İçinden sarı yapraklar düşen filmler

Yılın en güzel mevsimindeyiz, kıymetini bilelim. Yazın bunaltıcı sıcaklarından kurtulup, şöyle aşırı soğuklar da gelmeden keyifle sokaklarda gezebildiğimiz, evimizde yumuşak battaniyelerin altında uyukladığımız, pencere kenarında kahve keyfini doruklarına kadar yaşayabildiğimiz yılın en tatlı döneminde, sonbahardayız. Kampüstesin, üzerinde vizelerin getirdiği yorgunluk var, notlar da belki biraz seni üzebilir… Ama sen sıkma canını, sinema var! Akşam eve gidince kurul koltuğuna, sonbahar havasında bir film aç, unut bir süreliğine dertlerini, rahatla… Bu filmleri senin için listeledik!

SONBAHARIN DAYANILMAZ CAZİBESİ

Sarı, turuncu, kırmızı yapraklar… Kapalı, hafif de puslu ama yağmursuz bir hava… Güzel mi, sıkıcı mı? Hep bir muammadır sonbahar. Kesin olarak söyleyebileceğimiz bir şey var ki; sonbahar alabildiğine romantiktir. Güz aylarının depresif ama umutlu havası görsel olarak diğer mevsimlerden çok daha estetik, çok daha albenilidir. Etrafta uçuşan yapraklar, hafifçe esen rüzgârın savurduğu saçlar, üşümekle üşümemek arasında kalmış insanların koşuşturması, birbirine sımsıkı sarılmış aşıklar… Bu satırları okurken bile gözümüzde harika görüntüler canlanmıyor mu? Usta sinemacılar da bunun farkına varmış olacak ki sonbaharın doğal sinematografisinden her zaman faydalanmak istemişlerdir. Çünkü bilirler ki, güzel bir sonbahar manzarası her şeyi affeder!

EN İYİ 10 FİLM

1- Annie Hall (1977) – Woody Allen

“Ben mutlu olmak istemiyorum, seninle birlikte olmak istiyorum.”

Woody Allen külliyatının en başarılı ve farklı eserlerinden biri Annie Hall. Aynı zamanda Woody Allen’ın hayatından, fikirlerinden, yaşam tarzından da bolca kesitler içermekte, bu açıdan da izlenmeye değer. Bir de yanında bol bol sonbahar görüntüleri olunca, yeme de yanında yat! Allen’ın başrolde boy gösterdiği bu filmde ona Diane Keaton eşlik ediyor. Karakterimiz Alvy Singer’ın gözünden kadın-erkek ilişkilerinin irdelendiği film 1992 yılından beri ABD Ulusal Film Arşivi’nde "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler kategorisinde muhafaza edilmektedir.

2- Güz Sonatı / Höstsonaten (1978) – Ingmar Bergman

“Kendiminki de dahil hiçbir yüzü hatırlayamıyorum.”

Sonbahar mevsiminin insanda bıraktığı his nasılsa, bu filmden sonra insanda oluşan his de öyle. Kasvetli, huzursuz bir atmosferde süregelen ve tek mekânda çekilen bu film, gücünü derin diyaloglardan alıyor. Sinema tarihinin dâhi yönetmeni Ingmar Bergman’ın senaryosunu yazıp yönettiği Güz Sonatı’nın başrollerinde büyük yıldızlar Ingrid Bergman ve Liv Ullmann bulunuyor. Bencil, duygusuz bir anne tarafından büyütülen huzursuz bir kız çocuğunun annesiyle hesaplaşmasına tanıklık ettiğimiz film boyunca “sevgi” kavramını yeniden sorgulayacağız.

3- Harry ile Sally Tanışınca / When Harry Met Sally (1989) – Rob Reiner

"Her gece uyumadan önce, en son konuştuğum kişi olmanı seviyorum."

Bir kadın ve bir erkek gerçekten arkadaş olabilir mi? Sinema tarihinin en beğenilen romantik komedilerinden biri olan bu filmde başrollerimiz Meg Ryan ve Billy Crystal, bu meşhur sorunun cevabını arıyor. Sonbahar renkleri, hüzünlü ama bir o kadar da naif havası muhteşem bir sinematografi sunuyor. Sapsarı yapraklarla kaplı Central Park, sonbahara teslim olmuş bir New York… 80’lerin sonbahar renkleriyle buluşan harika moda anlayışı… Eh, elimizde bunlar ve Barry Sonnenfeld gibi başarılı bir görüntü yönetmeni varsa ortaya kötü bir sonuç çıkması imkânsız.

4- New York'ta Sonbahar / Autumn in New York (2000) – Joan Chen

5- Cennetten Çok Uzakta / Far From Heaven (2002) – Todd Haynes

6- Kasımda Aşk Başkadır / Sweet November (2001) - Pat O'Connor

7- Mesajınız Var / You’ve Got Mail (1998) - Nora Ephron

8- Cennet Günleri / Days of Heaven (1978) – Terrence Malick

9- Ekim Düşü / October Sky (1999) - Joe Johnston

10- Hayalet Süvari / Sleepy Hollow (1999) – Tim Burton

Yazan: Tugay Şahin