen herkesin en az bir kere izlediği veya izledikten sonra “kaçıp gidesim var!” dediği Özgürlük Yolu. Oscar’lı usta oyuncu Sean Penn’in yönetmenliğinde, doğayla bütünleşmenin önemini, medeniyet kavramının bulanıklığını, yüzeysel duyguların bayatlığını bir bir fark ediyoruz. Kapatın gözlerinizi, yollar eviniz olsun. Sonrası bitmeyen bir yol ve uçsuz bucaksız güzelliklere yolculuk yapan bir seyyah olarak, siz… Dağlar, ormanlar, denizler, hayvanlar, bitkiler… Özgürsünüz! Bu zamana kadar yaptığınız tüm birikimi, kariyeri bu yolculuğa değişebilir misiniz? Öyleyse Özgürlük Yolu’na bir kez daha göz atın.
“Bir tren nasıl yolunu kaybeder? Sadece raylarda gidiyor.”
Tren yolculuklarını sever misiniz? Wes Anderson’ın tren sevgisi malumunuz… Küs Kardeşler de, tıpkı Büyük Budapeşte Oteli gibi insanın içini ısıtan, eğlenceli ve trenli bir film. Başrollerde Jason Schwartzman, Adrien Brody ve Owen Wilson gibi Wes’in “kankalarının” bulunduğu Küs Kardeşler’de hikayemiz, birbirine uzak üç kardeşin babalarının ölüm haberiyle birlikte çıktıkları Hindistan yolculuğunda aralarında geçenleri anlatıyor. Yaklaşık iki saat boyunca kardeşlerin birbirlerine itirafları, iftiraları, sırları ve anıları gibi birçok şeyi paylaşmalarına şahit oluyoruz. Yönetmenin her filminde olduğu gibi burada da muhteşem bir renk paleti ve titiz kadrajlar bize eşlik ediyor, biz de o trende üç kardeşle beraber yolculuğa çıkıyoruz.
“En azından hayattayız, bu da bir şey be abi!”
Hayatımızdaki büyük buhranların ardından yalnızca hayatta kalmak bile teselli sebebidir. Hayatta kaldığımız her dakika, bir sonraki dakika için umut demektir. Ömer Vargı’nın yönettiği, Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson’un başrolleri paylaştığı Türk sinemasının kült filmi Her Şey Çok Güzel Olacak; tam anlamıyla bir yol filmi olmasa da, bir Bodrum macerasından sonra Altan & Nuri Çamlı kardeşlerin hayatlarının nasıl değiştiğini anlatıyor. Kardeşlerin başına gelen olumsuzluklara rağmen umut dolu bir film olarak tarif ederim ben hep bu başyapıtı. Eski bir arabadasın, güneş tepede, radyoda MFÖ çalıyor, Bodrum yolundasın…
Yazan: Tugay Şahin