Güncelleme Tarihi:
12 KASIM MUTLU SAATLER
Hepimiz “happy hour” terimini hayatımızın bir noktasında mutlaka duymuşuzdur. Ortaya çıkması I. Dünya Savaşı sonrası döneme kadar giden bu olay basitçe, günlük hayatın telaşında kısa bir mola vererek sevdiğimiz insanlarla kendimize güzel birkaç saat hediye etmek. Son zamanlarda genellikle plazadan yükselen ve beyaz yakalılara mal edilen bu terimi hayatımıza uyarlamak özellikle vize döneminde bize de iyi gelir diye düşündük. Tüm notların üzerinden geçtiysek ve okumalarımızı tamamladıysak kendimize biraz izin verelim. Gün ortasında biraz nefes almak gibi düşünün. Okulda, yurtta, evde ailenizle veya arkadaşlarınızla bir şeyler yiyip içmek için zaman tanıyın kendinize. Güzel bir sohbet başlatın, keşfettiğiniz bir şarkıyı paylaşın, izlediğiniz bir film üzerine fikir alışverişinde bulunun. Gündemi konuşun, oyun kurun. Dış dünyayla kuracağınız her bağlantı, zihninizi boşaltmak için bir fırsat. Bir sonraki stres çarkına kadar bu fırsatı iyi değerlendirin ve tadını çıkarın. Bunu çoktan hak ettiniz.
14 KASIM GEVŞE, GÜNÜ HAFİFLET
Sizce de bazen her şeyi, hatta çoğu zaman kendimizi bile fazla ciddiye almıyor muyuz? Kendinizi zorladığınız anları gözünüzün önüne getirin bir an için. Zihninizi fazlasıyla zorladığınız o anlar… Belli bir rutine uymak ve bir düzen içinde hareket etmek çoğu zaman işe yarar gibi görünse de bazen o kaosun içinden çekip kurtarmak gerekiyor kendimizi. Hayatı kendinize sürekli zehir edenlerdenseniz, gevşeyin. Bırakın dönsün dünya, bırakın aksın zaman. Durun. Eğer bir an için durup etrafınıza bakmazsanız kaçırdığınız şeyleri de göremezsiniz. Her şeyi kontrol etmekten vazgeçin, çünkü edemezsiniz. Her ne kadar dışarıda akıp giden hayat bize her fırsatta aksini işlese ve hatta çoğunlukla kendimizi Pavlov’un köpeği kadar şartlanmış hissetsek de anlamanızı istediğimiz bir şey var. Bırakmayı öğrenin ve bazı şeylerin elinizden kaymasına izin verin. İşte Hafifletme Günü, bize bu muhteşem hissi yaşatmak için doğdu.
17 KASIM ULUSLARARASI HOŞGÖRÜ GÜNÜ
Tolerans kelimesi ne kadar hayatınızda? Dünya genelinde eşitliği ve çeşitliliği teşvik etmek amacıyla ortaya çıkan Uluslararası Hoşgörü Günü, bu konu üzerine düşünmek için güzel bir fırsat. Yeryüzündeki her insan eşit şekilde yaşama hakkına sahiptir, en azından birçok insan için ulaşılmak istenen bir hedeftir bu. Irksal veya dini bir arka planda, önyargı ve alay edilme korkusu olmadan iletişim kurabilmek hiç kuşkusuz “bir arada” yaşayabilmenin temel gereksinimlerinden biri. Sadece bireylerin değil, yeri geldiğinde toplulukların ve hatta devletlerin de bu konu üzerine eğilmesi ve hoşgörüsüz bir dünyanın ancak eğitimle aşılabilir olmasının bilincine varmak, günün en önemli kazanımı. Her ne kadar sınır çizgileriyle ayrıştırılmış olsak da bize hediye edilen ömrü başkasına ve kendimize zehir etmeden geçirmemiz mümkün nihayetinde. Bunu her fırsatta hatırlamak ve hatırlatmak ise boynumuzun borcu…