Güncelleme Tarihi:
Üretilmiş ürünleri sosyal sorumluluk bilinciyle ve paylaşma ilkesiyle yeniden tüketime, dolaşıma sokan bir uygulama ve yaratıcısı Başak Süer ve Ali Aksakarya’yla güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Aslında oldukça ilginç bir girişimcilik fikri Givin. Doğrudan marka, sermayedar ile ilişki kurulmadan ürünün yeniden üretilmesi ve ticari dolaşıma sokulması var işin içinde. Hem Givin’i biraz tanımlar hem de fikrin doğum, gelişim süreçlerini özetler misiniz?
Givin, kullanmadığımız herhangi bir eşyayı TOG, TEGV, Tohum Otizm, TOÇEV ve Koruncuk gibi sivil toplum kuruluşlarına bağış yaratmak için verebildiğimiz bir mobil uygulama ve bir sosyal girişim. Eşyalarımızı satıp tüm gelirini bağışlıyoruz gibi de düşünebilirsiniz. Fikir, gönüllülük ve bağış gibi mevcut sosyal fayda sağlama yöntemlerinin herkes için uygulanabilir ve sürdürülebilir olmaması probleminden ortaya çıktı. Neredeyse her şeyin kişiselleştirilebilir olduğu bir dönemde sosyal faydaya katılım belli başlı alanlarda kısıtlı kalmıştı. Alışveriş ise çok daha hayatımızın içinde olan bir kavram. Her türlü eşyamızı hatta becerimizi bağış karşılığında vererek bağışı alışverişle harmanlayarak özgürleştirdik diyebilirim.
Givin tam olarak kullanıcılarına ne vadediyor? Dünyada sadece bir tüketici olarak var olmanın azabından kurtulmak da sayılabilir mi bu vaatler arasında?
Givin, kullanıcılarına tüketim kültürü içinde bir hevesle alıp da bir kenarda beklettikleri eşyalarından en iyi şekilde kurtularak, sadeleşebilmelerini ve bunu iyi bir amaca katkı sağlayarak yapabilmelerini sağlıyor.
Kullanıcıların, sadece kullanmadıkları eşyalarını vererek ceplerinden para çıkmadan bile bağış yapabilmelerini, iyi amaçlara katkı yapabilmelerini sağlıyor. Aynı zamanda alışverişin en “iyi” ve anlamlı halini sunuyor çünkü, Givin’de alınan her şeyin tüm geliri eğitime, çocuklara ve gençlere destek oluyor. Ve hevesle alınan ama birkaç kere kullanılan eşyalar da yeni bir tüketime gerek kalmadan onu kullanmak isteyecek yeni sahibiyle buluşuyor.
Evet, sadece tüketerek ve alarak yaşayıp gerçekten anlam ifade edecek şeylere yeterince zaman ayıramamanın, topluma geri verebileceğimiz şeyleri verememenin azabından kurtulmayı da bu vaatlerimiz arasında sayabiliriz. Çünkü Givin’le sadece kendi sahip olduklarımızı kullanarak, hayat alışkanlığımızın içinde ne kadar güzel değişimler yaratabildiğimizi, başka insanlara fayda sağlayabildiğimizi de görüyoruz.
Kimler kullanıcılar? Sizin hedef kitleniz kimlerdi ve şu anki kullanıcı profiliyle ön görünüz kesişti mi?
Kullanıcılarımızın büyük çoğunluğu 25-35 yaş arası, %60 kadın, %40 erkek kırılımında, sosyal duyarlılığı ve internetten alışveriş alışkanlığı olan, çoğunlukla beyaz yaka çalışan kişiler. Yola çıkarken hedeflediğimiz kitleye oldukça yakın bir profile sahibiz diyebilirim.
“SADECE SAHİP OLDUKLARIMIZI KULLANARAK HAREKETE GEÇERSEK, BELKİ DÜNYAYI KURTARAN BİR KAHRAMAN OLMAYIZ AMA KENDİMİZİN EN KAHRAMAN VERSİYONU OLABİLİRİZ.”
İlginç de sloganlarla, tanımlarla tarif ediyorsunuz kendinizi. “İçindeki modern kahraman”, “İyiliğin Yeni ve Eğlenceli Yolu” Bu cümlelerden ne anlamalıyız? Mesela geliri paylaşmanın kahramanlık olduğu ya da iyilik yapmanın eğlenceli olmasının ancak teşvik edici olabildiği mi?
Givin’e bir modern kahramanlar topluluğu diyoruz. Hiç birimizin özel güçleri yok, dünyayı kurtaran bir kahraman da olmayacağız. Ama hepimizin sahip olduğu birçok değerli kaynak var. Bunlar eşyalarımız ya da becerilerimiz olabilir. Sadece sahip olduklarımızı kullanarak harekete geçersek, belki dünyayı kurtaran bir kahraman olmayız ama kendimizin en kahraman versiyonu olabiliriz. Givin de sahip olduklarıyla söylenmeyi değil harekete geçmeyi seçen bir modern kahramanlar topluluğu bizim için. Ve evet, Givin’de iyiliği teşvik edebilmek adına mümkün olduğunca eğlenceli unsurlar katmaya çalışıyoruz uygulamaya. Buna destek oldukça toplanan puanlar ve puanlar neticesinde kazanılan ufak deneyimsel ödüller de dahil.
Peki alım-satım süreci nasıl ilerliyor, kontrol ediliyor. Oldukça açık şeffaf bir süreç olduğunu görüyoruz. Bu tip bir şeffaflık vurgusuna neden ihtiyaç duydunuz?
Satın alım işlemi gerçekleştiğinde, ürün sahibi kullanıcıya bir tek ürünü karşı ödemeli olarak kargoya teslim etmek kalıyor. Anlaşmalı kargo tedarikçimiz sayesinde çok cüzi miktarlarda kargo gönderimi yapılabiliyor. Elden teslim seçeneği de sıkça kullanılan bir seçenek. Kredi kartı ile yapılan ödeme de 14 gün tarafsız bir güvenli hesapta bekletildikten sonra teslimatta herhangi bir problem yoksa %80’i seçilen vakıfa, %20’sinin içinden de ödeme alt yapısının bedeli kesildikten sonra Givin’e aktarılıyor ki platform kendini sürdürülebilir ve büyütülebilir kılarak daha çok destek sağlayabilsin.
Özellikle STK’larla çalışırken şeffaflık çok kritik bir konu. Kullanıcılarımıza sadece şeffaf ve hesap verebilir STK’ları sunuyoruz hatta desteklerinin bu kurumların hangi projelerinde kullanacağına, projelerin bütçelerine kadar bilgi veriyoruz ve yaratılan sosyal etki uygulamadan canlı olarak takip edebilmelerini sağlıyoruz.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı